CHP’yi satmayan ve satın almaya kalkmayan biri genel başkan olacak! İBB soruşturmasında ülkücü öldüren Dev-Yol’cu itirafçı

Deli paralar ortadaki.

1993 tarihli İSKİ skandalındaki miktar Murat Ongun’a çerez parası olur bakıldığında. O derece.

Skandalın odağındaki İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, İBB Başkanı Nurettin Sözen’in çok yakın arkadaşıydı. Birlikte mücadele ettiler ama skandal patlak verdiğinde, Nurettin bey İçişleri Bakanlığı’nı bizzat kendi göreve çağırdı.

Nerden nereye.

Ekrem İmamoğlu’nun örgüt lideri olarak yargılanacağı İBB yolsuzluk, rüşvet ve irtikâp soruşturmasında ise milyar dolarlar havada uçuyor. İtirafçı sayısı 40’ı buldu. Etkin pişmanlıktan yararlanıp itiraf edenler artık RÜŞVETİN BELGESİNİ bile veriyorlar dekontlarla.

Soruşturma büyük bir ciddiyetle ve titizlikle devam etmekte.

Bir konuda haklarını teslim etmek gerek. CHP, medyası ve İBB parasıyla beslenen trolleri sayesinde hatırı sayılır bir kitleyi eblehleştirip, onları soruşturmanın siyasi ve her şeyin yalan olduğuna inandırdılar.

Ağızlarında aynı klişe.

Soruşturma siyasi, Ekrem başkanı engellemek istiyorlar.

İtirafçıların hepsi de AKP’li zaten.

SATMAYAN MI SATIN ALMAYA KALKAN MI GENEL BAŞKAN OLACAK?

Size o itirafçılardan bir “AKP’liyi” anlatacağım aşağıda.

Ama öte yandan bugün mahkeme şaibeli CHP kurultayı ile ilgili bir karar verecek. Ya Mutlak Butlan kararı ya da bazı eksikliklerin giderilmesi için yakın bir tarihe erteleme.

Ama sonuçta yargıçlar miting meydanlarında avazı çıktığı kadar bağırıp şaklabanlık yapanlara, kararı etkilemek için savcı ve hakimleri tehdit edenlere değil, delillere bakarak karar verecek.

Karar Mutlak Butlan olarak çıkarsa CHP’nin Genel Başkanı kim olacak belli.

Ne diyor CHP’nin tarihinde derin izler bırakmış Genel Başkanı Deniz Baykal 2004 yılındaki o tarihi konuşmasında:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olacak kişi birincisi partisini satmamış olacak. İkincisi de Cumhuriyet Halk Partisi’ni satın almaya kalkışmamış olacak.”

Baykal’ın o vakit bu sözleri kimin için söylediği belliydi.

Bugün de belli değil mi?

İBB SORUŞTURMASI; KİM KİMİ ÖPTÜ? KİM AKP’Lİ!?

Gelelim İBB soruşturmasına.

Her gün sayısı arttığı için böyle tanımlıyoruz artık; an itibarıyla 40 itirafçı var.
Sürü “AKP’nin adamları” deyip rahatlıyor.

Ertan Yıldız, Yakup Öner, Adem Soytekin ve diğer onlarcası.

Ekrem İmamoğlu’nun adamları ve ne yazık ki CHP’li.

Ya da Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İBB ile 2019-2023 yılları arasında iş yapıp başta Fatih Keleş ve Ertan Yıldız’a aldığı işler karşılığında 232 milyon lira rüşvet verdiğini itiraf eden Sarılar İnşaat’ın sahibi Ahmet Sari gibi pek çok isim.

AK Parti’ye yakın tek isim var; CNBC’nin sahibi, açık hava reklamcısı Murat İlbak.

Başka da yok.

Ortada aslında rüşvet ve irtikapın ötesinde büyük bir soygun çarkı var ve bu çarkın göbeğindeki isim de belli.

Deniz Baykal’ın dediği gibi, CHP’yi satın almaya kalkan kişi.

AİLE BOYU BİR İTİRAFÇININ PORTRESİ; ÜSTELİK HEPSİ TANIDIK

Başlıkta da ipucunu verdiğim üzere size bahsedeceğim kişi, üç kere itiraf ifadesi veren, değeri iki milyar lira olan Boğaz’daki o üç villayı Ekrem İmamoğlu’nun inşaat şirketi İmamoğlu İnşaat’a aldığı ihale bedelinin karşılığı olarak devreden Ali Nuhoğlu.
Ekrem İmamoğlu’nun en yakınlarından biri. Ailece görüşecek kadar yakınlar.

Son ifadesindeİBB’nin firari hukuk müşaviri İbrahim Bülbüllü’ye 1.5 milyon dolar rüşvet verdiğini belirtti rüşvetin dekontlarını da savcıya teslim etti.

Ali Nuhoğlu, CHP’nin eski Kadıköy Belediye Başkanı CHP’li Aykut Nuhoğlu’nun kardeşi. Amcası Bozkurt Nuhoğlu 68 sol hareketinin ve 70’li yılların efsaneleştirilmiş isimlerinden Dev-Genç’in lider kadrosundan, Deniz Gezmiş’e “Abilik” eden Bozkurt Nuhoğlu.

Cezaevinde yatıp işkencelerden geçtikten sonra siyasetçi ve hukukçu olarak hayatına devam eden Bozkurt Nuhoğlu 68’liler Birliği Vakfı ve Nuhoğlu Vakfı yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda CHP kapalıyken SHP İstanbul İl Başkanlığı’nıyürüttü. 1999 yerel seçimlerinde Kadıköy’de ÖDP’den aday oldu, yüzde 1,03 oy aldı.

Bu arada Alaattin Çakıcı’nın da avukatlığını üstlendi.

2019 yılında baro seçimleriyle ilgili konuşurken Cumhurbaşkanı’na hakaret edip diktatör demişti ama İstanbul Başsavcılığı hakareti “nezaket dışı söz” olarak tanımlayıp takipsizlik kararı vermişti.

Kendisi şu anda 85 yaşında ve hayatta.

ÜLKÜCÜ ÖLDÜRMEKTEN CEZAEVİNDE YATTI

Gelelim aileden solcu, Dev-Yol adlı sol fraksiyonun mensubu olarak iki yoldaşıyla birlikte Ülkücü Sabri Tabak’ı öldürmekten cezaevinde yatan Ali Nuhoğlu’na.

Haber şöyleydi:

“24 Eylül 1979 yılında Sinoplu öğrenci Sabri Tabak’a Kadıköy Kızıltoprak’ta üç Dev-Yol militanı tarafından pusu kurulmuştu. Tabak çapraz ateşe alınarak ağır yaralandı. Yaralanan Tabak da belinden çıkardığı silahla kendisine saldıran üç kişiye ateş etti. Meydana gelen karşılıklı çatışmada ağır yaralanan Sabri Tabak, silah seslerini duyarak yanına gelen bir arkadaşının kucağında hayatını kaybetti. Aynı çatışmada Sabri Tabak’ın browning silahından çıkan mermilerden biri, saldırganlardan Ali Nuhoğlu da yaraladı. Nuhoğlu tedavi gördüğü hastanede yakalanarak gözaltına alındı. Daha sonra da tutuklanarak cezaevine konuldu.”

VARLIKLI VE KUDRETLİ AKRABALAR DEVREYE GİRDİ, VER ELİNİ SOFYA

Ali Nuhoğlu cezaevine kondu ama varlıklı ve kudretli akrabaları devreye girdi. Nefsi müdafaadan az bir hapis cezası ile yırttı.

İş bununla kalmadı.  Ailesi Ali Nuhoğlu’nu muhtemel ki Amca Bozkurt Nuhoğlu’nun sosyalist enternasyonal bağlantılarından yararlanarak Batı dünyasının Demir Perde olarak nitelediği Sovyet komünist bloğunun en sert ülkelerinden Todor Jivkov yönetimindeki Bulgaristan’a hukuk öğrenimi yapmak üzere gönderdi. Ali Nuhoğlu başkent Sofya’da hukuk fakültesini bitirdi ve Türkiye’ye döndü. Ama o zamanlar Ekrem İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu ile tanışmadığı için yatay geçiş problemini çözememiş, Sofya Hukuk FakültesiTürkiye’de tanınmadığından mesleğini icra edemedi. Ne yapsın, bir Almanya macerasının ardından yeniden Türkiye’ye dönerek inşaatçılığa başladı.

Şimdi soruyorum.

ALİ NUHOĞLU “AKP” Lİ ÖYLE Mİ?

Solculukta, İBB’nin ve CHP’nin fonladığı Sorosçu, BND’ci çakma solcuları donunda sallayacak olan bir isim Ali Nuhoğlu ve sülalesi.

Geri zekalısınız siz.

Dev-Yol davasından yargılanıp İTİRAF ETMEDİĞİ İÇİN İŞKENCE GÖREN, ağzından tek kelime çıkmayan, arkadaşlarını ele vermeyen Ali Nuhoğlu şimdi NEDEN İTİRAFÇI OLDU sizce?
Sebeplerini tahmini olarak sıralayayım:
1-Ekrem İmamoğlu’nun gözü dönmüşlüğü ve hırsının bu kadar olabileceğini tahmin edemedi. İki iş yapıp para kazanayım derken nasıl söğüşlendiğini idrak edip kendini kurtarmaya karar verdi.

2-Gördü ki son beş yılda yapılanlar Türkiye’deki belediyecilikte hep rastlanan, bağış adı altında bir takım kuruluşlara para tırtıklayan klasik ve basit rüşvet ağından çok farklı. O mekanizmayı aratacak düzeyde, korkunç bir soygun çarkı.

3-Kendisinin, aslında bırakın CHP’yi, bir ülkeyi satın almak için 16 milyonluk bir şehri soymaya yeltenmiş bir mekanizmanın aparatı olarak kullanıldığını tutuklandığında her şeyi etraflıca düşünüp anlama fırsatı buldu. Bu kararı almasında ne kadar arızalı da olsa, aradan on yıllar geçse de sol müktesebatındaki ahlaki duruşunu hatırlamak ona yardımcı oldu belki de.

Umarım hâlâ kendine sakladığı bazı hususlarda da itiraflarda bulunur ve adalete yardımcı olur.