Anestezik Gündem

Trump şöyle demiş, Putin böyle yapmış.
ABD, PKK-YPG’li teröristlerin sırtını sıvazlamış.
Fransa, Almanya, İngiltere ters konuşmuş.
Arap ülkeleri yan çizmiş.
O onu demiş, bu bunu demiş.
Hepsi boş.
Sonuca bakalım.
*
Türkiye başından beri güvenli bölge dedi.
Söylemedik platform bırakmadı.
Baktı olmuyor masaya yumruğu vurdu, aldı.
Amerikası da, Rusyası da güvenli bölge için ‘tamam kabul ediyoruz Türkiye’nin dediği olsun” noktasına geldi.
Anlaşmalar yapıldı, imzalar atıldı.
Bu saatten sonra kim ne anlatırsa anlatsın, dönüp bakmak bile zaman kaybı.
Gündem sadece ve sadece güvenli bölge olmalı.
*
Zeytin Dalı ve Barış Pınarları operasyonlarıyla İstanbul’un 4 katı büyüklüğünde bir alan Türkiye’nin kontrolünde temizleniyor.
Ülkemize sığınan Suriyeliler gönüllülük esasına dayalı olarak anavatanlarına dönecek.
Giriş, gelişme ve sonuç…
Her şey ortada ve herkesin gözü önünde.
Ötesi boş laf.
Mehmetçik güvenli bölgede Dünya’ya bir kez daha insanlık dersi veriyor.
Terör belasından kurtulan insanlar sıcak yemeğe, sağlık hizmetine, huzura kavuşuyor.
Korkunun yerine güven, kaosun yerine düzen ve istikrar hakim oluyor.
Esas mesele bu…
*
Para karşılığı kiralanıp sonra kıymetsiz mal gibi ortada bırakılanları ne diye konuşalım ki?
Bir o yana bir bu yana koşturup kendilerine yeni sahipler arayan teröristlerin yapıp ettiklerinden bize ne?
Türkiye’nin menziline girerlerse ne ile karşılaşacaklarını biliyorlar nasıl olsa.
Bu teröristlere ABD, Rusya ya da Avrupa tarafından sahip çıkıldığı izlenimi veren görüntüler üzerinden  diğer kiralıkları rahatlatıp gevşetmek istiyorlar sanki.
Yani “bakın Suriye’de kiralık olarak kullandığımız teröristleri satmadık rahat olun sizleri de satmayız” demeye getiriyorlar.
Geçmiş olsun.
Alınan alındı, satılan satıldı.
Ortada dönen lafların kiralıklara ve onların kiralanmasını destekleyen çevrelere ‘anestezik’ etkisi olabilir ancak.
Bırakın kendi aralarında ‘acımadı ki-acımadı ki’ oyunu oynamaya devam etsinler.
Ameliyata devam.