Brexit’ten sonra Avrupa’ya en büyük darbe

Okuduğunuz Yazı
Brexit’ten sonra Avrupa’ya en büyük darbe

İçerik

12 Aralık 2019’dan beri dünya Koronavirüs dehşetiyle çalkalanıyor. Çin’den sonra 158 ülke bu virüsten etkilendi. Dünya genelinde vaka sayısı yüz binin üzerinde, ölü sayısı da 6 bini geçti. Çin ve İran’da etkisini yitiren salgının yeni merkezi ise Avrupa oldu.

Salgının vurduğu İtalya, bin 441 ölümle Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Vaka sayısı 20 bini aşarken, durumu kritik olanların sayısı da bin 500’ün üzerinde. Zamanında doğru tedbirler alamadıkları için ülke şimdi toplu olarak karantina altında. Ekonomi büyük bir darbe yedi.

İspanya’da da ölü sayısı 291’e çıktı. Vaka sayısı 7 binin üzerinde. Durumu kritik olanların sayısı hiç de az değil.

Fransa’da 91 kişi hayatını kaybederken vaka sayısı 5 bin civarında. İngiltere’de 21, İsviçre’de 13, Almanya 9, Hollanda 12, Belçika 4 kişi hayatını kaybetti.

Bu rakamlar Avrupa’da şok etkisi yaratmış durumda. Bu salgın, dünyaya model olarak gösterilen AB’nin içler acısı bir durumda olduğunu gözler önüne serdi. Şimdiden “güvenli Avrupa” algısı büyük bir darbe yedi. Brexit’ten sonra Avrupa’da başlayan “psikolojik çöküş”, Koronavirüs şokuyla daha da hızlanacağa benziyor.

Avrupa’da tablo böyleyken peki Türkiye’de durum nedir? Salgına en çok direnen Türkiye’de vaka sayısı 6’yı buldu. Fakat hayatını kaybeden kişi yok. Son derece sevindirici olan bu rakamlar, Türkiye’nin bu virüsle başarılı bir mücadele yürüttüğünü ortaya koyuyor. Ancak bu mücadelenin yeni başladığını da unutmayalım; Türkiye’nin, Koronavirüsle mücadelesini gevşetmeden yürütmesi gerekiyor.

Umre’den gelen kafilelerin karantina altına alınması bu mücadelenin gevşetilmeden yürütüldüğünü gösteriyor. Bu disiplin sayesinde vatandaşın devlete olan güveni ilk kez bu kadar arttı. Bu sürede “güvenli Avrupa” algısı yıkılırken, “güçlü Türkiye” algısı yükselişe geçti. “Başkanlık sistemi”nin bunda rolü ve katkısı küçümsenemeyecek düzeydedir.

Türkiye’nin hala Koronavirüs ile mücadelede yolun başında olduğunu vurgulamıştık. Küçümsemeye, gevşetmeye gelmez; devlet ve toplum olarak bu mücadelenin gereklerine sıkı sıkıya riayet etmemiz şart.

Koronavirüsün küresel bir oyunun parçası olduğuna ilişkin iddialar da yok değil. Elbette olabilir; bu virüs imal edilmiş, akıllı bir tasarımın ürünü de olabilir. Ancak ilk yapılması gereken şey, bu virüsle etkin mücadeledir. İşin can alıcı kısmını çözelim, sonra işin diğer boyutlarına da elbette bakarız.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ