Bolton’ın ihaneti
Bu şahıs hakkında daha önce birkaç kez fikrimi beyan ettim. Bir kere getirildiği göreve neden getirildiğine dair anlaşılmaz durumu İngilizce bir makale ile sorguladım. Sonra Türkiye’ye karşı en basit tanımıyla ilgisiz, ama gerçek ifadesiyle düşmanca şeyler söylediğinde de bu köşede görüşlerimi sundum. Hatırlarsınız, bir keresinde İsrail’e gitmiş ve orada iken daha sonra geleceği Türkiye ile ilgili abuk-sabuk şeyler söylemişti.
İleri görüş filan değil, ama siyasal kariyerine Bush’un savaşlarının mimarı olarak atılmış bir adamın Trump’a hiç yarar getirmeyeceği belliydi. Üstelik John Bolton’ın Trump’a ve ABD’ye vereceği zarar henüz bitmedi. Bu zat, fok balığı bıyıklarını sıvazlayarak Jared Kushner’a kelime-kelime dikte ettiği, sözüm ona Orta Doğu barışı uygulanmaya kalkarsa sadece Filistin, Golan Tepeleri ve Kudüs yanmakla kalmayacak. Bütün İslam dünyası ortasından ikiye bölünecek.
Bolton Türkiye’ye karşı çok ama çok büyük ayıplar yaptı; bu ayıpların çoğu Erdoğan tarafından Trump’a aktarıldı. Bolton’un suyunun kaynamasının sebeplerinin başında bu ayıpları, hataları geliyor.
Trump’ın başkanlığı 2016’da ikinci denemesinde kazanması, büyük bir kitleye, en başta kendisine inanılmaz gelmişti. Böylesine deneyimsiz, bilgisiz, ama iş dünyasındaki pazarlık ve uzlaşma sağlama becerisiyle siyasette de tutunabileceğini sanarak ortaya atılan Trump, siyasetteki açıklarını, Bolton gibi, özellikle Amerikan Musevi lobisi üzerinde etkili olabilecek at simsarlarını yanına alarak kapatacağını sandı. Ve kapattı da. Mesela ne barış öngören ne de anlaşma niteliği taşıyan Bolton-Netanyahu Orta Doğu Barış Planı, Trump’a, ABD’deki muhafazakâr taşralı kitlenin desteğini kazandı, bu destek hala devam ediyor ve Kasım ayında da muhtemelen ona seçimi yeniden kazandıracak.
Korona salgınını yönetmedeki aczi, polis şiddetinin üst üste aldığı kurbanların sebep olduğu protesto gösterileri sırasındaki tahrike varan beceriksizliği, liberal-demokrat kitlenin giderek yayılan nefreti ve öfkesi Trump’ı yeni Boltonlara mecbur bırakıyor. Bu mecburiyetin zorladığı çözümler ile Trump bir 4 yılı daha kazanacaktır. Ama ne pahasına? Bu kazançla oturulacak koltukta sağı-solu yeni Boltonlarla çevrilecektir. Bu Boltonlar, John Bolton gibi elini kötü oynayan beceriksiz kumarbazlar olmayabilirler. Bu oyuncuların arasında, şu anda ABD’nin Orta Doğu ve Suriye politikasını yürüten James Jeffrey vardır. Libya’da çaresiz kalıp en iyi oyun kurucu olarak görünen Türkiye’nin yanında yer alan ABD, Jeffrey ve Orta Doğu politikasının gerçek kurucusu Silahlı Kuvvetleri Orta Kuvvetleri Komutanlığı (Centcom) tarafından Irak ve Suriye’de yeni bir Kürt devleti inşa planlarına bir adım daha yaklaştırılmış bulunuyor.
Trump’ın ABD silahlı kuvvetlerinin Türkiye’ye önce Patriot savunma sistemini şimdi de F-35’leri vermeme siyasetinin mimarlarını ve onların ihanetini anlaması ne kadar zaman alacak? Bir üç yıl daha mı?
Trump bunu anladığında Orta Doğu hangi yangınların içinde olacak acaba?