BÜROKRASİDE “HURUÇ HAREKÂTI”
Reisin bir nevi özelleştirisi olarak gördüğüm beyanatlarına şahit oluyorum.
Israrla vurguladığı konular üzerinden verilen mesajları net okumalar yaparak analiz etmeye çabalıyorum.
Mahalli idareler seçimlerinde gerek teşkilatlara ve gerekse Ak parti kurmay kadrolarına karşı ifadesini bulan ikazlar dikkatimi çekiyor.Bunların ötesinde seçmen tabanı ve genelinde de ülkeye dönük mesajlar oldukça önemli.
Devlet Bahçeli’nin bu süreçte oynadığı rolü ve katkısı Reis’in verdiği mesajları daha bir anlamlı kılıyor.
Meselenin salt süreç olmaktan ötede “beka sorunu” olarak tanımlanması, beyanatları ve “özelleştirileri” daha derin okumamıza sebebiyet veriyor.
Başta Fetöcü kadroların mahalli idareler nezdinde temizlenmesi gibi görünse de hala onlarla işbirliği içinde olan kadrolara vurgusu çok dikkat çekici.
Hala aramızdalar!
Gerçek şu ki terör örgütlerini besleyen bürokratik yapılar var. Hatta onlarla “ihtişamlı, irtibatlı” ve 15 Temmuz’un bir diğer versiyonu olan ve “HURUÇ HAREKÂTI” olarak adlandırılan Fetö süslü darbe girişimine hazırlanan ve bekletilen kadrolar olduğuna dair işaretler alındığı kesin.
İşte bu noktada yapılması gerekenin şu olması gerekmez mi?
Bürokratik yapı başta olmak üzere teşkilatlar nezdinde kamufle olan ajanların hareket tarzları, “ikili ilişkiler ve yakınlık temelindeki” zaaf düzleminde hareket edenlerin inlerine girilmeli ve bunlar temizlenmeli değil mi?
31 Mart öncesinde sanırım bu noktadan bir saldırı ve tezgah bekleniyor.
Komplike ve sosyolojik tabanı geniş bir provakasyon ve tezgahlar zinciri…
Bu sebeple Devlet Bahçeli’nin “HERKES AYAĞINI DENK ALSIN” manifestosu benim için yeterli.
Binnur Günay