Bir prototip olarak Ekrem İmamoğlu

Okuduğunuz Yazı
Bir prototip olarak Ekrem İmamoğlu

İçerik

Prototip, ilk örnek demektir. Yani bir kavram veya süreci test etmek amacıyla oluşturulmuş ilk sürümdür. Burada amaç ilerleyen süreçteki eksikleri görüp seri üretime geçerken bunları düzgün ve işler hale getirmektir.

“Bir prototip olarak Ekrem İmamoğlu” derken şahsını değil “dönemini” kastediyoruz. Âdeta bir “prototip dönem” görüyoruz. Buradaki amacın eksikleri düzeltmek olmadığını, aksine daha büyük “eksiklerin” geleceğini öngörebiliriz.

Koronavirüs gibi sadece ülkemizi değil tüm dünyayı etkileyen salgın sonrası çeşitli senaryolar gündeme geldi. Ben hiçbir zaman “senaryo” dile getirmedim; zira şimdi önemli olan salgını atlatmaktır. “Arka planı” ileride ele almak daha faydalı olacaktır. “Senaryo” zannettiğiniz bazı durumlar “uydurulmuş” olabileceği gibi gerçeğin kendisi de olabilir, bu sebeple yazılanlara tamamen karşı değilim! Ancak evvela sürecin atlatılmasına odaklanmak gerektiği kanaatindeyim.

Koronavirüs süreci de “prototip” olabilir!

İmamoğlu Korona salgınıyla mücadelede “çift başlılık” görüntüsü vererek en büyük sınavdan düşük not aldı. Kendisini eleştiren gazeteciler “Fuat Uğur, Ersoy Dede ve Murat Çiçek” hakkında 1 ila 2 yıl arası hapis cezası istemesi de “gazetecilere özgürlük” mevzusunun arka planının “haber verme ve eleştirme” olmadığını gösterdi. Gazeteciler eleştirip durum tespiti yapmış; İmamoğlu’nun şahsına, ailesine herhangi bir söz söylememiştir.

“90 TL’lik yardım kolisini 150 TL olarak” duyuran İmamoğlu daha sonra “Bu koliler prototipti, ilk örnekti, daha sonra geliştirecektik” diyerek daha büyük skandala imza atmıştır. Söze gelince “16 milyon İstanbullu” diye başlayan ama icraate gelince yarım yamalak işler yapanlardan millete hayır gelir mi? Ekrem Bey’in “pik noktasını” sanırım göremeyeceğiz; zira zirveye çıkamadan inişe geçti bile!

Amacımız İBB Başkanı’nın “başarısızlığı” değil! O başarısız olunca İstanbul kazanmıyor ama kendisi şu anda İstanbul’a bir şey katmıyor. Tıpkı Kemal Derviş gibi! Kemal Derviş keşke başarılı olsaydı; ama başaramadı ve kaybettik. Şimdi aynısını İmamoğlu İstanbul’a yapıyor, şehir ivme kaybediyor.

Çok açık tekrar ediyorum: İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın pratikte Kemal Kılıçdaroğlu’ndan hiçbir farkları yoktur!

Virüsün en çok görüldüğü 3 il İstanbul, İzmir ve Ankara! Üçünde de toplu taşıma araçlarının sefer sayıları azaltıldı. Üçünde de vatandaşlar belediye otobüslerinde istif! Üçünde de CHP’li belediye başkanları var. Üçü de devlete destek yerine alternatif kampanya peşinde! Üçünün de “ateşli savunucuları” var, yani ne yaparlarsa yapsınlar “Yakışır başkanıma” diyen tipler mevcut! Ama siz “halkın gücüne” bakmalısınız!

“BÜYÜK TÜRKİYE NEDİR?”

Dünya ülkelerinde görev yapan 50 bin askeri olan, Lübnan’dan Kosova’ya 12 ülkede askeri varlığı ve üsleri bulunan, IMF önünde dilenmeyen, Avrupa kapılarında ağlamayan, ABD ve Rusya ile aynı anda işbirliği yapan, İtalya ve İspanya’ya Mevlana’nın şiiriyle yardım gönderen ülkeye Büyük Türkiye denir.

Geçtiğimiz günlerde İspanya basınında yer alan ve tüm İspanya’yı sallayan bir haber yayınlandı. İspanya Basını; “Türkiye’de üretilen solunum cihazlarının ücretleri ödenmesine rağmen ülkeye gönderilmiyor” dedi.

Bu haber İspanya Dışişleri Bakanı Arancha Gonzales Laya tarafından yalanlandı ve cihazlar için Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na teşekkürlerini iletti.

Dikkat ederseniz Türkiye artık bu tarz haberlerle anılıyor. Üreten Türkiye’nin ayak sesleri! “Avrupa Avrupa duy sesimizi” diye zorla bağırmıyoruz artık; çünkü Avrupa’nın duyumuna ihtiyacımız yok! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi getirdiği muasır seviyenin izdüşümü şu cümledir: Biz bize yeteriz Türkiyem!

“MERAL HANIM İYİ MİSİNİZ?”

Meral Akşener Hanımefendi’yi kimler, nasıl yönlendiriyor merak ediyorum. “Üst akıl” bile bu kadar kötü yönlendiremez! Meral Hanım en son “Katar uçağını satın” diye seslendi. Oysa Türkiye’de “Katar uçağı” diye uçak yok! O uçak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uçağıdır, milletin malıdır. Ayrıca diğer uçaklara ABD uçağı, Rus uçağı falan demiyorsunuz ama mevzu Müslüman Katar’a gelince birdenbire neden sıkıntı oluveriyor? Dert uçak mı yoksa Türkiye’nin büyüklüğü ve Müslümanların kardeşliği mi?

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI