Ankaralı Turgut bile Tarkan’dan kaliteli
“Müzik” hayatın parçası… Dünyanın dönüşünden insanın değişimine dek her şeyin sesi, yansıması var. Musikî bir anlatıdır. Olayları, duyguları “sesle” anlatır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 29 Ekim 1923’ten 29 Ekim 2023’e ulaştı. Devletimizin dünya devi olacağı daha güçlü günleri görmek duasıyla, ezanların ilelebet göklerde yankılanacağı nice 100 yıllar kutlu olsun. Sistem 100 yıla ulaştı, ama devlet varlığımız çok daha eskilere dayanıyor.
Türkiye dünyada “kendi savaş gemisini” tasarlayıp üretebilen sayılı ülkelerden biri haline geldi.
TCG İstanbul Fırkateyni TSK’ya teslim ediliyor.
“Silahlı insansız hava aracı” üretebilen altı ülkeden biriyiz.
Savunma Sanayii’mizin yüzde 70’ten fazlasını artık içeride üretiyoruz.
Ordumuz, Cumhuriyet tarihinin en operasyonel dönemini yaşıyor.
“29 Ekim’i kutlayacak mısınız? 19 Mayıs, 23 Nisan’ı kutlayacak mısınız?” diyenlerin art niyetli çabaları boşa düştü. Hepsi bizim; siz kimsiniz de “bize ait olanı” sanki “karşıtmışız” gibi sunuyorsunuz.
Az ötede oynayın, ABD’de falan mesela!
Biz, “Cumhuriyet” denilerek insanları bir sağdan bir soldan asan darbecilere karşıyız. Ancak bunu sanki Cumhuriyet’e karşı olunuyormuş gibi yansıttılar. Bu menfur zihniyetten yeni yeni kurtuluyoruz.
Cumhuriyet’i sanki Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’nin yıkılışının sebebi gibi gösteren kirli zihinlerden yeni kurtuluyoruz.
“Biz daha Cumhuriyetçiyiz” falan tartışmalarını bırakın. Yeter gölgelediğiniz… Devlet hepimizin, Cumhuriyet hepimizin, ecdadımız hepimizin…
Selçuklu 300 sene, Osmanlı 600 sene, Allah’ın izniyle Cumhuriyet 1000 sene ve daha ötesi…
Cumhuriyetin 100. Yılı PKK elebaşlarını ortadan kaldırarak kutlanır.
İHA ve SİHA’ları çoğaltarak kutlanır.
“Seviş benimle çıkar elbiseni” diye şarkılar söyleyen Tarkan‘a konser verdirince Cumhuriyet’i coşkuyla kutlamış olmuyorsun.
“Hüp diye içine çek beni” diye (Ankaralı Turgut ayarında bile olamayan) şarkılar yapan sözde sanatçıdan “Cumhuriyet Modeli” çıkarma çabası beyhude!
“TÜRKİYE HEPİMİZİN”
Türklerin, Kürtlerin, Çerkezlerin, Arapların…
Ay yıldızlı bayrağa, Ankara’ya, İstanbul’a, Anadolu’ya sahip çıkanlarındır.
Türkiye; toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır.
“SON DURUM”
Ana gündem Filistin; mesele artık savaşın ötesinde soykırıma dönüştü.
Savaş “kısa veya orta vadede” büyüyecek; bu temenni değil, görünen köy!
Güvenlik bürokrasisinden önemli isimlerle görüştüm. Herkes hazırlıklı…
Görüştüğüm bir isim; “Hacı Bey niye Filistin’i bu kadar konuşuyoruz?” dedikten sonra cevabı da verdi:
“Çünkü herkes bu savaşın bir ön izleme olduğunu biliyor. Bu toprakların bir ucunda Şanlıurfa var.”
Kısa kısa notlar aktarayım:
– Türkiye’nin görüşmediği hiçbir ülke yok
– İstihbarat birimleri irili ufaklı tüm yapılarla/oluşumlarla görüşüyor
– Gazze’de insani boyut malum; soğukkanlılıkla olaya bakınca bu savaş durdurulup İsrail geriye itilmezse sınırımıza çok daha yakın alanlarda daha çok eforla mücadele etmek zorunda kalırız
“BATI MEDYASI”
İlk kez yeniliyor, hunhar zihniyet ilk kez galip gelemiyor.
İlk defa olgular öne çıkıyor, algılar çöküyor.
Bunda şüphesiz İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin çok büyük etkisi var.
“TOPRAK MI SATMIŞLAR?”
“Çünkü toprak sattılar” diyerek yalan bir algıyı yayan Babala TV Oğuzhan Uğur…!
5 binden fazla insan 18 günde katledildi!
Hastanelerin elektriği kesildiği için bebekler tek tek ölmeye başladı!
Su yok, çocukların kesik ellerini ameliyat edecek morfin yok!
Sence de toprak mı satmışlar?
“CAN AZERBAYCAN”
Bugüne dek görüştüğüm Azerbaycan Türk’ü kardeşlerimden biri bile, İsrail’den tarafım demedi.
Azerbaycan mazlumun yanındadır!
Mescid-i Aksa ve Kudüs Türkiye’nin de Azerbaycan’ın da meselesidir!
Filistin halkı da asla “haksız işgalci olan” Ermenistan’ı desteklememiştir. Onlar bizimledir. Bu da tıpkı “Toprak sattılar” yalanı gibi uydurmadır.
“SORUMLU ERDOĞAN”
“Suriye’de bir Mehmetçiğin burnu kanarsa sorumlusu Erdoğan” diyordu Kemal Kılıçdaroğlu…
Şimdi Suriye’de 10 bin km2 alanda Türk askeri devriye atıyor, ülkemizin bayrağı dalgalanıyor!
Recep Tayyip Erdoğan sayesinde!
Kemal Bey ise tezkereye “hayır” demekle ve hâlâ Selçuk Bayraktar’ı hedef almakla meşgul; bu sebeple aradığınız özgür ve bağımsız muhalefete ulaşılamıyor!
“İSRAİL VE SONUN BAŞLANGICI”
İsrail ilk kez soykırım yapmıyor, lakin ilk kez devasa bir acizlik sergiliyor.
Gazze’de sivillere “güneye çekilin” diyorlar.
Güneye çekilenleri de vuruyorlar.
İsrail dünya tarihinin en büyük namertliğine imza atıyor.
Bu imza tarih sahnesinden silinip “Askeri Barış Gücü” mührü vurulmak zorunda!
SON SÖZ: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok güçlü olması elzemdir. En modern silahlarla daha fazla donanmalı… S400’den daha fazla savunma füzesi bulunmalı… Saldırı için bütün malzemeler fazlasıyla hazır bulunmalı… Ordumuz geleceğe hazır elbette; çok daha hazır olmalı. Yaşa Mehmetçik, ayağına taş değdirmek isteyenlere karşı biriz, bütünüz!