BİR DAVA KADINI PROFİLİ, NİHAL KARATAŞ.
Davamızı anlatırken geçmişten günümüze ışık tutmak gerek. Bu davayı Cumhurbaşkanımız,Sn. Erdoğan ile omuz omuza vermiş, türlü fedakarlıklar da bulunmuş, o davaya adanan erkek ve kadınların verdikleri kavga ve mücadeleyi anlatmak ve hatırlatmak benim en büyük vazifem.
Çünkü o isimsiz kahramanlardır ki tüm cefaya ve zorluklara göğüs gererek bu gönül köprüsünü kurmuş ve davamızı bu günlere dek getiren kilit taşlarıdır. Nihal Karataş bu kilit taşlarından biridir. Onu bizzat Cumhurbaşkanımız, Sn. Erdoğan’ın sözlerinden dinleyelim;
“İstanbul’un yoksul mahallelerinden birindeydik, kalabalığın içinden 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu yanıma geldi.Elinde bir şey vardı, elini uzattı, elini tuttum… ‘Bunları annem gönderdi’ dedi. ‘Annem seçildikten sonra sakın bizi unutmasın’ dedi.İki tane bileziği elime tutuşturdu.Daha ne olduğunu anlayamadan kendisi de o ince bileğindeki oyuncak bileziğini çıkardı, onuda elime tutuşturdu.
Ben daha bir şey söyliyemedim, bayağı uzak kalabalığın içinde kaybolup gitti. O bilezikler İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamımda hep karşımda oldu.Ben asıl o gözleri unutamadım.Aradan 20 yıl geçti, 7-8 yaşlarındaki o çoçuğun gözlerindeki parıltıyı, heyecanı unutamadım.
Pınarhisar Cezaevinde yatarken karşımda hep o çocuğun bakışları vardı ve o elime tutuşturduğu, annesinin gönderdiği iki bilezikle, bileğinden çıkardığı oyuncak bilezik….AK Parti’yi kurarken gözümün önünde o çocuğun gözleri vardı. Ankara’da Başbakanlık görevini yüklenirken karşımda hep o masum gözler vardı, attığım her imzada o gözler karşımdaydı.
Gece yorgun başımı yastığa koyarken, sabah uyanınca o masum çocuğun gözlerindeki heyecan, o umut, parıltı, o beklenti hep karşımdaydı.
Annesi, ‘seçildikten sonra bizi unutmasın’ demişti ya…Allahıma hamd olsun, o büyük emaneti, büyük mesajı hiçbir zaman unutmadık, unutmadım”
Bu davanın bugünlere nasıl geldiğini, ne tür engeller aşılarak ve bu uğurda verilen her bir fedakarlığı bilmeden dava şuuru oluşturulamaz. Unutmayalım, Hatırlatalım.
