“Çukur belediyeciliğinden borç belediyeciliğine”
Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi 01 Ekim’e kadar 2 ay tatile girmiş durumda, ancak siyaset akmaya ve bürokrasi işlemeye devam ediyor.
Daha önce TBMM’de de ağırlanan İsmail Haniye‘nin İsrail tarafından şehit edilişi derin olan yaramızı daha da kanattı. “Mekânı cennet olsun” yazıp fotoğrafını paylaştık diye “instagram” Türkiye’deki binlerce hesabı kısıtladı. Ama Türkiye gereken cevabı verdi, BTK instagrama “erişim engeli” getirdi.
Bunun yanında Türkiye’de gündeme bomba gibi düşen “Belediyelerin SGK borçları” mevzusu daha uzun süre konuşulacağa benziyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ı makamında ziyaret ettim.
Uzunca sohbet ettik.
Bakan Işıkhan Mardinli ve harika bir İstanbul Türkçesi ile konuşuyor, sizin de dikkatinizi çekmiştir. Herhalde bir diksiyon yarışması yapılsa hatırı sayılır bir başarı elde eder.
Bakan Işıkhan çok çalışıyor, planlamalar yapıyor ve hataya yer vermiyor. Bunu baş başa konuşurken kelimeleri seçmesindeki titizlikten bile anlıyorsunuz.
Önünde notları eksik etmiyor.
Aldığı notları ne zaman, niçin, hangi toplantıda aldığını ezbere biliyor.
Gündemde emekliler ve SGK borçları olunca sohbetimiz o yönde başladı.
“2002’DE 6,5 MİLYON, ŞİMDİ 16 MİLYON EMEKLİ”
“Sosyal Sigorta primleri isteğe bağlı değildir” diyerek bunun altını özellikle çizen Bakan Vedat Işıkhan sözlerine devam ederek; “SGK, 16 milyon emekliye, emekli aylığı ödüyor. 2002 yılında çalışan sayımız 12 milyon iken bugün 25 milyona ulaştı. Emekli sayımız 2002’de 6,5 milyon iken bu rakam bugün 16 milyonu aştı. Bunun yanında 85 milyon vatandaşımızın tamamının sağlık, tedavi, ilaç ve tıbbi malzeme harcamalarını karşılıyoruz. SGK’nın emekli aylıklarını öderken ve sağlık harcamalarını yaparken en büyük gelir kaynağının sigorta primleri olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla ne kadar çok sigorta primi toplayabilirsek emeklilerimize de vatandaşlarımıza da o kadar iyi hizmet verebiliriz. Biz hakkaniyete ve adalete uygun şekilde tahsilatları gerçekleştirme niyetindeyiz. SGK’yı finansal açıdan güçlendirmek gerekiyor ve bu doğrultuda birçok farklı adım atıyoruz. Belediyelerin borçlarını ödemesi bu adımlardan sadece bir tanesi.” diye konuştu.
“BELEDİYELERİN BORÇLARI”
Bakan Işıkhan ve ekibi seçimden önce belediye borçlarını açıklamıştı.
O günkü bahane, “Neden seçimden önce açıklıyorsunuz?” şeklindeydi.
Seçimden sonra yine açıkladı ve bu kez de, “Neden bizi sıkıştırıyorsunuz?” diye bahane üretiyorlar.
Oysa bu mesele 1402 belediyenin tamamını ilgilendiriyor; lâkin Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri, “Elbette bu borçlar devlete ödenmelidir, biz de ödeyeceğiz” demek yerine ortalığı ayağa kaldırdı.
Sanki borçlar uzaydan geldi.
Bakan Vedat Işıkhan’la sohbetimizde konuyu genel hatlarıyla konuştuk.
“CHP’YE ÖNERİMİZ”
Bakan Işıkhan şunları söyledi:
“30 Büyükşehir Belediyesi’nin borçlarının %76’sı CHP’li belediyelere ait. SGK’ya borcu 1 milyar liranın üzerinde olan 6 ilçe var. Bu 6 ilçeden 5’i CHP belediyesi… 500 milyon liranın üzerinde borcu olan 26 ilçe var, bunların 24’ü CHP’li… Bir de şunu söyleyeyim, biliyorsunuz en borçlu beş belediyeyi açıklamıştım. Bu belediyeler uzun senelerdir CHP tarafından yönetilen belediyelerdi. CHP’ye önerimiz, milletin ve çalışanlarımızın hakkını ödemek için çalışmalarıdır. Bakanlık olarak biz çalışanlarımızın tüm haklarını ve hukukunu korumak zorundayız. Ödenmeyen bu borçlar emekçimizin alın teri; emeklimizin hakkı. Bu yüzden, biriken prim borçlarınızı kısa sürede ödeyin, diyoruz. Zira seçim öncesi bu konuyu dile getirmemizden bu yana borçlar çok daha arttı. CHP Belediyeciliği çöp, çamur, çukur belediyeciliğidir. Şimdi bunlara bir de “borç belediyeciliği” eklenmiş oldu. CHP’li belediyelerin borç batağında olduğunu verilerle anlattık. Yönettiğiniz şehirleri borç batağına sürükleyerek millete de şehrinize de hizmet edemezsiniz. CHP’nin bunu anlaması lazım. Emekçinin alın teri olan SGK Primlerinin ödenmeyip bu paraların heykellere, konserlere ayrılması doğru değil. Biz AK Parti olarak her zaman sosyal belediyecilik, hizmet belediyeciliği ve gerçek belediyecilik diyerek Aziz milletimize hizmet etmeye çalışıyoruz.”
“TAHSİLAT SÜRECİ”
Bakan Işıkhan seçimden önce de sonra da “tahsilat süreci” ile ilgili bilgiler vermişti.
Sohbetimizde de Bakan Vedat Işıkhan bu süreci şöyle anlattı:
“Yasa gereği sigortalıların SGK’ya bildirimleri takip eden ayın 26’sına kadar yapılmaktadır. Yapılan bildirimlere göre tahakkuk eden sigorta primlerinin yine çalışmanın geçtiği ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Eğer ödenmezse ilk 3 ay %3 oranında gecikme cezası, ardından gecikme faizi uygulanmaktadır. Hala ödenmezse yapılandırma imkânı sunulur, taksitlendirme imkânı sunulur, belediyeler gayrimenkul teklif edebilirler. Tabii bu süreçte belediyelere biz defalarca ödeme bildirimi göndeririz, “Bakın borcunuz büyüyor gelin bunu kapatın” diye uyarırız. Bu noktada birçok belediye uyarımızı dikkate alır ve eğer borçları varsa borçlarını kapatır ya da yapılandırır. Bunca uyarıya rağmen harekete geçmezse de tıpkı bugün olduğu gibi borçlar tavan yapar. Bunca yönteme ve çağrıya rağmen hala daha borç ödenmezse, belediye icraya verilir. Özetle süreç bu şekilde işlemektedir. Dediğim gibi bizim amacımız emeklimizin ve çalışanlarımızın hakkı olan sigorta primlerini tahsil etmektir. Yani üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir. Muhalefetin prim borçlarını ödememek için siyaset ve popülizm yapmak yerine prim borçlarını ödemeleri, hem ülkemiz hem de milletimiz için daha hayırlı olacaktır.”
Bakan Işıkhan amacın bütün millete en iyi şekilde hizmet olduğunu belirterek; “Yeter ki belediyelerimiz gelsin prim borçlarını kapatmak istesin. Daha önce de söyledim biz her türlü yönlendirmeyi yapmaya hazırız.” diyerek herkese kapının sonuna kadar açık olduğunu ifade etti.
SON SÖZ: Şeyh Edebali’nin “Devleti yaşat ki insan yaşasın” sözü çok önemlidir. Ancak insanın da devletini yaşatması gerekir.