ABD’ye son uyarı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Münbiç ve Fırat’ın doğusuyla ilgili sürdürdüğü oyalama ve uyutma taktiğine ilişkin dün önemli mesajlar verdi.
Erdoğan’ın, Türkiye’nin konuyla ilgili kararlılığını anlatmak için “Yaptırım listesi dahil, hiçbir tehdit bizi bu yoldan geri çeviremez” ifadesi son derece önemli. Ankara’ya yaptırım tehditleriyle geri adım attırmak mümkün değil. Türkiye için sorun bir bekâ meselesi olduğundan risk düzeyi ne olursa olsun gerekli adımlar atılır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un da hafta başında dikkat çekerek ipucunu verdiği gibi “Türkiye alternatifsiz değil ve Suriye’de gereği neyse onu yapmaya, bedeli her ne ise ödemeye hazırdır”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun süredir gündemde olan ve ABD’nin bariz bir şekilde oyaladığı “Münbiç” konusunda da çok açık, net ve “son uyarı” kabilinden ikazlarda bulundu. Erdoğan “Münbiç’teki teröristler birkaç hafta içinde buradan çıkartılmazsa bizim bekleme süremiz sona erer” dedi. Bu sözleri Washingon’un “son uyarı” olarak ele alacağından şüphe yok.
Tabii, Fırat’ın doğusu asıl büyük sorun olarak yerinde saymaya devam ediyor. Trump’ın Suriye’den çekilme kararının ardından Ankara burayla ilgili beklemeye geçmişti. ABD’yle koordine halinde Fırat’ın doğusunu düzenlemek Ankara’nın da işine gelir. Trump’ın öne sürdüğü “güvenli bölge” modeli de Türkiye için dikkate değer bir seçenekti. Fakat ABD’nin Fırat’ın doğusuyla ilgili hiçbir adım atmaması; “güvenli bölge”yi terör örgütü YPG/PYD’yi koruma altına alacak bir modele dönüştürmek istemesi, Kuzey Suriye’de “Çekiç Güç” benzeri bir şemsiye oluşturmak istemesi Ankara’nın sabrını taşırmışa benziyor. Erdoğan, bu konuyla ilgili de ABD’yi şu sözlerle uyardı: “Fırat’ın doğusunda Türkiye’nin desteğiyle bölge halkının kendi yönetimini tesisi birkaç ay içinde sağlanmazsa bekleme süremiz yine sona erer.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasından anlaşılan; ABD’nin, Türkiye’yi oyalayarak, uyutarak, hile ve diplomasi oyunlarıyla bölgede bir oldu-bitti yapmasına Ankara kesinlikle seyirci kalmayacak, müsaade etmeyecek. Münbiç ve Fırat’ın doğusuyla ilgili Türkiye’nin istediği çözüm gelişmezse askeri müdahale de kaçınılmaz hale gelecek. Ankara’nın bu konuda kararlılığı tam.