AFRİN’DE “YERALTI” SİVİLLERİ(!) Mİ VARMIŞ?

Okuduğunuz Yazı
AFRİN’DE “YERALTI” SİVİLLERİ(!) Mİ VARMIŞ?

İçerik

Hala Afrin üzerinde höyküren ve ayak direyenlerin bağırıp çağırmaları boşuna değil.

2012 yılından beri bölgeye yerleşen PKK- PYD’nin YPG oluşumuyla da genel şemsiye görevi üstlendiği, Kandil’den sonraki ileri karargâh konumuna getirildiği tarafımızdan biliniyordu. Her hamleleri ve her adımlarının neyi hedeflediği istihbaratımız tarafından yakın takipteydi.

İpler ne zaman koptu?

Pyd’nin organize ettiği başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bir çok bölgesinden Afrin bölgesindeki kamplarda eğitime getirilen sol grup militanların, “halkların birleşik devrim harekatı” adı altında toparlanıp, en ağır silahların Coni kanalıyla kendilerine verildiği ana kadar.

PKK’nın, PYD’nin Afrin’e gönderdiği (Kobani’de en üst seviyede görev alan PKK’lı ajan), terörist kurmaylarından Mahmud Berxwedan’ın ‘eylemler için hazır olun’ talimatı verdiği zamana kadar beklendi.

İstihbaratımız Berxwedan’ı Suriye’deki etkinliklerinden çok iyi bilmekte.

İranlı Kasım Süleymani ile de yakın dostluğu bilinen Berxwedan’ın eğitiminin büyük bir bölümünü Kasım Süleymani’nin askeri kamplarından alarak PKK PYD saflarına monte edilmesi tesadüf değil.

Daha sonra MOSSAD ile de irtibata geçen Mahmud Berxwedan’ın bölgedeki uyuşturucu ticaretinin de koordinasyonundan sorumlu olduğu biliniyor.

Afrin’in merkezine 4 ana savunma hattını inşa ettirmesi Uluslararası emperyal güçlerinde yardımını almasına sebep oldu. Afrin’in aynı zamanda silah ticaretinin ana güzergahı olarak belirlemesi sıradan bir aktör olmadığını göstermiş oldu.

Afrin merkezden başlayarak sınır hattımıza kadar uzanan 20 kilometrelik yeraltı tünelleri kurdurması bir yana, bütün sol terör gruplarına eğitim vermesi ve 15’e yakın terör kampını kurması PKK içinde batılı istihbarat servislerinin dikkatini çekti.

Afrin’i Rusya örneğindeki Stalingrad savunma tekniğiyle savunacaklarını ifade etmesinin altında sol militan ve deneyimli PKK teröristlerine güvenmesinde yatıyor.

Ancak PKK etiketli olsa da gerçekte bütün batılı istihbarat servisleriyle ortaklaşa çalıştığı biliniyor.
Özellikle Türkiye’den gelen sol gruplar, Avrupa’dan ve Arap ülkelerinden getirtilen militan kadrolarının dağılımı şöyle:

MLKP, TKP/ML, THKP-C/MLSPB, MKP, TKEP/L, TİKB, DKP devrimciler birliği gibi örgütlere kurmaylık yapıyor.

Şimdi ordumuzun Afrin’e yönelik harekâtının salt PKK üzerine yapıldığını söyleyebilir miyiz?

Hani 170 akademisyen vardı ya, bir de daha adları deşifre edilmeyen terör baronları, işte onların bir çoğunun yukarıda saydığım örgütlerle bir şekilde fikri bağları olduğu gibi, organik olarakta bağları olduğunu söylemek komplo teorisi olmayacak.
Kimin ne halt olduğu, hangi yabancı servise hizmet ettiği biliniyor!

Yani sesleri boşuna çıkmıyor…
Afrin’de sivil katliamı değil, terör kamplarında it temizliği yapılıyor!

Binnur Günay

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay