Baykal’ı gizli kasetle, İmamoğlu’nu açık fotoğrafla
Hemen yanlış anlamayın!
İki olay ve şahıs elbette aynı değil; ama sonuç benzeşiyor.
Baykal “kumpasla” gitti. İmamoğlu olayı ise “CHP içi çekişmeyle” oldu. İki vakanın “odak noktası” Kemal Kılıçdaroğlu!
Baykal kaseti gizli çekimdi. İmamoğlu’nun gazetecilerle fotoğrafı ise “İBB Sözcüsü Murat Ongun” tarafından açıkça yayınlandı. Buradan tartışma çıkacağını düşünmüyorlardı. Bu güne kadar “her şeyi tolere edilen” Ekrem Bey için bu fotoğraf çok “basit” bir şeydi.
İmamoğlu’na kumpas kurulmadı; fakat “olay doğal ilerliyor” diyemem! Olağan dışı süreç, olağan dışı eleştiriler, aynı merkezden yönetiliyor hissi veren olgular var. Zaten “kumpas” olması için ziyaretin gizli olması, fotoğrafın gizli çekilip servis edilmesi gerekirdi.
Ekrem Bey süreci yönetemiyor, çünkü vuruş “içeriden” geldi. Ekrem Bey “vız diye” geldi; sanırım “tırıs diye” gidecek! Süreci yönetmesine izin verilmeyen İmamoğlu “iddia sahibi” olmaktan çıkarıldı! Yine de burası CHP, 14. katta her an, her şey olabilir!
CHP’de “Ekremciler” ve “Kemalciler” diye iki grup oluşmuştu. Kemalciler parti yönetiminde güçlüyken, Ekremciler “sosyal alanda” bir nebze daha güçlüydü. Şimdi “sosyal alan” Ekrem Bey’e cephe aldı, parti yönetiminde bazı MYK üyeleri haricinde karşılığı yok ama kavga “derinden veya açık” sürecek!
Balıkçı fotoğrafına karşılık 100 bin TL’lik otel fotosu! Şimdi “otobüs fotosuna” karşılık ne gelecek? Umarım iş çirkinleşmez!
Burası CHP; geçme beni, geçerim seni; ezme beni, ezerim seni! Peki, ülkeye hizmet? Canım onu sonra düşünürüz!
Bir “riyâkârlık yarışı” izledik. Her şeyleri sahte! Birkaç ay evvel “Atatürk” ilan ettikleri kişiyi birdenbire el birliğiyle gömdüler. İşin içinde iş! Asıl mevzu CHP Genel Merkezi’nde!
İş artık; “İmamoğlu mu güçlü CHP yönetimi mi?” noktasına gelmişti. Toleranssız “organize öfke” var. Böyle bir CHP iktidara gelse kendi taraftarlarına bile zarar verebilir. Hedef “hizmet” değil “paylaşım ve yer kapma” olunca her üye “kumpas kurulup linç edilecek şahıs” pozisyonuna düşebilir. Açıkça yayınlanan fotoğrafla bir gecede İmamoğlu’nu “pespaye” pozisyona düşürenler günü geldiğinde Kemal Bey’i de benzer pozisyona düşürebilir.
CHP yönetiminden İmamoğlu’nu savunan cümle duydunuz mu? O kadar sözde sanatçıdan İmamoğlu’nu savunan kaç kişi var? “Ekrem Bey’in yüzünde Rabbi Yessiri gören” ve onu Fatih’e benzeten Meral Akşener ne dedi? Fatih’i “halka açık bir fotoğraf” sebebiyle sildi mi? Bu kadar bekledikten sonra konuşsa ne olur ki?
Düğmelere aynı anda basılmasının tek sebebi “fotoğraf” olamaz! Aslında bu “CHP içinde” beklenen süreçti. İşin daha çirkinleşip “kaset furyasına” dönüşmesinden endişe ediliyordu.
İmamoğlu’na tepkilerin hiçbirinde “onurlu ve dik duruş” görmüyorum. Biz İmamoğlu’na seçimlerden önce “Klasik CHP zihniyetini temsil ettiği” için, seçimlerden sonra “hizmet yerine algı” yaptığı için karşı çıktık. HDP’li belediyeyi ziyaret etmesine rağmen HDP önünde evlatlarını almak için bekleyen mazlum anneleri ziyaret etmediği için eleştirdik. “Temel atmama” töreni yaptığı için, verdiği sözleri tutmayıp sürekli algı yaptığı için eleştirdik.
Kendilerini Recep Tayyip Erdoğan zannedenler “asılları dururken taklitlerin anlamı yoktur” sözünü unuttular. Başkan Erdoğan doğal bir lider; tarih ve talih onu lider yaptı. Bu sebeple 19 yılda tehditler, e-muhtıralar, ihanetler, iftiralar, darbe kalkışmaları, peşine ölüm timleri takmalar onu yıkamadı! Bir “fotoğraf” nedir ki?
Başkan Erdoğan medya komprodorlarıyla, terör örgütleriyle, vesayetin ağababalarıyla, statükocularla göğüs göğüse mücadele ederken; İmamoğlu kendi destekçileriyle saç baş kavga ediyor.
İmamoğlu yapay bir belediye başkanı; bu sebeple “fotoğraf karesi bahanesi” bile onu ters yüz etmeye yetti. Mansur Yavaş lider değil; ama istenirse “yapay cumhurbaşkanı adayı” olarak ortaya çıkarılabilir.
Devlet Bahçeli doğal ve milli bir lider! Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan “doğal lider” değiller! Mustafa Destici, Fatih Erbakan, Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül oy oranları göz önüne alınmaksızın birer doğal genel başkan!
Recep Tayyip Erdoğan’ın ise Türkiye’nin en doğal, gerçekçi, yerli, halkına karşı gizli ajandası olmayan, hizmet ederken “onlar kim” diye sormayan büyük bir “halk lideri” olduğunu 19 yıldır “halkın kendisi” söylüyor!
Üstelik Başkan Erdoğan yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın birçok bölgesinde, ülkemizin binlerce yıllık tarihi içinde yer alan etki alanındaki halkların da doğal ve ortak lideri..!
Masa etrafında toplananlar ise “yapay bir lider” bile bulamadı henüz!