CHP devleti şeytanlaştırmakta
Türkiye Cumhuriyeti öyle sıradan bir ülke değil.
Devasa tarihinin mirasını ve ağırlığını yüklenmiş, insanlık adına gelecek vadeden bir büyük çınar.
Yıl 2021. Dünya pandemiyle çalkalanırken, Türkiye’de ana muhalefet enteresan bir noktaya geldi.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti olmakla övünen CHP, devleti şeytanlaştıran bir üslup takınmakta…
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, devletin yargıcına, valisine, kaymakamına “militan” dedi. Tepki çığ gibi büyüyünce de militan kelimesinin sözlük anlamını dile getirerek “kötü bir şey demedim” mealinde konuştu.
Militan yaftalaması yargı konusu olursa, Kemal Kılıçdaroğlu kelimenin sözlük anlamından dolayı mahkemede suçlu görülmeyebilir. Oysa bu etiketlemenin toplumda nasıl anlaşıldığı daha fazla önem arz ediyor. Kılıçdaroğlu’nun bu konuşmasından halk ne anlamalı veya ne anladı?
Toplumun bu kelimeyi kullanış biçimine baktığımızda; kriminize olmuş, yasa dışı örgütlerle bağlantısı olan, onlara çalışan veya sempatizanı olan kişiler akla geliyor. Bir siyasi partinin militanı olmaz, destekçisi veya üyesi olur. Militan dediğinizde Türkiye şartlarında terör örgütleri akla gelir.
Şimdi gelelim suçlanan kesimlere…
Hakimler, valiler, kaymakamlar…
Kimdir Vali, kimdir hakim? Devletin ta kendisidir.
Valiye kalkıp militan dediğinizde devleti şeytanlaştırmış olursunuz.
Devletin hiyerarşisi içinde görevini yapmaya çalışan bu insanları yaftalamak, bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür. Bu söylem siyasetin kendi içindeki çekişmesini aşan ciddi bir yanlıştır. Umarım Kemal Kılıçdaroğlu bu yanlıştan en kısa zamanda döner ve terör örgütleriyle kıyasıya mücadele eden bu insanlarımızdan helallik ister.
İşin ilginç yanı; devletin polisine “katil polis” diye salyasını akıtan provokatörlere, terör örgütü üyelerine “neden ses vermediniz” dendiği bir zamanda CHP, sessizliğini bu şekilde bozdu.
Sabah akşam devlete küfreden, diğer taraftan da devletin maaşını alan HDP vekilleriyle, yakın temasta olmanın, bir ittifakı paylaşmanın, bu derece “bozucu” etkisinin olacağını kim bilebilirdi ki?
CHP İDEOLOJİK EROZYONA UĞRADI
CHP kanadına “dışardan” destek verdiği söylenen HDP etkisi nedeniyle Kılıçdaroğlu uzunca bir zamandır bazı konularda hiç konuşamıyor.
*Diyarbakırlı Anneler yaz-kış demeden HDP il binası önünde yavrularını PKK’dan isterken, CHP bu konuyu gündemine alamadı.
*İstanbul-Esenyurt’taki HDP ilçe binasına yapılan baskında ortaya çıkan yasa dışı poster ve afişler herkesin malumu. Bu görüntüler nasıl ortaya çıktı? CHP’li belediyenin temizliğe gittiği bina, belediye çalışanları tarafından gözlemlenmiş fakat belediye içinde bir raporun konusu dahi olmamıştı. Çünkü partinin böyle bir hassasiyeti kalmadı.
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkomutanlığında askerimiz, Afrin’de PKK’yı yok ederken ve göğüs göğüse çarpışırken, CHP; “ne işimiz var orada” dedi. Bu açıklama Türkiye’nin menfaatine midir, PKK ve HDP’nin mi?
*CHP’nin aldığı belediyelerin kadrolarından HDP, pay aldı mı? Çok tartışılıyor fakat fecaatin boyutları daha sonra ortaya çıkacak. Buralardan kaçırıldığı iddia edilen paralar, PKK’nın kasasına gidiyor mudur? Elbette vahim ve üzüntü verici bir soru.
ÖTEKİSİ OLMADAN YAŞAYAMIYOR
CHP’nin militan çıkışı sansasyonel bir etki oluşturdu fakat daha öncesini de hatırlayalım.
AK Parti’ye oy veren çiftçiler, öğretmenler, subaylar hedef olmuş, ağır sözlerle itham edilmişlerdi.
CHP neden kutuplaştırıyor, neden itiyor? Ana muhalefet partisi çekim merkezi olmak istemez mi? Kılıçdaroğlu çok yanlış yapıyor.
Türkiye seviyeli siyaseti hak ediyor.