Ben mi dedim gidin de cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olun diye?
Ben demedim.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na “genel seçimlerde” yerel yönetimi bir kenara itekleyerek cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olun diyen kimdi?
Meral Akşener mi?
Şimdi ne diyor Sayın Akşener?
“Korkak Yavaş” diyor.
“Bizi engelleyen Beştepe (Erdoğan) değil Saraçhane (Ekrem İmamoğlu) imiş” diyor.
“Ankara ve İstanbul’da hizmet göremedik” diyor.
Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olmalarını kimler onayladı?
Altılı masadaki genel başkanlar ve partiler!
Onlar ne diyor ve ne yapıyorlar?
Kendisinden tam üç defa randevu isteyen Ekrem İmamoğlu’na hiçbir zaman randevu vermeyerek “Başka işlerim var” diyen Kemal Kılıçdaroğlu o gün davetini geri çevirdiği Ekrem Bey’in yerine Canan Kaftancıoğlu ile Emre Kongar’ın yemek davetine gidiyor.
Altılı masanın genel başkanları “beraber cumhurbaşkanı yardımcısı olmayı tasarladıkları” Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın karşısına adaylarını çıkardılar bile!
Ahde vefa mı?
Yol ve dava arkadaşlığı mı?
Haydi, onları geçtim, varsayalım ki Sayın Akşener’in dediği gibi “proje ittifakı” idiniz.
Projelerin bile sonu güzel biter.
Sizin filmin sonu mutlu bitmediği gibi darmadağın oldunuz, seyirci hayal kırıklığına uğradı.
Sonunuz böyle olmamalıydı, bu şarkı bu kadar kısa sürmemeliydi.
Ama Recep Tayyip Erdoğan öyle mi?
1999’da cezaevine girerken çıkardığı şiir albümüne “Bu Şarkı Burada Bitmez” ismini koymuştu.
Sonra, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” dedi.
“Giden gitsin, trenden inen insin, davamıza inananlarla, durmak yok yola devam” dedi.
“Duyanlara duymayanlara, ben sizi çok seviyorum” dedi.
Millet de onu hep “lider” yaptı.
Proje ittifakı değil, özü sözü bir gönül ittifakları kazandı.
“YAVAŞ MI İMAMOĞLU MU?”
Şu anda Mansur Yavaş’ın durumu Ekrem Bey’e göre daha iyi olsa da ivmesi düşmeye devam ediyor.
Yavaş ve İmamoğlu ortak yanları:
1) Verdikleri onlarca sözü tutmadılar
2) Yavaş 58 kilometre metro yapacaktı, temelini bile atmadı. İmamoğlu 100 bin konut yapacaktı, yüzde 97’sini yapmadı.
3) İstanbul’da “Her şey çok güzel” olacaktı, Ankara ise “hakkettiğini” alacaktı. İkisi de olmadı.
4) İkisi de cumhurbaşkanı yardımcısı adayı oldu, ikisi de kaybetti. Beraber kaybettiler!
Yavaş ve İmamoğlu farkı:
1) İmamoğlu her konuda konuştu, her mevzuda olmak istedi. Yavaş hiçbir konuda konuşmadı, hiçbir mevzuda olmak istemedi.
Tek farkları budur!
“ŞEYH GİBİ ŞEYH”
Bir adamın yanına kimse yaklaşamıyorsa, son model aracının etrafı koruma kalkanıyla çevriliyse, bir adam durmadan el etek öptürüyorsa, ilim yerine artist gibi videolar yayınlatıyorsa, o adam her şey olabilir; AMA “şeyh” olamaz!
Şeyh kimdir?
Halkın içinde olandır, aydınlatandır, mazlumu ayağa kaldırandır, zalime başkaldırandır.
Şeyh kimdir?
Edebali’dir.
Yazımı Şeyh Edebali’nin şu öğütleriyle bitiriyorum.
“Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar
Akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun,
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın,
Ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener,
Sabah rüzgârlarında savrulur gidersin.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilemeyen gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler,
Ancak senin erdemlerinle
Gün ışığına çıkacaklar.
Ananı ve atanı say.
Bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünya inancını kaybedersen
Yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol.
Her sözü üstüne alma, gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme.
Kalkar itibarın, muhabbet olmaz.
Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki âlime,
Zenginken fakir düşene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki yüksekte yer tutanlar
Aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki atın iyisine doru,
Yiğidin iyisine deli derler”
SON SÖZ: Ülkeyi karıştırmak isteyenlere en güzel mesaj “birlik” olmaktır. İçeride farklı düşünceler olsa da dışarıya karşı “birlik” olursak kimse Türkiye’yi durduramaz. Düşmanlar bunu bildiği için terör örgütleriyle önümüzü kesme peşindeler; ama kaybedecekler! Tarih ve talih yön değiştirmektedir. Zafer inananlarındır.