Ankara koridorlarında son durum
Yaz günleri geride kalmaya başlarken yeni sezona da koronavirüs gündemiyle girdik. 1 sene daha bu durumla yaşayacağız gibi duruyor. Ankara’da virüs fazlaca yayılmış olsa bile “siyaset kazanı” biraz ivme kaybetmiş olmakla birlikte kaynamaya devam ediyor.
BAŞKAN ERDOĞAN’IN DOĞALGAZ MÜJDESİ ülke genelinde coşkuyla karşılandı ama partilerin Ankara’daki genel merkezleri nasıl sevineceklerine tam karar veremediler. Hengâme ile karşı karşıyalar ve “gündem oluşturma güçleri” neredeyse yok!
AHMET DAVUTOĞLU ardındaki “oluşturulmuş rüzgârı” kaybetti. İngiltere medyasına konuşarak Doğu Akdeniz hususunda Türkiye’yi suçlaması büyük tepki çekti. İkinci ABDÜLLATİF ŞENER olduğu yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. 2023 seçimlerinde “Millet İttifakı” listelerinden TBMM’ye girmek isteyeceği öngörülüyor.
ALİ BABACAN ise milletvekili olma umudunu bile yitirdi. Tüm “hesaplar” ve “birikimler” 2023 seçimlerine saklanıyor ama güç kaybeden ekiplerin hesapları boşa çıktı, çıkıyor.
ABDULLAH GÜL hiçbir formülde “Cumhurbaşkanı adayı” olamıyor. TEMEL KARAMOLLAOĞLU oylarının ılımlı bölümü YENİDEN REFAH PARTİSİ’ne kaymış durumda! Temel Bey’in desteği dışında Gül’e destek veren kalmadı.
MANSUR YAVAŞ geçtiğimiz günlerde Külliye’de Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilse de bu durum maalesef sabote edildi. Yavaş’ı destekleyen sosyal medya hesapları Başkan Erdoğan’ın fotoğrafını keserek; “Mansur Yavaş bir gün o makamda olacak” propagandasını gün boyunca sürdürdü. Ziyaretin olumlu havası dağıldı, Yavaş cephesi önemli bir kazanımı kendi eliyle kaybetti. Ankara’da belediyecilik adına hiçbir kazanımı olmayan Yavaş’ın kendi adaylık propagandasına ses etmemesi CHP içinde rahatsızlığa sebep oluyor. CHP adeta bir dayatma ile karşı karşıya!
EKREM İMAMOĞLU artık “herkesi kucaklayacağım” demiyor! “Hiç vakit kaybetmeden…” diyordu ama şimdi eşiyle beraber sadece video çekip paylaşmasını kendi takipçileri bile anlamlandıramıyor. CHP’nin umudu olmaktan çıktı.
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ sözleri tarihe karıştı. Baştan beri söylüyoruz. Kabine değişikliği gazetecilerin, milletvekillerinin, bürokratların bileceği iş değil! Sistem değişti. Millet bu değişiklik için yegâne yetkiyi Cumhurbaşkanı’na verdi. Benim tanıdığım Başkan Erdoğan değişiklik yapacaksa bunu “propagandalara bakarak” yapmaz. Uğraşmayın! Kabine değişikliği gerekli mi? Toplumda büyük çaplı değil ama bir lokal değişim isteği görülüyor.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI yeni sistemin ekran yüzü gibi oldu ve sürekli kendini yeniliyor. 30 Ağustos’taki tartışmalara “hamasi sözlerle” cevap vermek yerine “drone’lar” ile cevap verilmesi tüm eleştiren tarafları susturdu. Böyle bir şey beklemiyorlardı.
SAHTE ŞEYH tartışmaları yine turnusol kâğıdı oldu. Kimileri İslam’a saldırırken kimileri de 28 Şubat’ı hatırlatan girişimlerde bulundular. Sahte şeyh denilen kişi tecavüz suçunu işlemişse idam edilsin! Ama birileri “taciz, tecavüz” kelimelerini sanki bu durum Müslümanlar arasında yaygınmış gibi lanse etme alçaklığına girişmeye devam ediyor. Çirkin bir oyun içindeler lakin bu oyunları kendilerine kaybettirecek.
İDAM konusu ilk kez TBMM’ye gelebilir. Bunun yasal hazırlıkları alttan alta yürütülüyor. Önümüzdeki günlerde “İdam yasası hangi suçları kapsasın?” tartışmaları yaşanabilir. Süresiz nafaka ve İstanbul Sözleşmesi problemlerinin de bu süreçte çözülmesi bekleniyor; ancak adım atması gerekenlerin biraz daha hızlanması gerektiği düşünülüyor.
DOĞU AKDENİZ denkleminde Dışişleri’nde Mevlüt Çavuşoğlu, ekonomide Berat Albayrak, enerjide Fatih Dönmez artık bakanlık yapmanın ötesine geçip topyekûn bir savaşın Türkiye savunucuları olarak öne çıkmış durumdalar!
FETÖ ile mücadelede özellikle “gençlik” noktasındaki çalışmalarıyla Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nu Ankara’da bulmak çok zorlaştı. Her gün Türkiye’nin başka bir şehrinde gençlerle buluşuyor.
Giresun’daki felakette Süleyman Soylu ve Murat Kurum’un vince binmesi toplumda olumlu karşılık buldu. Spontane gelişen ve şovdan uzak bir görüntü vermeleri samimi bulundu.
Sanayi ve teknoloji denilince akla artık Mustafa Varank geliyor. Yerli otomobildeki çabalarından tutun yerli teknolojik ürünlere kadar çok geniş bir yelpazede AR-GE çalışmaları sürdürüyor. Bu “araştırma geliştirmeler” kâğıt üzerinde kalmayıp ürüne dönüşüyor. En “sürpriz dolu” bakanlık!
KORONA GÜNLERİNE damga vuran isim Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; gerçekçi, samimi, şeffaf yönetimiyle süreci sosyolojik bir ete kemiğe büründürdü. Güven veriyor ve işi siyasete bulaştırmadan tamamen bilimsel veriler ışığında ilerliyor.
VE SON SÖZ: Ankara’da öyle gelişmeler yaşanacak ki şu ana kadar konuşulan her şey 2021’de birkaç adım kademe atlayıp “bugün için şaşırtıcı gelecek” mevzuları konuşuyor olacağız.