Çin Seddi

Okuduğunuz Yazı
Çin Seddi

İçerik

Moskova ziyaretimizde görüştüğümüz üst düzey generallerden birine sormuştum.
“Anlayamadığım bir şey var” demiştim. Rusya Çin ile büyük ortaktı.

Şu an görünen o ki Amerika’nın bir numaralı düşmanı Çin. Sonra Rusya’nın geldiğini görüyoruz. Ancak baktığımızda Amerikan şirketleri Çin’de cirit atıyor, milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.
Buna karşılık Çin bu Amerikan şirketleri sayesinde kapitalizmin zirvesine çıkıyor.

Trilyon dolarlar kazanıyor. Ardından gidiyor düşmanı ABD’den 1.2 trilyon dolarlık devlet tahvili satın alıyor. Pekin’in her yıl ihracattan kazandığı 3.8 trilyon doların üçte ikisi Amerikan bankalarına, şirketlerine ve gayrımenkule yatıyor.

Aslında Rusya’nın müttefiki Çin, ortak düşmanları Amerika’yı ihya ediyor. İşte Rus generale bu karışık ve tuhaf görünen ilişkileri hatırlatıp “Müttefikiniz Çin’in size de onlara da düşmanca tutum sergiliyor gibi gözüken Amerika’yı ihya etmesini nasıl karşılıyorsunuz?
Neler oluyor?” diye sormuştum.

Rus asker Şanghay 5’lisinin kurucusu, Moskova’da generallerin generali ilan edilen İvaşov’du. Gülümseyerek yüzüme baktı. “Amerika dolarla dünyayı, ülkeleri satın alıyordu. Şimdi Çin geleceğe yatırım yapıyor, ufak ufak dolarla Amerika’yı satın alarak kendine bağımlı hale getiriyor.
Washington kendi silahı ile vuruluyor” dedi. Müthiş bir cevaptı.

Aslında bugün yaşanan tüm savaş çığlıklarının, kavgaların, kaosların en derinine inerek nedenlerini dipsiz kuyudan çıkaran bir açıklamaydı. Amerikan şirketlerine kapısını açarak zenginleşen ve kazandığı ile Amerika’yı satın alan bir Çin var karşımızda. Üstelik İpekyolu’nu inşa ederek Londra’ya kadar uzanan bir ticaret hattını kurmak ve Avrupa’yı da bağımlı hale getirmek üzere. İşte bu manzara Amerikan derin devletinin kabuslar görmesine yol açıyor. Tüccar Trump’ı bu nedenle iktidara getirdiler.

Çin’e uygulanan vergiler, ilan edilen ticari savaş hep bu yüzden. Pekin hükümetinin sadece elindeki 1.2 trilyon dolarlık Amerikan devlet tahvilini satması durumunda Washington’u çökertecek borsa krizleri, şirket iflasları ve bir ülkenin “BeyazBayrak” çekmesi gündemde. O nedenle Çin’i durdurmanın yolu öncelikli olarak Pekin’in enerji deposu İran’ı halletmekten geçiyor. Tel-Aviv ve Washington’da “İran’a savaş” naraları bu yüzden yükseliyor. Bölgemizde yaşanan tüm kaos ve savaşların perde arkasında “Çin’in yavaş yavaş Amerika’yı satın alması” yatıyor. ABD o yüzden Afganistan’ı işgal edip kamp kurdu. O yüzden Orta Asya’da özellikle de Çin’in etrafındaki ülkelerde damarlara kadar sızan FETÖ okullarına ve onun CIA’ya çalışan elemanlarına sahip çıktı. PKK’yı da Suriye’de terörist kara ordusu haline getirmesi bundandır.
İran aptalca yıllarca PKK’yı destekledi.

Şimdi o teröristlere Suriye’de bir devlet kurdurulup, İran’ın etrafı sarılmaya çalışılıyor. PKK yakında Çin’in lojistik karargahı İran’ın başına bela edilecek.
“Yıllarca Amerika’nın isteği üzerineVehhabiliği yaydık” diyen Prens Salman’a da boşuna darbe yaptırılmadı.
Evet Vehhabiliğin yayılmasını isteyen Amerika’ydı. İngilizlerin kurduğu bu mezhep sayesinde El-Kaide’den, DEAŞ’a kadar çok sayıda CIA güdümünde terör örgütü kuran Amerika, bu sayede Pekin’in Batı’ya geçiş yollarına adeta Çin Seddi örüyor. El-Kaide ve DEAŞ’ın tüm üyelerinin koşarak bu örgütlere katılan batı başkentlerindeki Vehhabi camilerinde yetiştirilmiş kişiler olduğu artık tüm Avrupa istihbarat raporlarında açıkça yazılıyor ve kamuoyuna da yansıtılıyor.

Aynı Suudi Arabistan’ın İsrail ile anlaşması, İran ile Yemen’de savaştırılması boşuna değil. Geçtiğimiz haftalarda İsrail de Suriye’ye girip topraklarının bir bölümünü işgal edecek diye yazmıştım. Nitekim İsrail füzeleri, Suriye’deki askeri üsleri füzelerle vurmaya başladı. “Bölgeden çekileceğiz” diyen Amerika’nın Fransızları Suriye’ye davet etmesi, İsrail’e de yol vermesi hep bir planın parçası. O İsrail PKK’nın elindeki yerlere yerleşirse kimse şaşırmasın.

Yeni bir dünya kuruluyor, yeni savaş tamtamları sınırlarımızın dibinde çalınıyor.

Ankara tetikte… Daha da güçlenmek ve kenetlenmek zorundayız. Çünkü oyunları bozacak tek ülke Türkiye… 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Bekir HAZAR