CHP’NİN GİZLİ AJANDASI 1
Konumuza girmeden önce tarih yapraklarını biraz karıştırmamız gerekiyor.8 nisan 1923 de milli mücadele için kurulan [Anadolu Rumeli müdafai hukuk cemiyeti ] Mustafa Kemal tarafından [ halk fırkası ] olarak değiştirilir ve siyasi bir yapı haline gelmeye başlar . 9 Eylül 1923 de ise [ Cumhuriyet halk fırkası ] olarak resmen siyasi bir parti olur. 1935 de İsmet İnönü tarafından [Cumhuriyet Halk Partisi] olarak değiştirilir. Aslında CHP nin alt yapısı Osmanlı’nın son zamanlarında mecliste bulunan vekillerin gruplaşmasıyla başlar. O günlerde mecliste vekiller 6 gruba bölünmüştü .
1 Tesanüd grubu
2 İstiklal grubu
3 Halk zümresi
4 Islahat grubu
5 İttihatçı grup
6 Muhafaza-i mukaddesat grup
Daha sonra muhafazakar gruptan az bir katılım ve diğer 5 grubunda birleşmesiyle mecliste çoğunluk ele geçirilir CHP nin siyasi alt yapısı oluşur. Muhafazakar grupta kalanlar serbest fırka adında bir parti kurmuş olsalarda siyasi entrikalarla bu parti kapatılmıştır.
İşte CHP nin 6 okunun manası bu birleşen gruplardır. [ cumhuriyetçilik , milliyetçilik, halkçılık , devletçilik laiklik , devrimcilik] adını alırlar.
1950 yılına kadar iktidar olan CHP içindeki bu gruplarla tek parti oldukları halde iktidarda kalabilmek için her yolu denemişlerdir. Hani çok bilinen ve çok konuşulan açık oy gizli tasnif gibi. Bugün olduğu gibi o günlerde de halkı küçük gören tepeden bakan eneteller , avrupadan ithal edilmiş jön Türkler sabatayist,Yahudi dönmelerine kucak açarken halkın bağrından gelmiş Anadolu evlatlarına kapılarını kapatmıştır.Hasbel kader girebilenler olmuşsada onlarıda partiden bertaraf etmesini bilmişlerdir !!!
Mustafa Kemal’in o günlerde ülkede kurulmuş olan Alman hakimiyetini kırmak için Rusya ile yakınlaşıp anlaşmalar yapması kaale alınmıyarak 1926 yılında Mustafa Kemal’in bütün itirazına rağmen İsmet İnönü Alman SPD partisi ile protokoller imzalayarak işbirliğinin temellerini o günlerde atmıştır İnönü SPD den ilk para yardımını 1933 yılında CHP merkez binasını onarmak için almıştır!!!???.Daha sonra Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesi ile rotasını Hitler’den yana çevirmiş o tarihlerde Türkiye’ye sığınan 400 SPD üyesinden bulabildiği 50 tanesini Edirne Bulgaristan sınırında Almanlara teslim etmiştir . Teslim edilenlerin hepsi orda idam edilmiştir.
Burda1945 de Ruslara Boraltan Köprüsünde teslim edilen ve orda infaz edilen 146 Azeri kardeşimizide anmadan geçemeyeceğim.
Dünyada hitler ile masaya oturup ilişki kuran tek sosyal demokrat parti !!! CHP dir . CHP nin yasakçı baskıcı rejimleri ezanı Türkçe ye çevirmesi camileri medreseleri kapatması hatta ahıra çevirmesi Kur’an eğitimini yasaklaması halkı o kadar bezdirirki gene CHP nin içinden muhafazakar gruptan ayrılarak parti kuran demokrat parti başkanı Adnan Menderes’i halk bağrına basar.
Tüm fitnelere rağmen yapılan seçimlerde demokrat parti büyük bir iltifat görerek iktidara gelir, ama CHP içindeki gruplar boş durmaz fitne üretmeye devam eder halkı demokat partiye karşı kışkırtmak için ellerinden geleni yapar.
1952 de Almanya’da Hitler iktidarının zayıflamas ile tekrar ikinci parti konumuna gelen SPD ile yakınlaşmaya başlar . Yediği o kadar kazığa rağmen SPD de bu işe çok iştahlıdır. Türkiyenin nato ya girmesi ile azalan Alman manda sistemini yeniden inşa etmek istemektedir. 1960 lara kadar bu ilişki sessiz derinden devam eder . 27 Mayıs 1960 ta askeri bir darbe ile ordu iktidara el koyar başbakan ve bakanları asar .CHP ve samimi dostu Almanya bugün olduğu gibi o günde bu olaylara sessiz kalıp alttan alta darbecileri destekler .
1960 larda Alman gizli servisi BND dünya siyaseti üzerinde etkili olmaya başlamış etki ajanlığı içinde çeşitli vakıflar kurmuştur . CHP hiç vakit kaybetmeden bu vakıflarlarlada sıkı iş birliğine gider.
Bu vakıflar o tarihlerde geleceğin lideri olarak gördüğü Ecevit’e büyük yatırımlar yapmıştır. Ancak 1974 te rahmetli Erbakan’ın baskısıyla gerçekleşen Kıbrıs harekatı Ecevit’in Alman vakıfları karşısında itibar kaybetmesine neden olmuş bu sefer rotalarını rahmetli Menderesin yakasına yapışarak özgürlük istiyoruz diyerek bağıran, Menderesin ise gülerek bir başbakanın yakasına yapışmışsın bundan daha büyük özgürlük olurmu dediği Baykal üzerine dönmüştür.
1977 yılında Baykal Almaya’ya davet edilir. Alman vakıfları ile sıkı bir iş birliği başlar . 3.05.2006 da Alman vakıfları ve BND yetkililerinde bulunduğu bir grup Türkiye’ye gelir. Baykal’lı CHP ile 3 gün süren toplantılar yapılır. en önemli konu ise : Türkiyede darbe tehlikesidir . Baykal böyle bir şey olamayacağını Türkiye’nin demokrasi yolunda büyük mesafe kat ettiğini anlatır . Daha ilginci ise FEV vakfı Türkiye sorumlusu Nilay Güleser kasım 2006 da Alman dış işleri bakanlığı Türkiye masasına bir rapor hazırlar raporda Türkiye’nin durumunun hiçte iyiye gitmediğini AK parti hükümeti ile Türkiye’nin AB den hızla uzaklaştığını bu sebeble 12 eylül ya da 28 şubat gibi bir kalkışmanın beklenmekte olduğunu yazar !!!
Bu süreçte CHP nin her yönden desteklenmesi gerektiğini belirtir !!! 1975 ten 2006 ya kadarki süreçte vakıflar üzerinden CHP ye yapılan resmi !!! yardım 40 milyon euroyu bulmuştur . İlerki süreçlerdede bu rakamın çok daha fazla arttırılmasını ister.
Dikkat edin 15 temmuzun 10 yıl öncesinden bahsediyoruz .
Yapılan görüşmeler sonrası Baykal’a verilen destek garip bir şekilde kesilir . Bunda darbe karşıtlığının yanı sıra ABD nin Irak işgalinde meclisimizdeki tezkere oylamasında red oyu vermeside elbette başka bir sebeptir.
Burda bir virgül koyarak başka bir konuya Gandi Kemal’e dönüyoruz .
Tunceli’den alevi Kureysan aşireti dedesi bir babadan ermeni ayreli aşireti bir anneden dünyaya gelir.Fazla ayrıntılara girmiyoruz,eğitimini tamamlayıp 1971’de maliye bakanlığının açtığı hesap uzmanlığı sınavına girer.Kazanamayacağını düşünürken birkaç hafta sonra açıklanan sonuçlarda kendi ismini kazananlar listesinde bulur.Hesap uzmanı olarak İstanbul’a tayini çıkar.Ailece kökten CHP’li ve devrimci yapılı olduğunu gizlemez.80 darbesi olur tüm marjinal fikirliler baskı, sorgu, sürgünler yaşarken Gandi Kemal eğitim için 6 aylığına Fransa’ya eğitime yollanır.Daha sonra süre 13 aya kadar çıkar.Tabi o günkü şartlarda 8000 frank maaşla.?? Bu zaman zarfında Almanya, İngiltere, Hollanda’da verimli görüşmeler yapar!!??? Dönüşünde iş başı yapar yapmaz talih bu ya!! hesap uzmanları kurul başkanı Niyazi Adalı çat kapı Kemal Bey’in evine gelir.Gelirler genel müdürü Aykon Doğan deftardarlık çalışanlarından tuttuğunu koparan bir uzman istediğini ve kendisine Gandi Kemal’i tavsiye ettiğini söyler.
Aykon Doğan demokrat parti görüşlü, hatta babası Süleyman Demirel’i bulan siyasete sokan bir kişidir.Gandi Kemal’i her ne kadar istemese de İstanbul grup başkanlarının zoruyla kabul eder.1983 senesinde sürpriz bir şekilde genel müdür Ankara’ya atanır.Darbeci Ulusu yönetimi biter Özal Dönemi başlar.Aykon’un yanında Gandi Kemal görevine devam eder.Daha sonra SHP’li Tunceli’den de hemşerisi olan Moğultay’ın(kendisi devlet kadrolarına tabiki ülkücüleri dolduracak değildim diye gazetelere beyanat veren kişidir) çalışma ve sosyal güvenlik bakanı olması ile Gandi Kemal’e artık tüm kapılar açılır.Önce bağkur genel müdürü ardından da SSK genel müdürü olarak atanır.SSK’yı nasıl batırdığını teröristleri nasıl kadroya aldığını,akrabalarını nasıl kadrolara yerleştiridiğini , yandaşlarına hangi ihaleleri verdiğini burada anlatmayacağım zaten biliyorsunuz.
Hayranı olduğu!!! Baykal ile nihayet yolları CHP’de kesişmiştir.Bilinmeyen bir elin desteği ile İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı olur.Aldığı yenilgiye rağmen Baykal’ın sağ kolu olur.Kalemi kırılan Baykal’ın kurulan kumpas ve montajlar sonrasında koltuğundan edilmesinden sonra yerine Gandi Kemal getirilir.burda bir virgül daha koyuyoruz.cünki anlatacağımız iki kolu burda birlestirdik simdi en kripto kol olan feto kolunu anlatacagız.tabiki diger yazımızda
RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Bunları da okuyabilirsiniz;