BU TEKERLEK KALMAYACAK TÜMSEKTE?
Yerli otomobil üretiminde başlatılan bu devasa girişim ve kararlılığın bize verdiği mesajlar kadar düşmanlarımıza verdiği mesajlarıda da iyi okumak lazım.
Herşeyden önce salt otomobil olarak algılanamayacak bu hamle birbirini destekleyecek bir çok hamleyi de muhtevasında bulundurmaktadır.
Bir dönem rahmetli Erbakan’ın şekillendirdiği “ağır sanayii hamlesi”nin yeniden hayata geçirilmesine de zemin hazırlayacak komplike çalışmaları zaruri kılacaktır.
TÜMOSAN olarak hafızalarımızda kalan o girişimde traktör motoru, uçak motoru, otomobil motoruna kadar bir çok kalem mevcuttu.
Siyasi kararlılığı engelleyen emperyal ve yerli işbirlikçiler bu hamleyi diğer hamleler gibi yerle yeksan etmişti.
Başkan Erdoğan’ın söylemleri arasında “artık devrim değil devrin gereğini yapacağız” ifadesi bu işin salt otomobil üretimi ile kalmayacağının işaret fişeğidir.
Bu devrimi engelleyecek girişimler, sabotajar her sahada vaki olacaktır.
Mesele beynelmilel güçlerin etki ve şekillendirme gücünün kırılmasıdır.
Hatta meseleyi sadece “yerli ve millilik” üzerinden değil, aynı zamanda emperyalizme her sahada onları çıldırtan Anadolu’nun direniş güzergahı ve kavgası üzerinden okumakta fayda var.
Otomobilin yapımı, estetiği ve bunun dünya pazarlarında pazarlanması başka bir boyutta değerlendirilebilir.
Şahit olduğumuz bu hamle beynelmilel güçlere dönük kavganın bayraklaşmış halidir.
Otomotiv sektöründeki emperyal teröristlerin hegemonyasına son vermektir.
Devrim başladı…
Bu otomobil inançla yürüyecek ve büyüyecek bir devrimin tekerleği olmuştur.
Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle, “sanma kalır bu tekerlek tümsekte”
İnanıyorum ki, TÜMOSAN ile başlayan devrim çağa damgasını vuracaktır.
Binnur Günay