Bir takım işler!

Okuduğunuz Yazı
Bir takım işler!

İçerik

İstisnasız tüm medya kuruluşları CHP’yi kurtarma! derdine düşmüş. Başka gündemleri yok. Sözde hükümet yanlısı medya da dahil. Bir kaç satır gündem özetiyle yetinip CHP ne olacak? Kılıçdaroğlu’nun akibeti ne olacak? sorularıyla saatlerce yayın yapıyorlar. Allah başka keder vermesin..

Bu arada kabine kurulmuş, Türkiye Yüzyılı mottosuyla kollar sıvanmış, ulusal ve uluslararası adımlar atılmaya başlanmış ne gam! Erdoğan KKTC’de ne söylemiş, Azerbaycan temasları ne anlam ifade ediyor, bir iki cümleyle geçiştirilip tekrar an gündemine dönüyor her biri.

Bu goy goy bir benim mi canıma yetti acaba? Değiştirdiğim her kanalda neredeyse aynı yorumcular, bazen ufak isim değiştirmelerle CHP’nin geleceğini kurtarma derdinde. Af buyrun beyler, bayanlar BEZDUM.

İstanbul’u yangınlar sarmış kimin gündeminde? Akit medya binasının nasıl yandığı, İstanbul itfaiyesinin hangi liyakatsiz ellere bırakıldığı konuşulmuyor. Tam Şampiyonlar Ligi kupa maçının oynandığı sırada Olimpiyat Stadı’nın üstündeki dumanları görmüyor benim canım yerli ve milli medyam. İkitelli’deki halı fabrikasında çıkan yangından bahsediyorum. Söndürülememe rezaletinden. Yazarsanız, anlatırsanız tenhalarda pek seviştiğiniz birileri kızar mı?

Bu arada siyasi parti ayırmaksızın belediyelerin şarkıcı, fenomen tayfasını nasıl semirttiğini de örnekleriyle izliyoruz. Sanatçı demiyorum özellikle onlara sanatçı dersem sanata ve sanatçıya haksızlık olur.

Geçen hafta TRT’deki bir takım projelerde yer alanlar hakkında yazdığım köşe yazısı sonrası ise dolaylı yoldan epeyce dayak yedim. Trol de oldum fitneci de. Yazıdaki bir tek cümle bile benim iddiam değildi. TRT’nin ve projelerinde yer alan isimlerin medyada kendi elleriyle yazdıklarını, paylaştıklarını iliştirdim. Büyük bir günah işlemişim!

Bu da bana gönderilen bir cevap noktasına virgülüne dokunmadan aynen ekliyorum;

Huriye hanım, işin özeti şu; Müslümanın Müslümanı sevmediği bir çağda, zerrece fedakarlık etmeden, bedel ödemeyip cefa çekmeden makama getirilen celladına aşık tüysüz idareciler ve kolayca şöhrete, paraya kavuşan omurgasız, düşmanına aşık yapımcılar yüzünden, rüşvet çarkına bulaşan müptezeller yüzünden, kısacası Stockholmlü Türkler yüzünden bu ülkenin değerlerini benimseyip halkıyla iç içe olan oyuncuları, yönetmenleri yok saydılar.. Kaliteleri ispatlı ve halk nezdinde karşılığı olduğu halde yok saydılar ve gidip Cumhurbaşkanına utanmadan, “Bizim mahalleden sanatçı çıkmıyor, mecburen devlete sövenlerle, terörist sevenlerle çalışmak zorundayız” dediler. Bu sebeple milli, manevi değer sahibi ve en önemlisi omurgalı oyuncuları asla TRT veya devlete yakın tv’lerde “başrol veya ana rollerde” göremeyecek, bu vasıftaki yönetmenleri çok para harcadıkları prodüksiyonlarda tanıyamayacak bu millet.. Ancak kenarda köşede iş verip minnet bekleyecekler ve sorulduğu zaman, “işte, falanca dizide oynuyorlar ya” diye horozlanacaklar.. Oysa ki hatırı sayılır sayıda milli değer sahibi oyuncu var ama saymıyorlar, sevmiyorlar. Millete ve milletin çocuklarına ısrarla bu kripto hainleri sevdiriyorlar büyük projelerde onları kahraman olarak sunmak sureti ile.. Ve her seferinde o “kahraman” oyuncuları bir festivalde, bir ödül töreninde, bir jüri masasında, bir gazete yaprağında, sosyal medyada, her fırsatta bu millete, bu devlete sövüp sayarak zehirlerini kusacak, millet de bunları sineye çekecek maalesef.. Sıkıntı büyük.. Ama artık mevcut iktidar eliyle çözüleceğini sanmıyoruz. Allah bu millete ve evlatlarına akıl fikir versin, basiret versin. Onları bu makyajlı zakkumların ve onları altın tepsilerde millete sunan haysiyetsizlerin şerrinden korusun.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Huriye Tezgelen