Alçak bunlar
Kendisini “medeni” diye tanıtan Avrupa Birliği’ne üyeler. Ama medeniyetten nasiplerini almadıkları gibi aynı zamanda oldukça alçaklar.
Savunmasız insanları kalkan gibi kullanıyor, tehdit ve eziyet ediyorlar. Geçtiğimiz hafta, akıllarınca Türkiye’ye gözdağı vermek istediler. İskeçe’nin Mustaçova Belediyesi’ne bağlı Gökçepınar Köyü içine asker soktular. Evlerin arasında sözde bir tatbikat yaptılar.
Köyün orta yerinde, evlerin bahçelerinde, çoluk çocuğun içinde askeri tatbikat olur mu? Olmaz tabi ki. Yunanlılar da bunu bilerek yaptılar. Türkiye’ye “Bakın elimizde kimler var” mesajı vermek istediler:
-Bunlar sizinkiler. Üstelik bizim elimizde. Size bir şey yapamasak da bunlara yaparız!
“Alçak” kelimesini bilerek kullandım. Bunlar gerçekten alçak. Hem de savunmasız insanları rehine olarak kullanacak kadar alçak.
Çok iyi tanırım bunları. Anne tarafım Preveze’den gelmedir. Çocukluğum bunların enva-i çeşit zulüm ve eziyetini dinlemekle geçti. Eşimin annesi Gümülcine doğumludur. Evlenerek Yunan zulmünden kurtulup Türkiye’ye gelmiş. Çocukluğu ve genç kızlığı orada geçmiş. Ciğerlerini bilir bunların. Yunanlıların kaza süsü verilerek katlettikleri Sadık Ahmet’le birlikte Batı Trakya’da insan hakları mücadelesi verenlerdendir.
O yüzden uzman sayılabilirim Yunan zulmü konusunda. Gönül rahatlığı ile bunlara “alçak” diyebilirim.
***
Bunlar öylesine bağnaz, tutucu ve yobazdır ki eş ve benzerleri zor bulunur. 1997’de rahmetli Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldırım Aktuna ile Batı Trakya’ya gitmiştik. Yunanlı gazeteciler, “Ne işiniz var burada?” türünden sorular soruyordu. Gazeteciliği bırakmış, gestapo subayı tavırları sergiliyordu. Sivil polisler, Türk gazetecilerin çalışmasını engellemek istiyordu…
Araya girip, Batı Trakya’daki “Türk Azınlıktan” bahsettim. Daha sorumu bitirmeden “Burada Türk Azınlık yok. Onlar Müslüman Azınlıktır” diyerek üzerime saldırdılar. Yunan pilisinden de destek aldılar. Çok zor anlar geçirdik orada.
Batı Trakya’daki soydaşlarımız bize destek verdikçe iyice çıldırdılar. Onlara karşı da insanlık dışı tavırlar sergilediler.
Sözün kısası, en basitinden “Ben Türküm” demek dahi yasaktır Batı Trakya’da. İnsanların soylarını bile kabul etmez ve baskı ile inkâr etmek zorunda bırakır bunlar.
Denemesi bedava. Bugün İskeçe ya da Gümülcine’ye gidip “Türk Azınlıktan” bahsedin. AB üyesi sözde medeni bir ülkede başınıza gelecekleri bizzat görün.
Her türlü alçaklığı yapacaklardır.
***
Baksanıza, o tatbikatın fotoğraflarını çekip paylaşan soydaşlarımızın evlerini işaretleyip hedef gösteriyorlar şimdi de…
Acı, ama yalnız değil bunlar. Avrupa tarafından destekleniyorlar. Sınırdaki mültecilere karşı her türlü insanlık dışı uygulamadan örnekler verdiler. Avrupa’daki yol arkadaşları tarafından alkışlandılar.
İşin acı yanı, yıllarca rol model olarak gösterildi bu batılılar bize. Bir AB hayali peşinde koşup durduk…
Hem de sürekli aşağılanmamıza rağmen!
Nihayet hayaller yok oldu, gerçeklerle karşı karşıyayız şimdi. Günün sonunda tespih taneleri gibi dikildiler karşımıza. Yeni uyanıyoruz içine girdiğimiz rüyadan.
