Binali Yıldırım ve seçim sonuçları

Okuduğunuz Yazı
Binali Yıldırım ve seçim sonuçları

İçerik

Gönlümüzün kaybetmeyen başkanı şüphesiz Binali Yıldırım’dır. Binali Bey, büyük bir fedakarlık göstererek, kaybedilmesi muhtemel olan İstanbul’u partisi ve milleti adına kazanmak için bütün siyasi kariyerini riske attı. Kolları sıvadı, gecesini gündüzüne katarak çalıştı. İstanbul’u uçuracak muhteşem projeler hazırladı. Ne var ki yenilenen seçimleri, rakibi CHP adayı İmamoğlu kazandı ve İstanbul, Binali Yıldırım gibi büyük bir şansı maalesef kaçırdı. Rakibini ilk tebrik edenin kendisi olması da Binali Bey’in nasıl harika bir insan, devlet ve siyaset adamı olduğunu gösteriyor.

Bu sonuçlar şüphesiz Türkiye için yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Ama bu yeni dönemin kendi başına “hayırlı” olmasını beklemek fazlasıyla iyimserlik olur. CHP’nin İstanbul’u kazanmasının “demokrasiyi” güçlendireceğini sanan-lar çok kısa bir sürede yanıldıklarını anlayacaklardır.

Hatırlanacak olursa HDP’nin 7 Haziran’da seçim barajını aşarak 80 civarında milletvekili çıkarması “barışa, demokrasiye hizmet edecek” şeklinde değerlendirilmişti. Çok geçmeden Güneydoğu’da şehirler büyük terör olaylarına sahne olmuştu. FETÖ’nün, PKK ve HDP’yle birlikte Güneydoğu’da terör olaylarını tırmandırarak, 15 Temmuz darbesini tertip ettiğini de unutmayalım.

CHP adayının İstanbul’u kazanmasının ardından pusuda bekleyen küresel güçler, AK Parti’nin toplumsal desteğinde bir zayıflama olduğunu değerlendirerek, yarından itibaren Türkiye’yi yeni bir istikrarsızlaştırma sürecine sokmak için kolları sıvayacaktır. İçerideki uzantılarıyla beraber Batı, Türkiye’yi siyasi bir kaosa sürüklemeye çalışacaktır. Terör örgütü PKK ve YPG’nin de daha fütursuz bir şekilde Türkiye’ye yönelik terör saldırılarını artıracağından şüphe yok.

Yeni dönemde yine en büyük sorumluluk-görev iktidar partisine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a düşmektedir. Türkiye’nin dışarıdan kaynaklı büyük sorunları vardır. Batı, bu seçim sonuçlarından sonra Türkiye’nin üzerine daha fazla gelecek, baskıyı artıracaktır. Dışarıya karşı toplumsal-siyasal birliğini sağlayamayan ülkeler, uluslararası meselelerde de yeterince güçlü olamazlar. İçeride millet desteğini arkasına alamayan hükümetlerin dışarıya karşı duruşu da yeterince güçlü olamaz.

Bu yüzden öncelikle parti içinde güçlü özeleştiri yapılarak işe başlamak gerekiyor. Zira karşı karşıya kaldığımız sorunların üstesinden başka türlü gelmek mümkün değil. Bu seçim sürecinde yapılan hataların analizi büyük önem taşımaktadır. AK Parti güçlü olursa Türkiye de güçlü olur. İstanbul seçimlerinden çıkarılacak en büyük ders milletin gönlünü kazanmanın hâlâ AK Parti’nin önünde büyük bir görev olarak durduğu gerçeğidir.  

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ