Ey avukatlar neredesiniz?!
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesinin ardından gözaltına alınarak tutuklandı. Terör örgütü DHKP-C’nin Türkiye sorumlularından Kamile Kayır’la aynı bölmede yakalanmıştı. Çok sayıda DHKP-C’li teröristin avukatlığını yapmıştı.
Yine aynı örgütün talimatıyla cezaevinde 238 gün ölüm orucu eylemi yaptı ve geçtiğimiz günlerde öldü.
Avukat Ebru Timtik’ten bahsediyorum…
Şu öldükten sonra posteri, hiç utanmadan sıkılmadan, İstanbul Barosu binasına asılan Ebru Timtik…
Bu rezaletin birkaç boyutu var…
Birincisi, çoklu baro sistemini savunan, ‘bu barolar bizi temsil etmiyor’ diye dolaşan avukatların tuhaf sessizliği! Neredesiniz arkadaş? Neden İstanbul Barosu’nun önünde toplanıp bu durumu protesto etmediniz? Bunu lanetlemeyeceksiniz de neyi lanetleyeceksiniz? Bu işler sadece istemezükle olmuyor! Çoklu baro sistemi tartışmaları başladığında, hanedanlıklarının sarsılacağını fark eden barolar ve avukatlar nasıl hemen örgütlenip biraraya geldi, hatırlamıyor musunuz? Yapmayın, sesinizi yükseltin!
İkincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan kişiler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de böyle bir yöntemin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız” dedi.
Bu açıklamanın ardından fırtına koptu! Neymiş, terörist de olsa savunma hakları yok muymuş, bunları savunan avukatların hepsi terörist miymiş, bunları savundu diye avukatlar nasıl men edilirmiş?
Vallahi ayıp!
Bu açıklamadan bunu mu anlıyorsunuz?
Ebru Timtik’le ilgili bilgileri yukarıda sıraladım. Böyle kişilerin avukatlık yapmasını nasıl içinize sindirebiliyorsunuz? Avukatlıktan teröristliğe giden bir yol bu. FETÖ ile bağlantılı hakim ve savcılar meslekten men edilmedi mi? Avukatların dokunulmazlığı, suç işleme özgürlüğü mü var? Ne yaparlarsa yapsınlar mesleklerine devam edebilme lüksüne nasıl sahip olabiliyorlar?
Yok öyle yağma!…
**************************************************
Tarihe not düşmek için…
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel demiş ki; “Abdullah Gül’ün CHP’nin adayı olması mümkün değildir. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı CHP’lileri rahatsız edecek ve CHP’lilerin adaylığından memnuniyetsizlik duyacağı kimse olmayacak. Bugün tekrar ortaya atılan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Abdullah Gül’ün CHP’nin adayı olması gibi bir konu gündemimizde yoktur, ihtimal dahilinde değildir”.
Şimdiiiii!
Birkaç ihtimal var; ya Özgür Özel hiçbir şey bilmiyor, ya genel başkana bayrak açtı ya da Abdullah Gül ihtimali ortadan kalktı.
Bu arada Özgür Özel’in açıklamalarına itirazım da var. Çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu gösterildiğinde CHP’lileri rahatsız ettiniz. Meral Akşener oyunu bozmasaydı Abdullah Gül’ü ortak aday göstererek CHP’lileri bir kere daha rahatsız edecektiniz…
Bu nedenle Özgür Özel’in bu açıklamasını yarın hatırlatabilmek için tarihe not düşüyorum!
