ABD seçimlerinin verdiği mesaj ve ikinci Trump dönemi ne getirir?
Amerika Birleşik Devletleri tartışmasız dünyadaki en etkili devlet.
Emperyalist yaklaşım içinde olan bir devlet Amerika, her zaman da kendi ülkesinin çıkarlarını önceleyen bir ülke.
Zaman zaman demokrasi ile ilgili çıkışlar yapsa da bazı ülkelerde demokrasi (!) için darbecileri desteklese de Amerika her zaman kendi çıkarlarını önceler.
ABD seçimlerinin verdiği mesajlar da oldukça önemli.
Birçok kişi Kamala Harris’in kazanacağını öngörürken ABD seçimlerini Donald Trump kazandı. Bizdeki küreselciler de favori olarak Harris’i görüyordu.
Sonuç ortada; Trump farkla kazandı, üstelik hem Temsilciler Meclisinde hem de Senatoda çoğunluğu elde etti.
ABD’deki araştırma şirketlerinin ve analistlerin çoğu diğer seçimlerde olduğu gibi yine yanıldılar.
New Fox’un ABD genelinde yaptığı araştırmada en yüzde 39 ile ekonomi, yüzde 20 ile göçmenler, yüzde 11 ile de kürtaj en önemli sorun olarak görülüyordu.
NBC News’un araştırmasında ise ekonomik sorunların çözümünde halk, Trump’a yüzde 51 güveniyor; Harris’e ise yüzde 47 güveniyordu.
Ekonomi ile ilgili sorunları Trump’ın çözeceğine inanılırken, göçmen sorununu Trump’ın dillendirdiği bilinirken ve her şey bu kadar net bir şekilde ortada iken neden Trump’ın değil de Harris’in kazanacağını söylediler?
Cevabını vereyim; onlar da küreselci, bu yüzden!
Tıpkı Türkiye’deki anketlerde, verilerde her şeyin Erdoğan’ı işaret etmesine rağmen başka isimleri telaffuz edenler gibi.
Trump birileri tarafından rahatsız edici bir şahsiyet olarak görülebilir ama nihayetinde analiz yapanların, araştırma yapanların da ‘nesnel’ veri ile yorum yapmaları gerekir.
Bir önceki dönemde konvansiyonel medya ve sosyal medya Trump’a açıktan sansür uygulamıştı. Aleyhine haberler, yorumlar yapmışlardı. Bu seçim döneminde konvansiyonel medya yine Trump’a karşı idi. X’i satın alan Elon Musk’ın Trump’a açık destek vermesi de Trump’ın kazanmasını kolaylaştırdı. Bu seçimin bir kazananı da Elon Musk oldu.
Dünyamız ve coğrafyamız Trump’ın tekrar kazanması ile huzur bulur mu? Bunun için “evet” demek biraz zor ama biraz nefes alınabilir. ABD’de Trump’ın gelmesini aynı zamanda LGBT gibi sapkınlık propagandası yapan küreselcilere bir tepki olarak değerlendirilebiliriz. Trump döneminde de Filistin ve Gazze için maalesef soykırım devam edecektir. İsrail ve siyonistler daha aktif olabilirler.
ABD’nin kendi içine dönmesi kendileri için iyi sonuçlar doğurabilir. Ancak bu, diğer taraftan ABD’nin tasarruf yapmak ve ekonomilerini toparlamak için dünyanın çeşitli yerlerindeki operasyonlarını sonlandırması anlamına da geliyor. Bir önceki dönem gibi CENTCOM’un Trump ile bir mücadele içinde olmayacağını ama nihayetinde de Trump’ın da ABD çıkarlarını önceleyen ve bunun için her şeyi mübah gören bir Amerikalı olduğunu da unutmayalım.
Amerika’nın Orta Doğu ve diğer coğrafyalarda bulunmalarının temel sebeplerinden birisi enerji içindi. ABD, kaya gazı ile enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılıyor; belki sırf enerji için diğer ülkelere dönük yaptığı operasyonları da sınırlayabilir.
Bunu da göreceğiz ama daha önce birçok kez Trump’ın FETÖ ve PKK’yı desteklediklerine yönelik açıklamalarını da unutmuyoruz.
Nihayetinde ABD her zaman emperyalist bir ülke ama LGBT, cinsiyetsizlik, tek dünya devleti gibi hedefleri olmayan ABD de ehvenişerdir diyebiliriz.