Ankara’da “Erdoğanofobi” rüzgârı estiriliyor

Okuduğunuz Yazı
Ankara’da “Erdoğanofobi” rüzgârı estiriliyor

İçerik

HDP’nin kapatılması “bugünden yarına” tamamlanacak bir süreç değil; durum “hukuk” içerisinde ve ortak kararlarla ilerleyecek. Önce “dokunulmazlık fezlekeleri” oylanacak.

HDP’nin kapatılmasından evvel teröre destek veren siyasetçilerin yargılanması hedefleniyor. ABD meclisinde El-Kaide’yi destekleyen bir vekil yokken TBMM’de PKK’yı destekleyen çok! Bu acziyetin son bulması Türkiye’nin geleceği açısından görünenden çok önemli!

Gara’da vatandaşlarımızı şehit edenlerin, TSK ve Erdoğan’a suç atma çabalarını gördük. Elebaşı Duran Kalkan; “Gara’da sorumlu Erdoğan’dır. Başarılı olsaydı siyasette bunu kullanacaktı” derken aynı sözleri PKK ve HDP korosuyla beraber Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener de söyledi. Muhalefet fena tökezliyor ve giderek terör sarmalında Kandil’e alan açıp, “tükenen oksijeni” takviye ediyor.

Muhalefet ne ara bu hale geldi? Akşener bizi dinler, sorumuzu cevaplar, demokrattır; ama aşırı savruldu. Öyle savruldu ki Kandil’den seslenen Kalkan’la bire bir aynı cümleyi kurdu.

Mehmet Özhaseki’nin itirazı işte bu söylem birliğine idi ama yanlış yere çektiler. İşlerine “öyle” geldi. Diyarbakır Anneleri’ni hiç ziyaret etmeyenler, çukur eylemlerinde evleri yıkılan Kürt vatandaşları onlarca kez ziyaret ederek Şırnak’ın HDP’den Ak Parti’ye geçmesine de vesile olan Özhaseki’ye saldırıyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ı “rakip olarak” değil de “düşman” olarak görenler, PKK’yı da “terör örgütü” olarak değil “dost” olarak görmeye başladı. Siyasi arenada 20 yıldır deviremedikleri Erdoğan’ın karşısında çareyi “hukuk dışına” çıkmakta buldular.

Demirtaş’a sahip çıkıp kahvaltı sofralarında özlemle beklemelerinin sebebi de Erdoğan düşmanlığıdır. “Gara’nın sorumlusu Erdoğan” diyerek çizmeye çalıştıkları çerçeve “Erdoğanofobi”dir!

Berat Albayrak, Fahrettin Altun, Ali Erbaş, Özlem Zengin gibi isimlerin “sistematik” düşmanlığa tâbi tutulmasının sebebi de bu isimlerin Erdoğan’ın “sosyolojik liderliği” etrafında yürümeleridir.

Bugün hâlâ “en sevilen lider” Erdoğan! Bunun önüne bir türlü geçemeyenler, 20 senedir onu deviremeyenler şimdi çareyi PKK’ya destek olmakta buldu!

Hep beraber “Erdoğanofobi rüzgârı” estirerek onu illegalize etmeye çalışıyorlar. PKK ilk kez ve gerçekten tamamıyla bitmek üzere! Erdoğan nefreti maalesef birilerinin “vatan ve millet sadakatinin” önüne geçmiş görünüyor.

“GAZETECİ OLARAK TARAF MIYIZ?”

PKK’nın ortadan kaldırılması gerektiğini düşünen ve siyasi uzantılarından da nefret eden bir gazeteciyim. “YPG bize ne yapacak ki?” diyen Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerini desteklemem mümkün değil! “Selahattin Demirtaş’la kahvaltı yapacağım” diyen Akşener’in Kobani olaylarını görmezden gelmesini kabullenmem mümkün değil! “PKK sizi yani milleti ve askeri tükürüğüyle boğar” diyen HDP’yi desteklemem mümkün değil! Onlar da PKK’ya karşı açıklama yapsa, dik dursa bu noktada “destekçi” olurum.

Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül’ün “teröre karşı duruşunda” onlara nasıl destek oluyorsam, Mustafa Destici, Fatih Erbakan, İbrahim Çelebi, Doğu Perinçek gibi parti liderlerine nasıl destek oluyorsam bu hususta PKK’ya taviz vermeyen Erdoğan ve Devlet Bahçeli’ye de öyle destek oluyorum. Biz duruşumuzu yerli, milli ve sosyolojik saiklerden alıyoruz.

“KABİNE DEĞİŞİR Mİ?”

2018 Temmuz’unda göreve başlayan Cumhurbaşkanlığı Bakanlar Kurulu 2.5 senedir görev yapıyor ve bu sürede 16 bakandan sadece 2’si değişti. Kabine değişikliği en az 30 defa gündeme geldi. “Haftaya değişiyor” diyen ve “flaş flaş” yazılar yazan meslektaşlarımız oldu. Hepsi boşa düştüler.

Kabine elbette değişebilir; ancak bunu gazeteciler ve milletvekilleri değil halkın bu hususta yetki verdiği Cumhurbaşkanı yapacak. Maksadı aşmaya lüzum yok! Değişim illa gerçekleşecekse daha çok “lokal” olur diye düşünüyorum.

Esas değişim Ak Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda olacak. Son kurultayda %60’lık yenilenme olmuştu. Dikkat ederseniz hep Ak Parti’deki değişim ve yenilikler konuşuluyor. Biraz da CHP ve İyi Parti değişse de teröre karşı şöyle gümbür gümbür açıklamalar duysak, olmaz mı? Çok mu hayal kuruyorum?

“PERVİN PASLIYOR, ÇIRAY GOL PEŞİNDE”

HDP Genel Başkanı Pervin Buldan tıpkı Davutoğlu modelinde görüleceği üzere; “Bir konuşursam siz görürsünüz” moduna girmiş vaziyette! Bu sözlere kim ne yorum yapacak diye beklerken İyi Partili Aytun Çıray sahneye çıktı ve “HDP’lilere vaatlerde bulunuldu mu?” diye soruverdi.

Sol kulvardan topu paslayan Pervin Buldan, bu pası gole çevirmeye çalışan Çıray! Aynı takımda oynayınca böyle oluyor demek ki!

“YAVUZ BEY’E AÇIK SORU”

Sayın Yavuz Ağıralioğlu; Meral Akşener ve PKK destekçisi Selahattin Demirtaş kahvaltı masasında reçel yerken siz de o masada oturup ekmeğinize yağ sürecek misiniz?

Neden susuyorsunuz?

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI