Türkiye’nin gençleri
Siyasetin gözü 2023’te ilk kez oy kullanacak 7 milyon gencin üzerinde. Nasıl olmasın ki? 64 milyon seçmenin oy kullanması beklenen 2023 seçimlerinde 1997 ve sonrasında doğan tam 13 milyon Z kuşağı üyesi sandık başına gidecek. Bu toplam seçmen sayısının yüzde 20’si demek. 2018’de bu oran yüzde 10’du.
Peki, bu gençler hayata ve Türkiye’ye nasıl bakıyor? Kime güveniyor, kimi kendisine rol model olarak alıyor?
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu 8 bin denekle yaptığı “Türkiye’nin Gençleri Araştırması” ile bizim gençlerin adeta röntgenini çekmiş. Gençlere sadece oy deposu gözüyle bakan siyasetçilerin bu ciddi araştırmayı muhakkak incelemesi lazım. Gençlerin ruhunu anlamadan, onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini kavramadan oylarını almaları imkânsız.
Araştırma 15-30 yaş grubunda gerçekleştirilmiş. Gençler en çok gelecek kaygısı, eğitim sorunları ve geçim sıkıntısından şikâyetçi.
Türkiye’nin en önemli 3 problemi olarak ekonomi, eğitim ve işsizliği görüyorlar.
Her 10 gençten 3’ü kendi işini yapmak istiyor. Girişimci ruha sahip gençleri kamuda çalışmak isteyenler takip ediyor.
Gençlerin en çok ilgisini çeken konuların başında eğitim, ifade özgürlüğü, insan hakları ve hayvan hakları geliyor. İlgilenmedikleri konuların başında ise magazin var.
Gençler en çok uyuşturucu madde kullananlar ve LGBT bireylerle komşu olmak istemiyor. Suriyeli komşu istemeyenlerin oranı da hayli yüksek.
Gençlerin yüzde 42’si Türkiye’de, yüzde 38’ise yurt dışında yaşamayı istiyor. Sağ görüşlü olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 25, “Sol görüşlüyüm” diyenlerin oranı yüzde 21. Yüzde 53.5’i ise kendisini hiçbir yere yakın hissetmiyor. Yüzde 50.8’i dindar olduğunu belirtiyor, dindar olmadığını söyleyenlerin oranı ise 14.4.
Gençlerin rol modelleri arasında öne çıkan üç isim sırasıyla Recep Tayyip Erdoğan, Elon Musk ve Ekrem İmamoğlu. Listede ilk 15’teki kadın rol modeller Müge Anlı ve Meral Akşener.
Gençlerin yüzde 70’i kendilerine değer verilmediğini düşünüyor. Günde iki saat TV izleyen Türk genci, dört saat internette takılıyor. En çok MasterChef ve Netflix dizilerini izliyor. Sosyal medyada ise Whatsapp, Instagram ve Youtube tercih ediyor. Haberleri ise TV, Instagram ve Twitter’dan takip ediyor.
Gençler için huzur ve güven çok önemli. Sonra aile ve vatan sevgisi geliyor. 10 gençten 3’ü hiçbir kuruma güvenmiyor. En güvenilir üç kurum-kişi ise Cumhurbaşkanı, ordu ve polis olarak sıralanıyor.
Araştırma uzun ancak bizim yerimiz dar. Sonuç olarak, Türk gençliği ailesine bağlı, ülkesine güveniyor ancak ekonomik sorunlardan dolayı memnuniyetsiz. Dijital gelişmeler ve yeni dönemin sosyolojisi gençlerin bakış açılarını, değer dünyalarını, tutum ve davranışlarını etkiliyor. Eski nesillerden farklı, hem de çok farklı bir gençlik var. Siyaset hesabını, kitabını bu realiteyi göze alarak yapmalı.
Üç maaşlı kuzen
Bizim solcuların teorisi kuvvetli, pratiği zayıftır. Sabah akşam iktidarı çift maaşlı bürokratlar üzerinden eleştirir, ama belediyelerde aynı şeyi yapmaktan geri durmazlar.
Yeri gelmişken söyleyelim… Hangi partide olursa olsun fark etmez, iki maaş, üç maaş işine karşıyım. Toplum vicdanı bu meseleden çok rahatsız.
Dönelim bu yazının konusu üç maaşlı kuzene…
Eren Sönmez. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1. Hukuk Müşaviri olarak görev yapıyor. Bir maaş buradan alıyor. Kendisi öylesine çok yönlü bir insan ki İSYÖN A.Ş. ve İSTAÇ A.Ş.’de de yönetim kurulu üyesi olarak 16 milyon İstanbulluya hizmet ediyor. Çok şanslısın İstanbul. Tabii iki maaş da bu üyeliklerden cebine giriyor. E olacak o kadar…
Kim bu Eren Sönmez? CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın eşinin kuzeni!
Salıcı başarılı bir siyasetçi. Gelecekte CHP’de daha farklı pozisyonlarda olma ihtimali var. Ama bu kuzen olayı sıkıntılı. Her yerde karşısına çıkarırlar bu meseleyi.