ALLAH VAR GAM YOK

Okuduğunuz Yazı

ALLAH VAR GAM YOK

‘Gelen Gideni Aratır’ atasözünün anlamının derinliğini bir kez daha yaşayarak tecrübe ettiğimiz günlerdeyiz.

Obama ve taifesinin icra ettiği politikaların (!) İslam coğrafyasında yaşattıklarından sonra biliyoruz ki başlar değişse de düzen değişmeyecek.Kimbilir hangi hesaplar ve aslında çeşitli spekülasyonlarla gelen ve Obama sonrası yapacakları merakla beklenen Trump ve avenesi öyle bir gösterdi ki…Bu kahpe düzende kişiler değil arkalarındaki gizli güçler daima Dünya’yı oyun hamuru gibi ellerinde istediği gibi şekillendirerek dizayn edebilmek, Alem’in tek ve güçlü patronu olabilmek,güçlerine güç katarken de zengin bölgeleri sömürmek suretiyle ceplerini doldurabilmek için omuzlarına bindikleri kukla ve piyonlarıyla,kan ve gözyaşıyla beslenebilecekleri ve daima insanlığı yıkmaya kodlanmış,yeni oyunlar ve entrikalarına devam edecekler.

ABD Başkan’ı sıfatıyla ilk yurt dışı ziyaretlerini Suudi Arabistan, israil ve Roma’ya (vatikan yani haçlılar’ın başına)yapacağını açıkladığı Dua günü Etkinliği’n de yaptığı konuşmada Trump’ın; ‘Müslüman müttefiklerimizle aşırılıkçılık,şiddet ve terörle mücadele anlamında yeni bir iş birliği (!) başlatmak istiyoruz’ demesinin anlamı Katar’a yapılmak istenenlerle gün yüzüne çıktı.Bu konuşmanın mealinin ise;Katar’ı terör örgütlerine yardım etmekle itham edileceğinin girizgahı olduğunu görmüş olduk.Meğer bu açıklama minareyi çalacak olanın kılıfını hazırlaması imiş…ABD’nin Ortadoğu’ya olan ilgisinin ana kaynağının petrol olduğunu artık el kadar bebeler dahi biliyor;ayrıca ABD’nin Dünya genelinde 800 askeri üs ile yani askeri ve istihbari varlığıyla ne entrikalar çevirebildiğini de coğrafyamızda yaşanan acılarla tecrübe ettik,lakin piyasaya sürdükleri ABD yapımı terör örgütleri nedeniyle ciddi bir güven kaybı yaşadıklarını da biliyoruz.

Ümmeti yaralayan asıl mesele ise; ABD’nin hamiliğini üstlendiği özellikle Suudi Arabistan ve Bahreyn gibi Müslüman ülkelerin hem komşuları hem de kardeşleri olan Katar’a şu mübarek ayda reva gördükleri…

Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi aslında…

Olası krizleri tahmin eden siyasi analistler ve Dünya kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşen diyaloglar

sebebi ile Körfez’de yaşanabilecekler geliyorum diyordu bir süredir.

Hesaplar yapıldı,oyunlar kuruldu,kılıf da uzun zamandır hazırlanıyordu zaten…

İş konunun muhataplarına sufle ettirilmeye kaldı ve Trump’ın Suud gezisi sonrası da ivedilikle oyuncular hangi pazarlıklar sonucu olduğu tahmin edilebilinen rollerini oynadılar. Uzun yıllardır üzerinde çalışılan bir Körfez Krizi’nin kimlere ne kazandıracağı ya da kaybettireceğinin hesapları karanlık kafalarda,gizli ortamlarda hazırlandı her zaman olageldiği gibi…

Bizler de ilerleyen günlerde daha neler yaşanacağını bekleyip, göreceğiz.Pazarlıklar sonucu Suud Kralı Selman bin Abdülaziz’in nelere gebe kaldığı,kendi ipini ne şekilde çektiği ya da çekeceğinin ve daha nicesinin bilgileri bir şekilde sızdırılacaktır nasılsa.Temennimiz odur ki…Suudlar Irak ve Suriye’de yaşananların kimler eliyle gerçekleştiğini hatırlar da kendi sonunu da hazırlayan bu yanlıştan bir an önce döner; zira o topraklar tüm İslam ümmetinin malıdır ve ne Irak ne de Suriye’ye benzemez.

Her zaman es geçtikleri konu ise;Şeytanın hesap yaparken asıl oyun kurucuyu unutması…

Allahtan ümmetin başında bunu her fırsatta hatırlatan adil bir lider var.Cumhurbaşkanımız’ın birkaç gün önce bir iftar programı dolayısıyla katıldığı toplantıda verdiği mesajlar Ümmet’in aslına rucu etmesini,titremesini sağlayacak nitelikteydi ama tabi ki duyana…

‘Biz nice az ama inanmış toplulukları,inanmamış toplulukların üzerine galip kıldık’ Ayet’i Kerimesi’nden yola çıkarak Müslümanların asıl oyun kurucuların en hayırlısı olan Yüce Allah’a sığınmaları gerektiğini ve galip gelecek olanın yalnızca İslam’ın nuru olduğunu ve gerçekten buna iman etmiş,zulümden uzak hak ve adaletin hakim olduğu topluluklar ile bunun mümkün olabileceğinin altını bir kez daha samimiyet ve teessürle çizdi Cumhurbaşkanımız…

Elbette ki…Bu çok önemli mesajlardan hareketle;

İnsanlığa gönderilen son peygamber ve onun getirdiği yüce bir din ile müşerref olma bahtiyarlığına ermiş Bizler…

Gücünü kurduğu tuzaklardan ve bir türlü birlik olamayan İslam ülkelerini birbirine kolayca düşürmekten alan bu küfür ehlini,sadece sağlam bir iman gücü ve inancımızla alt edebileceğimizi görmez miyiz…

Birlik ve beraberliğin nice zaferler kazandırabileceğini bilmez miyiz…

Bu çıkar için biraraya gelmiş Haçlı topluluğunun entrika çeşitliliğinin zamana ve zemine göre değişse de gün gibi aşikar olduğunu geçen yıllar ve tarih sahnesinde yaşananlar dolayısıyla hala öğrenemedik mi…

Asimetrik savaş taktikleriyle islam’ı ortadan kaldırmak,müslümanlar’ı felakete götürmek isteyenlerin oyunlarını sadece kardeş dayanışmasıyla başlarına geçirebileceğimizi hala anlamaz mıyız…

Müslümanlar’ı birbirine düşürmeye ve kırdırmaya çalışanların Bugün bile hala Anakronik söylemlerle neden ve hangi niyetlerle yeniden hortladığını artık anlayabilmeliyiz.

Tevhid’in merkezi Mekke’de 1.Dünya Savaşı zamanında çıkarılan Şerif Hüseyin isyanını bütün Arap halkına maletmek suretiyle Türk-Arap düşmanlığını yeniden uyandırmaya,kaşımaya çalışmalarının sebebi açık değil mi…

İslam’ın Nur gibi indiği bu kutsal topraklarda Ebu Cehiller hep vardı olmaya da devam edecek lakin bu Arap

kardeşlerimizin bize sadakatini ve son tahlilde 1.Dünya Savaşı’n da açılan cephelerde Osmanlı sancağı altında Türk askerleriyle omuz omuza çarpışmak suretiyle küffara göğsünü siper ettiğini ve Arap dünyasında yaşamış Osmanlı ve Türk aşıklarının hizmetlerini unutturabilir mi…

Fırsattan istifade etmek suretiyle halkın kafasını ‘Bu yıl Hacca gidilmesin’ ve ‘Bedelliler Katar’a diyerek ütüleyenlere inat Sevgililer sevgilisinin yaşadığı kutsal topraklara her zamankinden fazla sahip çıkacağız.

Ankara zaten tüm İslam dünyası’na emsal olacakşekilde, fitnenin ise gözüne sokacak kararlılık ve cesaretle ve İslam’ın emrettiği gerçek birlik ruhuyla yaşadığımız zorlu süreçlerde daima yanımızda duran kardeş Katar’ın bu kez sıkıntılı döneminde Türkiye’nin şefkat elini uzatarak,ahde vefanın en güzel örneğini tüm Dünya’ya gösterdi ve göstermeye de devam edecek.

Konu İslam ve Ümmet olunca bedellisi de,bedelsizi de,kadını da genci de yaşlısı da gider Katar’a kimsenin şüphesi olmasın.Düğmesi kimlerin elinde olduğunu çok iyi bildiğimiz uzaktan kumandayla yönetilenlerin yıkıcı söylem ve iftiralarla ortalarda dolaşmalarını da umursamıyoruz millet olarak…Kendini bilmez söylemlere ve söyleyenlere yer yok artık Yeni Türkiye’de…

Arabulucu,Cesur,adaletli,vakur ve gururlu bir Türkiye’nin ardında ümmetle omuz omuza millet olarak şaha kalkarız biz.

Örnek duruşumuz ve tavrımızla da ardımızdan sürükleriz uyandırdığımız milletleri Fas gibi…Pakistan gibi…İslam ordusu çıkar da meydana kimse nasıl olduğunu anlayamaz Ebrehe’nin ve ordusunun başına gelen Ebabiller gibi…

Ülke ve kendi milletlerinin menfaati için birlik oluşturmuş,materyalist zihniyetin oyunlarını bozabilmek ve tuzaklara düşmemek, zulme,küfre, küffara dur diyebilmek ise;

Allah’ın iradesiyle her zamankinden daha sıkı kenetlenmek suretiyle ümmete düşmektedir. Bu saatten sonra İslam devletleri olarak hata yapma şansımız yoktur.İslam coğrafyası bu birlik ve beraberliği sağlayacak olan çağın Yavuz’yla ayağa kalkmayı beklemektedir.

Dik duruşun,adalet ve insanlığın her fırsatta en güzel örneğini sergileyen Türkiye;

Bu güne kadar sindirilmiş,bastırılmış İslam ülkelerine örnek teşkil etmeye devam edecek ve tüm islam coğrafyasında hangi hesaplar yapılırsa yapılsın,gittikçe çoğalacak Asım’ın neslinden Recepler, Tayyipler, Erdoğanlar sayesinde İslam Birliği sağlanacak ve onların şerle kaplı dünyaları başlarına geçecektir İnşAllah.

‘HASBİNALLAHU VE Nİ’MEL VEKİL’diyen Katar Emiri’nin mesajına bizler de gönülden AMENNA ve SADDAKNA BİİZNİLLAH…

ALLAH VAR GAM YOK diyoruz.

Meral SAVAŞ

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?

Çok Beğendim

Beğendim

Orta Karar

Sevmedim

Hiç İyi Değil

Kategori

Etiket

Yazar Hakkında

Meral SAVAŞ