Bu kez öyle bir raks edeceksin ki!
Paşinyan’ın “Hata ettik; Karabağ Azerbaycan toprağı olduğu halde saldırarak hem hukuku ihlal ettik hem ülkemizi mahvettik” mealindeki demecinin üzerinden 24 saat geçmeden, ülkenin, ABD ile ortak askeri manevralara başladığı açıklanıyor:
“ABD’nin Ermenistan Büyükelçiliği, Erivan’daki 10. Dağ Tümeni Komutanı Tümgeneral Gregory Anderson ile ABD Ordusu Avrupa ve Afrika Operasyonlardan Sorumlu Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Patrick Ellis’e ‘Hoşgeldin’ diyor. Tümgeneral Anderson ve Tuğgeneral Ellis, Zar Eğitim Alanında Eagle Partner tatbikatını gözlemlediler. 11-20 Eylül tarihleri arasında Ermenistan’da düzenlenen Ortak Kartal tatbikatı, bir barışı koruma eğitimidir. Yaklaşık 85 ABD askeri, yaklaşık 175 Ermeni askerinin yanında eğitim görüyor.”
Bu açıklamanın da mürekkebi kurumadan, Ermenistan’ın Hindistan’dan 90 adet geliştirilmiş çekili topçu sistemi (ATAGS) sipariş ettiği ve bunun ilk partisi olan 6 adet 155 milimetrelik obüsün teslimatının gerçekleştiği açıklanıyor. Haber kaynakları, Ermenistan’ın 156 milyon dolarlık 90 adet ATAGS’a ek olarak, Hint Kalyani Strategic Systems tarafından özellikle dağlık bölgelerde kullanılmak üzere geliştirilen, tekerlekli araçlara yerleştirilebilen, tahmini değeri 245 milyon dolar değerinde 39 adet 155 milimetre MArG obüs sistemi sipariş ettiğini de bildiriyor.
Bu arada İran, Asya’daki Türk devletlerini Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak geçidin açılmasında ayağını sürüyen Ermenistan’ı adeta Azerbaycan ile savaşa kışkırtan açıklamalar yapıyor, Ermenistan da bu açıklamalara “zil takıp oynamak” olarak niteleyebileceğimiz karşılıklar veriyor.
Hindistan’dan silah siparişi, ABD ile ortak manevralar ve İran’la karşılıklı “raks”, Ermenistan’a ne ekonomik ne askeri ne de siyasi bir mutluluk getirmez. Bu İHA-SİHA devrinde, sadece dolar olarak değeri değil, ton olarak ağırlığı da artık çağdışı kalmış obüsler, ne Dağlık Karabağ’ın ne Zangezur’un dağlarında bir işe yaramaz.
Ermeni siyasetçiler ülkelerinin topografik tanımına bir coğrafya kitabında bakarlarsa “landlocked country” deyimini göreceklerdir… Bu “karalarla çevrili”, “denize kıyısı olmayan ülke” anlamına geldiği gibi, askeri bakımdan, örneğin bir Ukrayna, hatta bir Gürcistan değildir ve ABD’nin “Büyük Rusya ve Çin Planı” açısından Washington’un nihai hedefine bir yararı dokunmaz. Yani, ABD, Ermenistan’ı Ukrayna gibi bir “atlama taşı” olarak değerlendiremez. İran ise, kendi nüfusunun dörtte birini oluşturan Azeri halkın, Tahran’ın Azerbaycan’a karşı hasmane bir tavrını asla affetmeyeceğini bilir ve Zangezur konusunda bir hataya düşmez. Farsi milleti sonuçta uyanıktır.
Ermenistan’ın mutluluğu, Paşinyan’ın da itiraf ettiği gibi Azerbaycan’a karşı tekrar yanlış bir davranış içinde olmamak, Türkiye ile her türlü ihtilafı halledip, bir an önce ticarete ve ulaştırma işbirliğine girmektedir. ABD, Ermenistan’ın ağzına, 85 askerle katıldığı bir manevra balı sürerek, Paşinyan’ı geçen ay geldiği olumlu noktadan caydırmaya çalışıyor.
Bu yolun sonu bir yere varmaz; ama Paşinyan bu kez epey bir raks etmek zorunda kalır.