Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor
Avrupa’nın üzerinde dolaşan bu kez Komünizmin değil Faşizmin hayaleti..
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birçok ülkede sandıktan sağ-aşırı sağ, hatta ırkçı partilerin çıkması bu tezi doğruluyor gibi görünüyor. Her ne kadar Avrupa Birliği’nin karar mekanizmalarında merkez partiler yine çoğunluğu elinde tutsa da Fransa, Almanya ve Avusturya’da ırkçı partilerin yükselişte olması yaşlı kıtanın geleceğine dair endişeleri artırıyor.
1930’ların Avrupası’nda.. Bozuk bir ekonomi ve… Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franco, Portekiz’de Salazar diktatörlükleri vardı. Avrupa’dan yükselen faşizm dünyayı korkunç bir savaşa sürükledi.
Günümüz Avrupa’sında aşırı sağın böylesine bir ivme kazanmasının benzer bir sonuç doğurması düşük ihtimal. Ancak Avrupa’yı güzel bir bahçeye, dünyanın geri kalanını ormana benzeten kibirli AB Temsilcilerinin tezleri çöp olmuş durumda. Avrupa giderek tehlikeli bir ormana dönüşüyor. Avrupa’dan yükselen ırkçılık belki dünyayı küresel ölçekte bir savaşa sürüklemeyecek ama zaten bozuk olan ekonomik-siyasi dengeleri daha da kötü bir noktaya sürükleyecek.
Peki bu aşamaya nasıl gelindi?
Yaşlı kıtada pandemiyle başlayan, Ukrayna savaşı ile pik yapan ekonomik sorunlar ekmeği küçülttü, yaşam kalitesini düşürdü. Geniş kitleler çareyi yabancı düşmanlığını merkeze alan aşırı sağ partilerde aramaya başladı.
ABD’li boksör Mike Tyson’un en az kendisi kadar meşhur sözüdür: Ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar herkesin bir planı vardır.
Avrupa’nın iki büyük ülkesinin liderleri Macron ve Scholz’un mevcut durumunu bundan daha iyi anlatan bir söz olamaz.
Daha geçen ay Ukrayna’ya asker göndermekten bahseden Macron öyle bir yumruk yedi ki…
Yıldızları sayması bittikten sonra ringde ayakta kalması bile mucize artık.
CHP’de protokol krizi
CHP lideri Özgür Özel’in işi zor.
Söylediği her söz, attığı her adım kendi partisi içinde yeni bir tartışma başlatıyor.
Özel’in bugün kendisine iade-i ziyarette bulunacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Cumhurbaşkanlığı Forslu” bayrakla ağırlayacağını açıklaması CHP’de yeni bir krize sebep olmuş.
CHP içinde bir gruba göre Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı Forslu bayrakla ağırlamak psikolojik üstünlüğü ona vermek anlamına geliyor! İlginç bir bakış açısı. Bu görüşü savunanlara göre Abdullah Gül, 2014’te veda ziyareti için CHP Genel Merkezine geldiğinde böyle bir protokol uygulanmamış. Erdoğan’a da uygulanmamalıymış!
Yazıya boş yere Özgür Özel’in işi zor diye başlamadık…
Atmaya çalıştığı normalleşme adımları da partiler arasında diyalog kanallarını açık tutma çabası da partideki bir kesim tarafından CHP’ye ihanet olarak algılanıyor.
Bu işin sonu nereye varacak doğrusu çok merak ediyorum.