Bu kadar ‘kötülüğün’ de bir hedefi var

Okuduğunuz Yazı
Bu kadar ‘kötülüğün’ de bir hedefi var

İçerik

Umudunu ABD’ye, S-400 yaptırımlarına, doların yükselişine, enflasyonun artmasına, ekonominin kötüleşmesine bağlayan CHP’nin başını çektiği bir muhalefet cephesi var. Ülkenin batmasını kendi kurtuluşu olarak gören bir muhalefetten kimseye hayır gelmeyeceğini görmenin zorlaştığı günlerden geçiyoruz.

Ülkede internet merkezli yeni bir medya oluştu. Bu medya mevcut tabloyu daha da kötüleştirmek üzerine kurulu. Ekonomide yaşanan kimi sıkıntıları büyük felaket haberlerine çeviren bu yeni akım medya, hayatın içinden haberleri de toplumsal psikolojiyi altüst edecek tarzda sunarak moral çöküntüsü yaratmak için uğraşıyor.

Siyaseti, iktidarı yıldırmak için herhalde önce toplumu yıldırmak, bıktırmak gerektiğini düşünüyorlar. Her gün haber formatına büründürülmüş değişik onlarca kötülüğü toplumun üzerine boca ederseniz ortada ne bir değer bırakırsınız ne de ortak bir düzen. İnternet ve sosyal medya üzerinden yayılan, siyasi çekişme kılıfına büründürülmüş küfrün, saldırganlığın, iftira ve karalamanın, suçlamanın; hayvanlara yöneltilen şiddet haberlerinden tutun kadın ve çocuk cinayetlerine, trafik terörüne ve daha bir sürü kötülük yüklü haberin yıkamayacağı bir moral bütünü, ahlak sistemi ve toplumsal düzen yoktur.

Ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi hayatına hakim kılınan bu kara iklimin kasıtlı oluşturulduğu fark edilmezse bir süre sonra tedbir almak da zorlaşır. Psikolojik yıkım -ki bir saldırı biçimidir- siyasal ve toplumsal çöküntüden bir önceki aşamadır sadece. Bu saldırılar dışarıdan yönetilmektedir ve devletin-milletin geleceğini hedeflemektedir.

Muhalefet cephesi, ülkeye yöneltilen kötülüğü körükleyerek/alkışlayarak toplumun rahatsız kesimlerini de bu cümbüşe dahil etmeye çalışmaktadır. Türkiye daha kötüleştiğinde ortada bir ekonominin, toplumsal bir düzenin, sürdürülebilir normal bir hayatın kalmayacağını göremeyenlerin sayısı hiç de az değil. Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Tunus’ta meydana gelenlerin aynısı Türkiye’nin de başına getirilmek isteniyor. “Beka mücadelesi” denilen şey yıkımdan, çöküşten kurtulma mücadelesidir aslında. Kanlı bir yıkıma, çöküşe yuvarlanmama mücadelesi veriliyor bugün.

Yapıcılıktan uzak her muhalefet biçimi yıkmaya ayarlıdır ve bugün muhalefetin bir yanından yıkmaya başladığı işte sahip olduğumuz bu ortak vatan ve onun sosyal-ekonomik, kültürel ifadesi olarak devletin kendisidir. Maalesef, muhalefetin siyasi mücadele ve iktidar kavgası kılıfına büründürerek sürdürdüğü faaliyetlerin başka bir ismi yoktur.  

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ