‘CHP Genel Merkezi’ndeki çete’

Okuduğunuz Yazı
‘CHP Genel Merkezi’ndeki çete’

İçerik

Başlıktaki bu ifade, yakıştırma veya tespit, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olmuş, kıdemli milletvekili, kendisinin söylemiyle 20 yaşından beri CHP’de olan Muharrem İnce’ye ait. Bu ifadeyi kim dile getirse “yandaş” olmakla suçlanırdı şüphesiz. Ama CHP’nin en kıdemli ismi, parti genel merkezinin sonradan gelen isimlerden oluşan bir çetenin işgali altında olduğunu söylüyor.

Çok mu şaşırtıcı, diye soranlar olabilir? CHP’yi yakından takip edenler hatırlayacaktır; İnce’ninkine yakın sözler CHP’nin en üst yönetiminde olan başka isimler tarafından da gündeme getirilmişti ve bu açıdan bakıldığında çok da şaşırtıcı değil. Tuncay Özkan’ın daha yakın bir zaman önce “CHP’nin gizli bir merkezden yönetildiği ve kararların o gizli merkez tarafından Kılıçdaroğlu’na dikte edildiğine” ilişkin sözleri çok tartışılmıştı.

Şimdi CHP’yi Muharrem İnce’den, Tuncay Özkan’dan daha iyi bileceğini kimse iddia edemez. Kemal Kılıçdaroğlu, istediği kadar “Saray CHP’ye komplo yapıyor” desin, kimseyi inandıramaz. Zira Erdoğan “CHP Genel Merkezi bir çete tarafından ele geçirilmiş, parti bu merkezden yönetiliyor” demiş değil.

Sözcü’nün başyazarının -sonradan kendisinin de itiraf ederek özür dilediği- attığı yalana-iftiraya “evet, doğrudur” diyerek kavgayı başlatan ve Muharrem İnce’yi hedef gösteren Kemal Bey’den başkası değil. Kemal Bey, sabahın köründe kalkıp Fox TV’nin sabah programına niye gitti? Elbette Sözcü’nün yalanını doğrulamak için! O programda kalkıp “ciddiye alınacak bir haber değil bu” dese, o iftira gündem olur muydu? İftirayı atan gazete Kemal Bey’in “amiral gemisi”, bu iftirayı “evet, doğrudur” diyerek doğrulayan kendisi, kavgayı çıkaran bizzat Kemal Bey, hedefte olan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı!

Erdoğan ve AK Parti, bu skandalın ne ucunda, ne başka bir yerinde; ama CHP Sözcüsü ve Kemal Bey, hâlâ “Erdoğan partimize komplo yaptı” diyerek aynı yalanı tekrarlamayı sürdürüyor.

Bırakalım bir siyasetçiyi sıradan insanın işi değil yalanda bu kadar ısrar etmek. Kemal Bey’in siyasi pratiği şöyle işliyor: Ortaya bir yalan at ya da atılan bir yalanı doğrula, tartıştır, sonra yeni bir yalan daha söyleyerek tartışmayı başka bir yalanın üzerine çek, ta ki o yalanı başka bir yalanla kapatana dek bu yalan döngüsünü sürdür!

Kemal Bey’inki normal işleyen bir siyasi akıl değil; fakat şunu bilelim ki açıklamakta zorlandığımız bu pratiğin kendi içinde bir mantığı ve bir hedefi var. Bu da ancak “psikolojik harekat” konusuna-dersine girerek anlaşılabilir!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ