Amerika’yı sarsan karar

Okuduğunuz Yazı
Amerika’yı sarsan karar

İçerik

ABD Başkanı Donald Trump’ın işi bu aralar hayli zor; Amerikan müesses nizamının çarpıtmalarına karşı Amerikalılara Türkiye’nin aslında ne kadar önemli bir ortak olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Donald Trump, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon kararına karşı çıkmadığı/durmadığı için Amerikan müesses nizamının hedefi. Türkiye’nin operasyon kararlılığı karşısında aslında yapacağı çok şey yok. Bir yandan Ankara’nın tezlerini haklı buluyor, diğer yandan da kendi politikasına da uygun düştüğü için Suriye’den çıkmak istiyor. Suriye’den çekilme noktasında Trump geçen yıl aralık ayında bir hamle yaptı, fakat tepkiler karşısında geri adım atmak zorunda kaldı.

Trump, bu kez yine benzer şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yine yaptığı telefon görüşmesinden sonra Suriye’den çekilme kararını tekrarladı ve Ankara’nın “güvenli bölge” kararı önünde durmayacağını ilan etti. Bu da Trump’ın büyük bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya kalmasını beraberinde getirdi. Trump, müesses nizamın ya da doğru ifadeyle Amerikan derin devletinin saldırıları karşısında sinip geri çekilme yerine söz düellosuna girişerek Amerikalılara Türkiye’nin ne kadar önemli bir müttefik olduğunu anlatmaya koyuldu.

Trump, önceki gün Hillary Clinton’ın kendisini “başkanlık yeminine ve ortaklarımıza” (buradaki ‘ortak’ terör örgütü PKK/YPG oluyor) ihanet etmekle suçlayan twitine karşılık olarak, Obama döneminde Türkiye dururken ABD’nin terör örgütü PKK ile ittifak kurduğunu yazan bir twiti retweet etti. Trump dün de söz düellosuna devam ederek, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD için ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir dizi twiti sıraladı.

Trump’ın şu sözleri son derece önemli: “Pek çok kişi Türkiye’nin ABD’nin büyük bir ticaret ortağı olduğunu unutuyor. F-35 savaş uçağımızın çelik iskeletini onlar yapıyor. İdlib’de çok sayıda hayatın kurtarılmasında, Rahip Brunson’ın sağlıklı şekilde geri getirilmesinde yardımcı oldular. Aynı zamanda hatırlayın, daha da önemlisi Türkiye NATO’nun itibarı olan önemli bir üyesi.”

Trump, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ABD’ye davet ederek 13 Kasım’da Beyaz Saray’da ağırlayacak.

Trump, Amerikalılara Türkiye’nin ne kadar önemli bir müttefik olduğunu anlatırken, içeride de CHP başta olmak üzere muhalefet liderleri ve aralarında eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu bir çevre, ülkemizin aslında ne kadar önemsiz olduğunu tekrarlamaya devam ediyor. Muhalefet, bu ezilmişlik psikolojisinden bir türlü çıkamıyor. Öyle ki, Amerikan derin devletinin en önemli aktörü olarak Hillary Clinton, Trump’ı terör örgütü PKK/YPG’ye ihanet etmekle suçlarken, bizdeki muhalefet de Hillary’yi görmeyip ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırmayı tercih etti. Oysa Türkiye’nin güvenliği muhalefet için de ilk sırada ve her şeyden önemli olmak zorunda.

Trump’ın duruşu, pozisyonu bugün iyi, yarın kötü olabilir. Türkiye’nin kararlarını belirleyen kendi esas çıkarları ve ihtiyaçlarıdır. Fırat’ın doğusu, Türkiye için beka meselesidir ve sınırımızdaki bu bölgeyi Amerikan derin devletiyle terör örgütleri değil, Türkiye düzenlemek zorundadır. Buna karşı çıkan bu ülkeden yana değil, biline. 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ