Bu işler istemezükle olmaz
Tarih 2011, yani neredeyse bundan 9 yıl önce… Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Çılgın Proje’ olarak nitelendirilen Kanal İstanbul projesini detaylarıyla açıklıyor…
Tarih 2014; yerel seçimler yapılıyor… AK Parti seçimleri başta İstanbul olmak üzere büyük bir farkla kazanıyor…
Yani, bugün ‘yaptırmayız, cinayettir’ diye yaygara koparılan Kanal İstanbul projesi açıklanmış, bu şekilde seçimlere gidilmiş ve AK Parti kazanmış. O dönemden bugüne kadar muhalefet tek bir bilimsel hatta politik bir itirazda bulunmamış. İtiraz dilekçeleri havada uçuşmamış!
Ne olduysa bugün ‘hadi referanduma gidelim’ diyecek kadar ileri götürülen bir tartışmaya dönüştürülmüş bir konu Kanal İstanbul projesi.
İşte bütün itirazım buna! Tartışılmasın, ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket edilsin demiyorum tabiki. Ancak daha düne kadar çıtları çıkmayanların, bugün bu konuyu politika malzemesi yapmasına dikkat çekmek istiyorum.
Yani istemezük demekle olmaz!
Sadece bu mu?
Bakın Libya konusu!
Neymiş Libya’da ne işimiz varmış? Amerika’nın, Rusya’nın, Fransa’nın ve diğerlerinin ne işi var Libya’da? Akdeniz’de oynanan oyunun farkında değil misiniz? Burada oyun kurucu olmamızı istemiyor musunuz? Libya ile imzaladığımız anlaşmayı teminat altına almayalım mı? Maşa konumundaki Hafter’in iplerini ellerinde tutanlara izin mi verelim?
‘Suriye’ye gönderdik de ne oldu? Aynısını şimdi Libya’da mı yaşayalım’ diyenlere sesleniyorum! Suriye’deki oyuna müdahale etmeseydik, Suriye’den daha beter olurduk! Görmüyor musunuz? Suriye’de Mazlum Kobani, Libya’da Hafter… Hep aynı oyun! Var olmak istiyorsak bu oyunları bozmak zorundayız…
Yani istemezük demekle olmaz!
Gelelim milli otomobile!
O veya bu nedenle çok ama çok geciktiğimiz bir yatırıma imza atıyoruz. Müthiş bir üretim tesisi, binlerce istihdam, her şeyden bize ait olan otomobil üretiyorsunuz. Doğal olarak takdir beklersiniz.
Vay arkadaş! Otomobili biz yapmamışız, İtalyanlar yapmış, görün bakın biz bunun seri üretimine geçemeyiz, fiyatı çok pahalı olur, farı şöyle, direksiyonu böyle…
Yahu, bir kere de mutlu olun, takdir edin! Bu konular A partisi B partisi işi değildir. Bu ülke meselesidir. Topyekün sahip çıkılması gerekir.
Yani istemezük demekle olmaz!