Ahlaksız siyaset
Bir değil, iki değil, pek çok örnek var. Her gün gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Parti ve grup taassubu ahlaksızlığı bile savunur hale getirdi geniş kitleleri!
Kimi bilerek yapıyor, kimisi bilmeden alet oluyor…
“Ahlaksız her yerde ahlaksızdır” ilkesi bir kenara atıldı. Son derece garip bir yapı ortaya çıktı. Çirkin bir olay mı yaşandı? Tepki vermek için önce “benden mi, değil mi?” değerlendirmesi yapılıyor. Bu sorunun cevabı ortaya çıktıktan sonra tavır alınıyor.
Kimi sessiz kalıyor…
Kimi karşı mahalleye “ama sizinkiler de şunu yapmıştı” türünden ifadelerle saldırıya geçiyor…
Kimisi de açıktan ahlaksızlığın savunuculuğunu üstleniyor…
Tabii tersi de oluyor. Eğer suçlanan kişi karşı mahalledense araştırmadan, düşünmeden, acımasızca saldırıya geçiliyor. Ağır hakaretler, küfürler, son derece abartılı tepkiler ortaya konuluyor.
İşte ben buna ahlaksız siyaset diyorum!
***
Bir kadın ortaya çıktı…
CHP’li bir belediye başkanı için son derece ağır ithamlarda bulundu. Kendisine uyuşturucu verilerek, defalarca tecavüz edildiğini iddia etti. Bedeninin hem belediye başkanı, hem de bir bürokratı tarafından paylaşıldığı suçlamalarında bulundu.
Doğrudur ya da değildir, bilemem. Ancak, iddia son derece ciddi. Araştırılması ve açığa çıkarılması gerekir. Bu da cumhuriyet savcılarının görevi. Konu sosyal medyaya yansıdığı için ayrıca bir şikâyete gerek kalmadan gerekli soruşturmalar açılmalı. Olay ortaya çıkarılmalı.
Ben ise işin bir başka tarafı ile ilgiliyim. Son dönemde sürekli olarak ona buna “taciz” ve “tecavüz” suçlaması yapanlarda, en basit bir iddiayı allayıp pullayıp büyütenlerde, suçlanan kişiler hakkında “tutuklayın” çağrıları yapanlarda çıt yok. Adeta böyle bir iddia yokmuş gibi davranıyorlar.
Utanmasalar, “Kapatın bu konuyu, ne varmış tecavüz etmişse” diyecekler.
İşte bizim en büyük sıkıntımız bu: Samimiyetsizlik, değersizlik, standartsızlık ve ilkesizlik batağına gömülmüş kitlelerle karşı karşıyayız.
Taciz ve tecavüz gibi fiilleri insanlık dışı eylemler olarak değerlendirmiyorlar. Kimin işlediğine bakıp ona göre tavır belirliyorlar.
En çarpıcı örneğini PKK denilen terör örgütüne karşı gösterdikleri tavırlarda görüyoruz. 14-15 yaşındaki kız çocukları terör baronlarının kucaklarında gezerken ses çıkarmıyorlar. Buna karşılık, en basit bir iddiayı dayanak yapıp, asker, polis te devlete saldırıyorlar.
Son derece iğrenç bir bakış açısı ve standartsızlıkla karşı karşıyayız…
***
Kim yaptı, kime yaptı, nasıl gerçekleştirdi? Ne önemi var bunların?
Taciz ve tecavüz, kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın, iğrenç bir eylem. Hâkim durum kötüye kullanılarak, birtakım vaatlerle ve mağduru tuzağa düşürmek suretiyle böyle bir eylemin gerçekleştirilmesi ise katmerli bir iğrençlik.
Toplumca tepki gösterip lanetlememiz gereken görüntüler bunlar.
Artık bırakmamız lazım çirkin siyaseti. Ahlaksızın partilisi-partisizi, laiki-dindarı, mahallelisi-karşı mahallelisi olmaz.
Ahlaksız her yerde ahlaksızdır. Biz de toplum olarak gerekli tepkiyi göstermek, temizliğe de önce çevremizden başlamak durumundayız.