Bu millet zalimlere karşı ilk mitingi 1919’da yaptı

Okuduğunuz Yazı
Bu millet zalimlere karşı ilk mitingi 1919’da yaptı

İçerik

Bugün 19 Mayıs 2018. Siz bu yazıyı okurken ben Allah izin verirse Filistinli kardeşlerimi vahşice katleden şeref ve insanlık yoksunu terör devleti “İtrail” için Yenikapı’daki miting hazırlığında olacağım.

Bu Yenikapı ne kalabalıklar gördü. Nice milyonları aynı iman ve şuurla kaç defa yan yana gördü ve elhamdulillah bugün yine görecek inşallah. Fakat sevgili dostlar zalimlere karşı tek yumruk olarak miting yapmak duygusu, yani bir zulüm gördüğünüzde elinizle, gücünüz yetmiyorsa dilinizle…. düzeltin Hadis-i Şerif’i mucibince yapılan bu lanetleme mitingi, ben de bambaşka hatıraları canlandırdı.

 Ne mi hatırlattı? Bugünkü mitingi Akparti’nin siyasi bir mitingi zannedip gelmeyecek ve alanları doldurmayacak olanların anlayamayacağı bir mitingi hatırlattı.

15 Mayıs 1919’da İzmir, tıpkı katil devlet İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi gibi zalim Yunanlılar tarafından İşgal edildi. Bunun üzerine memleketin her tarafında birbirine çok yakın zaman dilimleri içerisinde mitingler düzenlendi, halka ümmet duygusu hatırlatıldı.

Bu mitingler için akla gelen ilk meydan, Sultanahmet Meydanı olmuştur. Sultanahmet Meydanında, 23 Mayıs, 30 Mayıs, 10 Ekim 1919 ve 13 Ocak 1920 tarihlerinde dört kez miting yapıldı. Her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı mitinglerde, Halide Edip Hanım gibi birçok tanınan kişi katıldı ve işgallere karşı kat’i halk direnişini savunan konuşmalar yaptı.

18 Mayıs 1919 Pazar günü yapılan o büyük mitingde tıpkı bugün genç arkadaşların katılımcılara “Filistin bizimdir” minvalli yazıları dağıtacağı gibi 16 Mayıs 1919’daki mitingte İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi talebeleri, telâş ve asabiyetten titreyen ellerle, mahşerî kalabalık oluşturan milletin kalbine ve yakasına “İzmir bizim kalbimizdir” yazılı ve siyah çerçeveli rozet ve kokartlar takmaktaydı.

Hatip olarak kürsüye çıkan Halide Edip, ateşten kelimelerle konuşuyor, mahşerin ruhundaki söndürülmesi imkânsız büyük yangını büyük fırtına ve yıldırım nefesiyle körüklüyordu. Halide Hanım, bu meşhur mitingde coşkulu kalabalığa şunları söyledi;

“…Ey Türk ve Müslüman Kardeşlerim!

Türk ve Müslüman, bu gün en kara gününü yaşıyor. Gece, karanlık bir gece. Fakat insan hayatında sabah olmayan gece yoktur. Yarın belki çok parlak bir sabah olacaktır.” Alkış dua ve yemin sesleri birbirine karışıp heybetli bir uğultu halini almıştı. Halide Edip Hanım’ın sesi bir hücum borusu gibi uğultuyu yırtıyordu;

…”Yalnız ışık geldiği vakit gözümüzü güneşe, karanlığı gören baykuşlar gibi kapatmalıyım. Millet iyi veya fena günler gördü. Meşakkatli dakikaları ve şanlı dakikalar yaşadı. Ey sarıklı, fesli, kalpaklı Türkler! Hep beraberiz. Vatan uğrunda ve vatanın herhangi bir parçası için atılacağınız fedakârlıklarda Türk kadınlarını yanınızda değil, ilerinizde göreceksiniz. Dönen ve yüz çeviren kadın Müslüman Türk kadını değildir.

Fakat kardeşler ve kadınlar! O kadar kan akıtmışızdır ki, bu kan bütün dünyanın günahını yıkayacak kadar temiz ve çoktur. O kan bizim vazifemizi tayin etti; bize bir vazife bıraktı. Hanımlar! Sizin elinizde tüfek, top yok. Yalnız hak ve Allah var! Tüfek ve top düşer, fakat hak bakidir. İman ve millet duygusu var, fakat şunu unutmayın ki, hiç korkmayacaksınız! Hanımlar, Türkler, Müslümanlar! Silaha alışamazsanız, hak ve Allah sizinledir. Dünyada millet sıfatına layık bir millet olduğumuzu erkek, kadın, hatta ihtiyar ve çocuklarımıza kadar ispat ettik. Bugün memleketimiz taksim tehlikesi karşısındadır. Adım adım dünümüzdeki milletleri başımıza efendi yapmak istiyorlar. Binaenaleyh Avrupa’ya karşı mevcudiyetimizi göstermek ve sesimizi, hakkımızı işittirmek için bu gün kuvvetli ve metin bir millet halinde bulunmak lâzımdır.

Bütün âlem-i İslam hepimiz ruhumuzun infialini burada izhar ediyoruz; hisse malik olan milletler ölmezler, öldürülemezler. Ölseler basü’badelmevte malik olurlar. Duygusu, hissi olmayanların tekrar, dirildiğini görüyoruz. Nasıl olur da bu muazzez hissi Darülfünun’da, burada izhar etmiş olan bir millet kandırılabilir?

Biz Müslümanlar, Allah’a itikat ve onun adaletine imanımız vardır; zaman bizimle beraber olacaktır ve Cenab-ı Hak hakkımızı istihal edecektir. Hak kelimesi hem hukukumuzu, hem Cenab-ı Kibriyayı ifade eder; hissiz kadın Türk kadını değildir.”

Halide Hanım’ın bu sözleri ne kadar da bugünü anlatıyor değil mi? 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Ahmet ANAPALI