ABD’nin yanıtını aradığı 64 bin dolarlık Türkiye sorusu
Türkiye’nin güvenlik endişelerini giderecek, Ankara’yı rahatlatacak ama diğer yandan da ABD’nin Suriye’deki “müttefiki” olan terör örgütü YPG/PKK’nın korunacağı, zarar görmeyeceği bir yol, formül mümkün mü?
ABD Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray’ın Suriye Özel Temsilcisi ve kimi senatörler tam da böyle bir formül, yol bulma üzerinde çalışıyor. Son günlerde ABD’li bütün yetkililerden duymaya başladık bu görüşleri.
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham da, Trump ile yaptığı toplantı çıkışı koridorda yakalandığı Anadolu Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunurken benzer düşünceyi dillendirdi: “Türkiye’nin YPG/PKK’dan kaynaklanan güvenlik endişelerini anlıyorum. ABD’nin de kendine yardım edenleri (YPG) terk etmemesi gerekiyor. Umuyorum ki Suriye’deki faaliyetlerimizin Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmadığı konusunda Türkiye’nin kendini güvende hissettiğinden emin olduğumuz bir yol buluruz.”
AA muhabirinin “Türkiye’ye nasıl güvence verilecek” sorusuna ise Graham, bunun cevabını vermenin zor olduğunu ifade etmek için “Bunu nasıl yapabileceğimiz anlamında 64 bin dolarlık bir soru” dedi.
ABD’nin yanıtını aradığı soru ya da daha doğrusu üzerinde çalıştığı formül şu; bir yandan Suriye’de YPG/PKK’yı koruyup, desteklemeye devam edecekler ama karşılarında da bu durumdan hiç rahatsız olmayan, güvenlik endişesi duymayan, itiraz etmeyen, ABD’ye sonsuz güven duyan bir Ankara bulacaklar!
Tabii, işin kötüsü gerçekten böyle bir çözüm formülü üretmeye çalışıyorlar. Dışişleri Başkanı Mike Pompeo’nun 10 ülkeyi kapsayan bölge turunu bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Pompeo, Türkiye’yi kendi çözümlerine razı etmek için kapı kapı dolaşıp destek bulmaya çalışıyor.
Peki Suriye’de YPG/PKK’nın korunacağı, kollanacağı ama Türkiye’nin de kendini güvende hissedeceği bir formül neden zor? ABD’li yetkililer veya yakın zamanda Ankara’yı ikna etmek için geleceğini açıklayan Senatör Graham’ın ifadesiyle bu neden 64 bin dolarlık zor bir soru?
Çünkü ABD’yi Suriye’ye getiren, burada terör örgütü YPG/PKK’yı “müttefik” olarak yanına alan ve bu terör örgütünü güney sınırlarımıza yerleştirerek silahlandıran güç tam da Türkiye’nin güvenliğine kast ediyor da ondan.
Pentagon’un düşüncesi de, niyeti de, planı da Türkiye’yi karşı bir terör kantonu oluşturmak ve bunu adım adım Türkiye’ye karşı bir “garnizon devlet”e dönüştürmek. Bu gerçeği gizlemek zor olduğu için de türlü türlü yalana başvuruyorlar.
Trump’ın çekilme kararına rağmen ABD’yi Suriye’de tutmaya çalışan güç, Türkiye’nin güvenliğine kast etmemiş olsaydı herhalde bu kadar “zor” bir formül arayışı içine girme gereği duymazdı. Şu kritik günlerde tek amaçları hileyle, zorla, dayatmayla, diplomasi oyunlarıyla Türkiye’yi aldatmak, an meselesi olan askeri müdahaleyi engellemek ve işi dönülmez bir evreye kadar taşıyacak altın zamanı elde etmek!
Ankara’nın yollarını istedikleri kadar aşındırabilirler; istedikleri kadar hileye, diplomasi
oyununa başvurabilirler ama Ankara’yı yanıltmaları artık imkansız.