Devlet Bahçeli’ye iftira sezonu açıldı!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; “2023’te adayımız Erdoğan’dır” diyor.
Soros beslemesi koro; “Cumhur ittifakı bozulacak mı?” diyor.
Bahçeli; “Cumhur ittifakı ülkenin sigortası” diyor.
Benjamin maşaları; “Cumhur ittifakı bozulacak mı?” diyor.
Bahçeli; “Devletin bekası cumhur ittifakı” diyor.
Mişon’un çocukları; “Cumhur ittifakı bozulacak mı?” diyor.
Bahçeli; “Hay sizin suratınıza tükürsünler” dese; aynı koro, “Çok şükür yağmur yağdı” diyecek!
Devlet Bahçeli, siyaset tarzıyla Türkiye’nin yükselişine katkı sunuyor. Bu katkı PKK’nın belini ortadan ikiye ayıran bir gücün desteklenmesidir. Ezanları susturmaya çalışanlara karşı güç birliği elzemdir!
Geçmişte şunları söyledi, mitinglerde bunu dedi!.. Geçiniz! Ülkenin geçmişine giderseniz Başbakan Adnan Menderes idam edildiği gün sokaklarda rüzgâr bile esmediğini görürsünüz. Ama aynı millet 15 Temmuz’da bir sokağı bile boş bırakmadı! Dün ayrılan nehirler bugün birleşti ve koskoca deniz oldu. Türkiye “tarihi bir şahlanışa” geçti!
“Dün dündür” demiyoruz; “Bugünkü şartlar çok farklıdır” diyoruz. Türkiye’de ilk defa “200 yıllık oyunlar” bozulurken ülkemiz bir “diriliş döneminin” içerisinde koşmaktadır.
Bugün PKK ve FETÖ’nün baş düşmanları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’dir!
Ülkede kim; “gelişme, modernleşme, yerlileşme” demişse iftiralar peşlerini bırakmamıştır. Necmettin Erbakan, Menderes, Abdülhamid Han sayısız yalanlarla yıpratılmıştır.
Bahçeli için; “Öyle hasta ki daha ayağa kalkamaz” dediler. Sizce onun “ayağa kalkışı” kimleri üzdü?
Devlet Bey; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yol ve dava arkadaşı olmuş, “erken seçim” diyen muhalefet liderlerinin kendi adaylarını bile zikredemediği dönemde, “2023’te Cumhurbaşkanı adayımız Erdoğan” demiştir.
İstiyorlar ki Bahçeli de kendileri gibi hançeri saplayacak sırt arasın! Başkan Erdoğan’ın “Kardeşim” diyerek 7 sene boyunca Çankaya’da “millete başkan” yaptığı Abdullah Gül bir bakıyorsunuz 28 Şubat’ın aktörleriyle oturup kalkıyor ve her oturuşunda “Erdoğan’ı nasıl yıkarız?” denklemlerine giriyorlar. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a ve ailesine yapılan saldırıların sebebi de budur!
“Kiralık vekil” totosu oynayanlar elbette Bahçeli’nin “pazarlıksız” duruşuna şaşıracak!
Şunun farkına varalım; FETÖ öncesi ve sonrası siyaset hiçbir vakit aynı değildir. Bahçeli, 28 Şubat döneminin koalisyon ortağıdır, ancak “ana aktörü” değildir. Peki, Davutoğlu ve Babacan gibi isimler nasıl oluyor da şimdi; “Yaşanılan dönem 28 Şubat’tan beterdir” diyebiliyor?
Hülasa; Türkiye’nin planları artık İsviçre Lozan’da değil Ankara’da Recep Tayyip Erdoğan tarafından çiziliyor. Devlet Bahçeli üzerine menfur planlar yapanlar ise Bahçeli’nin siyasi ufkunun yanına bile yaklaşamazlar!
PKK ve FETÖ neden Kılıçdaroğlu’na, Akşener’e, Davutoğlu’na, Babacan’a çıt bile çıkarmaz? Bu soruya vereceğiniz cevap aynı zamanda bu vatanın neresinde durduğunuzun da cevabıdır!
“AKŞENER EVE DÖNER Mİ?”
Meral Akşener “öz itibariyle” sırtını Anadolu’ya yaslar. Zaten öyle olmasaydı “eve dön” çağrıları da yapılmazdı. Neden hiç kimse Kılıçdaroğlu’na “eve dön” demiyor? Onun evinin buralarda bir yerlerde olduğundan emin olmadıkları için! Oysa Akşener’in evi bu topraklarda ama onun eve dönmesi biraz zor gibi görünüyor. Çünkü onu “lider” olarak ortaya çıkaranların şartı “eve karşı mücadele” etmesiydi.
“SAADET PARTİSİ KATILABİLİR Mİ?”
Saadet Partisi ve Ak Parti 2001’de bir ay arayla kuruldu. Bugün için Necmettin Erbakan’ın ideallerini üzerinden taşıyan kişi Erdoğan’dır. Erbakan’a kök söktüren kim varsa onları siyasi olarak mat eden Erdoğan oldu. Şimdi Saadet’in önünde iki seçenek var. 2001’deki “stratejinin” 20 yıl aradan sonra yenilenip yenilenmemesine karar verecekler. Bekleyip göreceğiz.
“AHMET DAVUTOĞLU VE
ALİ BABACAN NAKAVT MI?”
“Ali Bey ve Ahmet Bey” aynı ideallere farklı yollardan gitme peşinde ancak bütün kapıları CHP’ye çıkıyor. Henüz “farklı bir yol” olamadılar! Eninde sonunda Kılıçdaroğlu’nun işaret edeceği adayda birleşecekler gibi duruyor. Sorun şu ki işaret edilen aday “içeride” belirlenmeyecek! Sonuç: Yine bana hüsran, yine bana hasret var!
“MUSTAFA SARIGÜL VE MUHARREM İNCE”
Muharrem İnce gündeme gelme yeteneği ile tek kişilik ordu gibi ama kuracağı yeni parti hiç kimseye heyecan vermiyor. İnce’nin dönüp dolaşıp “Erdoğan karşıtı cephede” yer alacağı düşünülüyor. Ama Mustafa Sarıgül farklı bir siyasi vizyon çizebilir. Partisinin daha ilk basın toplantısında; “HDP silah bırakma çağrısı yapmalıdır” diyerek “diğer yeni partilerin” yapamadığını yaptı. Bu çıkış önemliydi. Ama biliyoruz ki Sarıgül’ü acayip yıpratacaklar ve bunu CHP’liler yapacak. İşi zor olsa da doğru taktiklerle bir çıkış yakalamaları mümkün!