Başkan Erdoğan, Erbakan Hoca’ya kötü söz etti mi?

Okuduğunuz Yazı
Başkan Erdoğan, Erbakan Hoca’ya kötü söz etti mi?

İçerik

Saadet Partisi “milli görüş” çizgisinden çıkalı epey oldu. Milli Gazete hiç araştırıp soruşturmadan Müslümanlara iftira atacak kadar seviyeyi düşürdü. Bunu, “Milli Gazete’yi abonelere dağıtmış” bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Mesleğe 2003’te Akit gazetesine “gazete dağıtım elemanı” olarak başvurarak başladım, abonetörlük de yaptım, abonelere hediye olarak verilen cilt cilt Şamil İslam Ansiklopedisi’ni, Riyaz’üs Salihin’leri ellerimle dağıttım; ek editörlüğü de yaptım, bölge temsilciliği de yaptım. 19 yıldır Akit’teyim, 9 yıldır her hafta köşe yazısı yazıyorum ve son 6 yıldır da Ankara temsilcisiyim. Necmettin Erbakan hocamızı hep sevdim ve daima seveceğim. Allah mekânını cennet eylesin!

Peki, bugün “Necmettin Erbakan çizgisini” kim temsil ediyor?

Recep Tayyip Erdoğan için “100 Ayasofya’yı açsa bile alnından öpülmez” diyecek kadar gönülleri kararmış siyasetçiler mi Erbakan’ı temsil ediyor? Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek için Diyanet’in kurslarına giden evlatlarımıza “Ortaçağ zihniyeti” diyenlere tek kelime etmedikleri gibi onlarla “masalarda ortaklık” hesabı yapanlar mı Erbakan’ı temsil ediyor?

Başkan Erdoğan’ın bir gün bile Necmettin Erbakan’a “kötü bir kelime” ettiğini duydunuz mu? 

Erbakan Hocamızın yolundan gittiğini söyleyen bazı siyasetçiler Başkan Erdoğan’a “Beşli çetenin tahsildarı” iftirası atacak kadar siyasi etikten nasibini almamış olanlara kucaklarını sonuna kadar açıp onlardan medet umuyorlar!

Erbakan Hocamız her vakit “Büyük ve Güçlü Türkiye” derken, bu sözü “sloganlaştıran” Erdoğan oldu. Erbakan’a kim kök söktürmeye çalıştıysa hepsine tek tek kök söktüren Erdoğan oldu!

Şimdi birileri çıkıp; “Erbakan yaşarken Erdoğan’ı çok eleştiriyordu. Videoları açıp izleyin” falan diyecektir. Erbakan bu sözleri söylediğinde tepesinde vesayet zincirleri, etrafını çevirmiş darbeciler ve statükocu iblisler vardı. Erbakan Hoca’nın bu sözleri niçin söylediğini azıcık düşünürseniz doğru cevapları bulursunuz.

Erbakan Hocamız “Refah Partisi Genel Başkanı” olarak girdiği 1996 seçimlerinde % 21 oy almıştı. Bugün Saadet Partisi % 1 alıyor. Geri kalan % 20 sizce şimdi kimin yanında?

“HANİ ÜLKÜCÜYDÜNÜZ?”

Yıl 2015… Meral Akşener “MHP Genel Başkan Adayı” olarak sahneye çıktı. Sürecin sonunda MHP’yle bağları koptu. 2017’nin Ekim ayında İyi Parti’yi kurdu. “Biz MHP’den ihraç edilen ülkücüleriz” düsturuyla çıksa da Sayın Akşener “yola çıktığı kişileri” tek tek partiden ayırdı.

Yeni Akit’in 4 Nisan Pazartesi günü yayınlanan manşet haberini tekrar okumanızı öneririm. Bakın İyi Parti’nin KURUCU ÜLKÜCÜ İSİMLERİ “kurdukları partiden” nasıl ayrılmış:

YUSUF HALAÇOĞLU: CHP ile ittifak kuracağını söylediğinde “Partiyi bitiriyorsunuz” dedim. İyi Parti’de Türk milliyetçiliği tasfiye ediliyor.

ÖZCAN YENİÇERİ: HDP ile işbirliği çaresizlik ve ödlekliktir.

İSMAİL OK: Sorosçular hassas görevlere getirildi.

SEYİT YÜCEL: Ülkücülerin alın teri ile kurulan partimizde Türk milliyetçileri acele operasyonlarla ihraç ediliyor.

ÜMİT ÖZDAĞ: İyi Parti kuruluş amacından uzaklaşarak Türk milliyetçileri yerine FETÖCÜ zihniyet getirildi.

İSMAİL KONCUK: İktidar olmak için her yolu mübah gören bir anlayış şu anda İyi Parti’yi yönetiyor. Kızdığımız budur. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için PKK talebine evet diyecekler.

Sevgili okurlarım, bunları ben demiyorum! Bu sözleri “İyi Parti’nin kurucuları” söylüyor; şimdi hepsi İyi Parti’den ayrıldı, ihraç edildi. Ortak söylemin; “Soros, FETÖ, HDP, Ülkücü tasfiye” olduğunu görüyorsunuz.

Bu isimler tasfiye edilirken sus pus olan “Yavuz Ağıralioğlu” da postmodern şekilde tasfiye edildi. Şimdi de Yavuz Bey’e hepsi susuyor!

“YUVARLAK MASA LİMİTED ŞİRKETİ”

CHP ve İyi Parti yanlarına aldıkları 4 genel başkanla “yuvarlak masa limited şirketi” gibi toplanıyorlar. Adayları belli mi? Ekonomik programları, TBMM seçimlerine nasıl girecekleri, dillerine pelesenk ettikleri “sistem değişikliğinde” süreci kimin yöneteceği belli mi? Hiçbir şey belli değil? Ama Türkiye’yi yönetmek istiyorlar. Net olun lütfen net! Ülkemiz karanlıktan yeni kurtuldu. Belirsizlik ve kararsızlık “bir seçenek” olamaz!

“MANSUR YAVAŞ MI, EKREM İMAMOĞLU MU?”

Bence her ikisi de adaylığa layık! İkisi de belediye başkanlığı yaptıkları şehirlere hiçbir şey katmadı. İkisinin de başarı hikâyesi yok! İkisi de seçimden önce “Bütçe yeter, hatta tasarruf bile yaparız” diyordu ama şimdi “Engelleniyoruz, bütçe yok” diyorlar. İkisi de CHP’nin belediye başkanı!

Aradaki fark şu: İmamoğlu sürekli konuşurken Yavaş sessizce oturuyor. İcraat mı? Onlar icraat için gelmediler ki! “Her şey çok güzel olacak” diye geldiler. “Başkent yeşillenecek” diye geldiler.

Farkında mısınız? 3 yıldır belediye başkanlığı yapmalarına rağmen hiç kimse “Her şey çok güzel oldu” demiyor!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI