CHP-HDP ilişkisine balans ayarı
Sosyal medyada dün Selahattin Demirtaş’ın eşine yönelik hakaret gündem olarak öne çıktı. Sonradan gözaltına alınan bir şahsın hakaretleri sebebiyle, Demirtaş ismi etrafında AK Parti’yi hedef alan bir dayanışma kampanyası yürütüldü. Birkaç gün öncesine kadar CHP’yle köprüleri atmaktan bahseden HDP ile muhalefet arasında yeniden bir nikah tazelenmesi yaşandı.
CHP ile HDP ilişkisinde bir süredir senkron sorunu yaşanıyordu. Ve Diyarbakır’dan CHP ile ittifaka ilişkin hiç de iyi sinyaller gelmiyordu. HDP’li iki ismin vekilliğinin düşürülmesi ardından CHP’nin sadece kendi vekilleriyle ilgilenmesi bardağı taşırmıştı. İçerideki baskıya dayanamayan HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan da CHP’yle ittifakı bozmaktan bahsetmeye başladı.
CHP-HDP ittifakında baştan beri kilit isim Selahattin Demirtaş oldu. Zira iki taraf arasındaki ittifak biraz da Demirtaş adı etrafında kurgulandığından, her sıkışık dönemde o isim etrafında yeniden bir ilişki tazelenmesine gidiliyor.
Selahattin Demirtaş, bir süredir kendi partisiyle sorun yaşıyor. HDP de kendisine mesafeli yaklaşıyordu. Başak Demirtaş’a yönelik hakaret üzerinden Demirtaş ve temsil ettiği kesim, HDP’de yeniden öne çıkarıldı; böylece senkron sorunu yaşayan iki parti ilişkilerine yeni bir balans ayarı yapıldı.
Sosyal medyada Başak Demirtaş’ı hedef alan hakaretin “yeşil noktalı” olması da tesadüf değil elbet. CHP ve HDP’yi yan yana getirebilmek için bir “ortak düşmana” ihtiyaç var. Bu da tabii AK Parti’den başkası olamaz!
Kıssadan hisse; CHP ve HDP ittifakına dışarıdan bir ‘iletişim’ operasyonu yapıldı. Demirtaş ismi etrafında üretilen yeni bir mağduriyet hikayesiyle işler yeniden yoluna konuldu. Şimdi var güçleriyle, tekrar kaldıkları yerden AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef almaya devam edecekler. Yani asıl misyonlarına geri döndüler. Olan bu!