Yerli üretim, yerel para, milli finansal teknoloji
Yapay zekanın her alanda üstünlüğü ele geçireceğine olan inanış giderek kuvvetleniyor… Artık çok yakındayız… Aklınıza gelebilecek hangi endüstri olursa olsun… Ama en radikal dönüşümün finansal alanda yaşanacağı bir gerçek. İşte şimdilerde efsane bilmem ne günlerinden geçiyoruz değil mi?.. Kuşkusuz geçen yıl bugünlerde mağazalar, AVM’ler dolup taşarken bu defa pandemi önlemleri nedeniyle daha çok telefon, bilgisayar vesaireden yapılıyor alış-verişler. Bu e-ticaretin daha ilkel olduğu günlerde belki bir ürün fotoğrafını görüp ilgili bedeni istiyordunuz firmadan. Ama şimdilerde neler çıktı değil mi?.. Neredeyse bazı markalar size bire bir oturan bir simülasyon yapıp sıfır hatayla ürün almanızı sağlıyor. Türkiye gibi düşünmeyin… Daha küresel ölçekte bakıyorum ben bu konuya.. Artık sanal ortamda alınıp satılamayan hiçbir şey kalmadı. Hatta daha da ileri gideyim, artık fiziksel olarak insanların ne alış-veriş yaptığı mağazalara ne de ödemelerini yaptığı bankaya uğradığı var.. Her şey sizin de şu anda bu yazıyı okuduğunuz dijital mecralarda… Öyle ya biz eski kafa gazeteciler de çok direndik teknolojiye yalan yok… Ama dünya değişiyor artık… Basılı kağıt gazeteye göre ne denli avantajlı konumda olduğumuzu uzun uzun anlatmaya gerek var mı?..
***Bugünlerde yeni bir kavram daha girdi hayatımıza.. FinTek.. Finansal Teknoloji.. Bu da dijital cüzdan demekmiş.. Bence devrim gibi bir şey.. Para transferi için EFT ve havale saatleri dışında da işlem yapılabilmesine olanak tanıyor… Askerdeyken, ailemden gelecek para için bütün gün PTT önünde bekleyip çarşı iznimi ziyan ettiğim günler geldi aklıma bu uygulamayı duyunca.. Sadece 23 yıldan söz ediyorum bu baş döndüren dönüşüm için.. Ülkelerin tarihi için nedir ki 20 yıl, 25 yıl?.. Şu farka bakın.. Dünyanın en büyük 16. ekonomisi olan Türkiye’de ticaretin 24 saate taşınması, milli kalkınma hamlesinin en önemli ayağı… Dün Başkan Erdoğan grup toplantısında ne dedi; “… Yeni bir istikrar, büyüme ve istihdam odaklı seferberlik başlatıyoruz… Yatırım yapıldığında en yüksek ve güvenli kazancın sağlanacağı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini tüm dünyaya göstereceğiz….” Ki Erdoğan bu milli seferberlik hamlesini anlatırken bir anda Türk Lirasının nasıl da hızla değerlendiğini gördük, değil mi?.. Bir gün önce de yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan yol haritası çizerken ne dedi; “… Üretim süreçlerinin ihracata dönük, yenilikçi ve ithalat bağımlılığı azalmış bir yapıya dönüşmesini sağlayarak yerli üretim kapasitemizi artıracağız…” İşte bu tablonun tamamlayıcısı kuşkusuz yerli sermaye finansal teknoloji şirketlerimize de sahip çıkmak olacak… Bakın bugünlerde finansal teknoloji firmalarımız, uluslararası finans çevrelerinin de merceğine girdi. Dünyanın en büyük fonları yatırım yapmak için sırada bekliyor… Bunlar görünmeyen ancak son derece önemli gelişmeler.. Bugün bir şirket çıkar, yarın bunların sayıları artar. Ki bankaların da yavaş yavaş finansal teknoloji alt yapısına yatırım yaparak bu alanda etkili olmaya başlayacağını duyuyoruz… Hazır elimizde varken, sahip çıkalım, yıpratmayalım..
