Çember daralıyor
Enver Altaylı. 2017’den beri tutuklu olduğu FETÖ davasında ‘siyasi ve askeri casusluk’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kim bu Enver Altaylı, hatırlayalım.
Meşhur CIA ajanı Ruzi Nazar’ın talebesi. 1963 Talat Aydemir darbe girişiminden beri bu ülkede yaşanan ne kadar karanlık olay varsa içinden bir şekilde o çıkıyor.
Eski İyi Partili Ümit Özdağ’a, İyi Parti’nin kuruluş aşamasında “Parti falan kurmayın, sokağa dökülün” tavsiyesinde bulunuyor!
İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun babası Orhan Kavuncu ondan “Fikri liderim” diye bahsediyor! Altaylı ise FETÖ elebaşına “Muhterem Efendim” diye hitap ediyor. Bitmedi… Silivri Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu’nun teşkilatta yükselmesini FETÖ için bir tehdit kabul ediyor ve yıllar önce “Kozinoğlu yükselirse Allah Fetullah Hocaefendi’yi korusun. Bu bir felaket olur” diyor.
15 Temmuz FETÖ darbesinden sadece dört ay önce Türkiye’de iç karışıklık ve ayaklanma oluşturulmasını konu alan bir rapor hazırlıyor. Darbeden iki gün önce de Türkiye’ye giriş yapıyor.
Altaylı’nın ilişki ağı sadece İyi Parti ile sınırlı değil. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun merkez sağdan transfer baş danışmanı Rasim Bölücek ile iki ayrı cep telefonundan tam 1159 kez birbirlerini arıyorlar. Ve 2 gün, 13 saat, 59 dakika, 22 saniye konuşuyorlar! İki insan ne konuşur ki bu kadar? Ya da o konuşmalara dahil olan başkaları da var mıdır? Bilemiyoruz.
Bildiğimiz tek bir şey var. Çember birileri için daralıyor. Altaylı’nın muhalefet partileriyle kurduğu hayatın olağan akışına uygun olmayan ilişki ağı mutlaka ortaya çıkarılmalı. Muhalefetin kurtuluşu, FETÖ’nün siyaset kanalı üzerinden yeniden Türkiye’ye hâkim olma planının boşa çıkarılması buna bağlı.
CHP’nin Akşener’e bakışı
CHP’nin ulusalcı kanadından, eski Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar partililere bir mektup yazmış.
Mektupta İyi Parti’den ‘Prematüre Parti’ diye bahsediyor. Ve Meral Akşener’in yaptığı siyasi ataklarla CHP’yi pasifize etmeye çalıştığını söylüyor. Akşener’e bakış açısı böyle olan tek CHP’li Baydar değil.
Kılıçdaroğlu’nun ite kaka siyaset sahnesine soktuğu İyi Parti’den rahatsız olan CHP’li çok. Şehit yakınlarına küfreden İyi Partilinin geçtiğimiz hafta paylaştığı “Yükselişimizden sadece AK Parti ve MHP’nin rahatsız olduğunu zannetmiyorsunuz değil mi?” mesajının hedefi CHP.
Baydar’ın mektubundan devam edelim. Çok ilginç saptamaları ve önerileri var.
– Akşener, İmamoğlu için yaptığı ‘Rabbi yesir’ tanımı üzerinden parti liderimizin Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıkıyor. İşin daha kötüsü, CHP’li bir belediye başkanını adaylaştırmaya çalışarak kendisi için “Başbakanlık” makamı yaratıyor.
– Esas hedefi ana muhalefet olmak ve AK Parti ile masaya oturmak. Zamanı geldiğinde Kemal Bey ile vedalaşacak.
– CHP’nin kıytırık partilerle buluşup, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” seanslarıyla partiyi ve seçmeni oyalama oyunundan vazgeçmesi lazım. Kemal Bey seçilemese bile CHP’yi Meclis’te birinci parti yapabilir. Kıytırık partilerle vedalaştığımız an CHP’nin birinci parti olma şansı çok yüksektir.
Baydar’ın mektubu uzun. Bu mektuptan yansıyanların özeti şudur: Kemal Bey ve Meral Hanım’ın kameralar önünde verdikleri mesajlar görüntüden ibaret. Bu ittifak seçimi zor görür.
Batman okuyor
Geçen cuma günü Batman’daydım. Valilik ve belediyenin ortaklaşa düzenlediği 4. Kitap Fuarı’na katıldım. Hani “Gençler okumuyor” diyor ya bazıları. Batman’ı görselerdi bir daha böyle bir cümle kurarken iki kez düşünürlerdi. Batmanlı gençler okuyor kardeşim. Hepsi birer kitap kurdu. Fuarda iğne atsan yere düşmezdi. “Bugün mü böyle?” diye sordum. 12 gün boyunca hep kalabalık olduğunu söylediler. Demek ki ezbere konuşmamak lazım. Hele de mevzu gençlerse. Bir alkış da Batman Valisi Hulusi Şahin’e. İldeki okullarda okuyan gençlere istedikleri kitabı alsınlar diye 800 bin liralık hediye çeki dağıtılmış. 10 numara hareket. Yeter ki gençler okusun. Yeter ki paralar dağa değil gençlerin eğitimine gitsin. Batman’ın güzel insanları bunu hak ediyor.