CHP’de mutlak butlan kararı gerginliği
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, anketlerde yüzde altmışlarda gösterilmesine rağmen seçilememesi tabanda ve parti içerisinde bir muhalefete sebep olmuş ve sonraki süreçte 38. Olağanüstü Kurultay yapılmıştı. Daha sonraki süreçlerde, delegelere para, pul, makam, mevki gibi rüşvetler verilmesi sebebiyle “şaibeli kurultay” olarak da değerlendirilen 38. Kurultay, içlerinde önceki dönem Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş’ın da olduğu bir grup CHP’li tarafından mahkemeye şikâyet edilmişti. Konuyla ilgili 30 Haziran’da mahkemenin mutlak butlan kararı vermesine kesin gözüyle bakılıyor. Hatırlayacaksınızdır; ben burada daha önce mutlak butlan kararı çıkmasını beklediğimi söylemiştim. Aynı iddiamı katıldığım televizyon programlarında ve kendi YouTube kanalımda da dile getirdiğimi beni yakından takip edenler iyi bilir.
Bir hususun da ayrıca altını çizmek isterim ki, katıldığım televizyon programlarında ve yazdığım yazılarda belki de Kemal Bey’i en sert eleştirenlerden biri olmuşumdur. Ben bir siyasetçi değilim, benim bir partim de yok. Yaptığım tüm değerlendirmeler, geçmiş birikimim ve siyaset okumam sebebiyle yapmış olduğum yorumlardır. Dolayısıyla buradaki değerlendirmelerim, Türk siyasal hayatındaki geçmiş, bugün ve geleceğe dair öngörülerim çerçevesindedir.
Mutlak butlan ne demek? Bir kararın yok hükmünde olması demektir aslında. Aynı zamanda CHP’nin 38. Kurultayı’nı tam geçersiz, yani yapılmamış gibi değerlendirmek anlamına gelir.
Yapılmamış sayılırsa ne olacak? Kemal Kılıçdaroğlu tekrar Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olacak. Sonrasında da kendi partisi için sağlıklı, şaibesiz ve demokratik bir kurultaya gidilecek. Artık o kurultayda kim seçilir, onu da zamanla göreceğiz.
Mansur Yavaş taraf mı değiştirdi? 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu çok yakınlardı. Mansur Yavaş ise Kemal Bey’le birlikte hareket ediyordu. CHP Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu’na giderek mutlak butlan kararı çıkarsa kendisinin genel başkanlığı kabul etmemesini istemişler. Doğal olarak da bu teklif Kılıçdaroğlu tarafından kabul edilmemiş. Sonrasında bu görüşme sızdırılmış. Kılıçdaroğlu diyor ki: “Benden izin istemeden sızdırdılar.” Ve ekliyor: “Ben görevi kabul etmesem karar kadük kalır demek anlamsız. Kayyum gelirse daha mı iyi olur? Kurultayın ne zaman yapılacağı belirsiz. Partiyi kim yönetecek? CHP kayyuma teslim edilemez.” Bu görüşmeden sonra Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Farklı bir cevap olsaydı, İmamoğlu’nun hoşuna giderdi.” demiş. 2019’dan beri tüm memleket hatta Avrupa’da Berlin, Londra; İmamoğlu’nun hoşuna gidecek işler yapma peşinde.
İmamoğlu’nun ise Türk Milleti’nin ya da İstanbullunun hoşuna gidecek bir tek icraatı bile yok. Ellerinden gelse tüm İstanbul’un tapusunu üzerine geçireceklermiş. Ama Allah’tan vicdan sahibi bazı CHP’liler çıktı, şikâyette bulundu. Dava yıllarca sündürüldü, doğru düzgün işlem yapılmadı. Ne zaman ki Akın Gürlek başsavcı olarak atandı, süreç biraz hızlandı. Asıl konumuz İmamoğlu değil. İmamoğlu’nun rüşvetle kurduğu çetenin bir başka versiyonunun CHP’yi ele geçirmesinin mahkemece eski durumuna döndürülmüş olması. Dedik ya; Mansur Yavaş normalde Kemal Bey’e yakın bir isimdi. CHP’den görev vermişler. O da bu durumla ilgili olarak, “Elçiye zeval olmaz.” şeklinde açıklama yapmış. Bu tam olarak taraf değiştirdiği anlamına gelmeyebilir belki ama Mansur Bey bir hukukçu ve Kemal Bey ile geçmiş hukuka binaen bu görevi kabul etmeyebilirdi. Tüm bunlarla ilgili süreci ileride sanırım Kılıçdaroğlu ile birlikte değerlendirirler.
Muharrem İnce’nin de bir sürü ağır laf ettikten sonra tekrar CHP’ye kabul edilmesinin ardından, partideki gerilimlerin artarak devam edeceği öngörülebilir. Tüm bu süreçleri de ileride değerlendireceğiz. Ama CHP “Dalgalanıp da durulacak mı?” sorusu ışığında değerlendirildiğinde, bu pek mümkün görünmüyor. Şunu net olarak söyleyebiliriz ki CHP’yi çok daha sert, fırtınalı günler bekliyor.