CHP seçimlere değil, kaosa hazırlanıyor

Okuduğunuz Yazı
CHP seçimlere değil, kaosa hazırlanıyor

İçerik

CHP’de dönüşüm devam ediyor. Düne göre aslında hayli yol alındı. Ulusalcı, devletçi, seküler sosyal demokrat, dışa kapalı, Atatürkçü CHP’nin yerini mezhepçi, örgütçü, militan, dışarıya bağımlı, siyasi mühendislik ürünü bir particilik anlayışı aldı. 

Bu değişim süreci Kemal Bey’in CHP’nin başına getirilmesiyle başladı. Adına “Yeni CHP” denilen değişim anlayışı, CHP’yi klasik ilkelerinden tümüyle uzaklaştırdı. CHP’nin bugün ne devletçiliği, ne cumhuriyetçiliği, ne halkçılığı, ne milliyetçiliği, ne laikçiliği, ne de inkilapçılığı kaldı. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si “devletçi” olmaktan çıktığı gibi, bugün devletin yıkılması için çalışan bir partiye dönüştü. Kemal Bey’in CHP’si, Türkiye’yi bölmek için çalışan uluslararası güçler ve bu güçlere taşeronluk yapan örgütlerle birlikte hareket ediyor. Bugün kim CHP’nin “devletçi” özelliğinden bahsedebilir? Aksine devletin karşısına dikilen bir CHP gerçeğiyle karşı karşıya değil miyiz? 

Ya halkçılığı nerede CHP’nin? 

Maalesef CHP’de halkın inancına, değerlerine küfür edenler ancak yer bulabiliyor, yönetici olarak destekleniyor. 

Laik, Atatürkçü CHP’den bahsetmek de mümkün değil. CHP, bugün Pensilvanya’daki şarlatan bir hocanın etkisi altında. Atatürk’ün CHP’si, Fetullah Gülen’in partisine dönüşmüş durumda. 

Peki milliyetçilik ilkesine ne oldu? 

Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte milliyetçiliğin yerini mezhepçilik aldı. Bunun nedeni CHP’yi kullananların millete değil, daha çok militana ihtiyaç duyması. Milleti devlete karşı kullanamazlar, değil mi? CHP’yi devlete karşı kullanabilmek için militan bir çizgiye çekmek gerekiyor ki, işte “Dersimli Kemal”i bunun için kullanıyorlar. 

CHP İstanbul İl Başkanlığı koltuğuna Canan Kaftancıoğlu gibi bir ismin getirilmesi Kemal Bey’in partisini seçimlere hazırlamadığını gösteriyor. İstanbul’u almayı hayal edenler terör örgütlerine yakın isimleri il yönetimine getirmez. Kaftancıoğlu tercihi, CHP’nin 2019’da İstanbul’u almak gibi bir hayalinin olmadığını, aksine İstanbul’da sokak terörüne, kaosa ve hatta devlet otoritesini ortadan kaldırmaya hazırlandığını gösterir. 

CHP’nin Kemal Bey’le başlayan hızlandırılmış dönüşüm macerası burada başlıyor aslında. Kemal Bey’in başarısı, Cumhuriyetimizi kuran partiyi Cumhuriyetimizi yıkmak için yola çıkan örgütlerle ittifak içine sokması, birleştirmesidir. Kemal Bey, hiçbir engelle karşılaşmadan CHP’yi PKK, FETÖ ve DHKP-C ile birleştirmeyi başarmıştır. Bütün devlet ve millet düşmanlarının bir numaralı adresi CHP’dir. 

Kemal Kılıçdaroğlu “militan” ile “milleti” de bilerek karıştırıyor. Oysa millet iradesini ortadan kaldırmaya çalışan darbecilere karşı direnene, darbeyi durdurana “millet” denir; millete küfredip terör örgütlerine sempati besleyenlere ise düpedüz “militan” denir! Militanlaşan millet değil, aksine CHP’dir.   

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ