Cumhurbaşkanı Erdoğan bu isimlere “Uyandırma plaketi” vermeli…
Kime mi verilmeli?
Başta, yıllar sonra “Cinsel hayatım çok normal” diyerek ekranlarda yeniden bir yıldız gibi parlayan Uğur Dündar olmak üzere, Yılmaz Özdil, Ece Üner, Şahan Gökbakar, CHP milletvekilleri Gökhan Zeybek, Umut Akdoğan ve ismini sayamadığım, ekranlarda gördüğümüz tüm diğer oktrollere…
Haber sunucusu Selçuk Tepeli ise bir “sığır plaketi” yle özel olarak ödüllendirilmeli. Bunun sebebi var, belki biliyorsunuzdur ama anlatacağım.
Ben verilecek plaketi “Uyandırma plaketi” olarak tanımladım çünkü AK Parti yönetimiyle, tabanıyla ve medyasıyla neredeyse derin bir uykuya dalmak üzereydi.
Bu isimler öyle bir alarm çaldılar ki herkes yerinden sıçrayıp acı hakikatle karşı karşıya kaldı.
Şu “Katranı kaynatsan olmaz ki şeker…” diye başlayan ünlü tekerlemeyi yeniden terennüm ettiler bir idrak patlamasıyla.
Ne olmuştu?
Malum CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçimlerden sonra aldığı proaktif tutum ile adı kendi deyimiyle normalleşme, taraftarlarının anlatımıyla da yumuşama olan bir süreci başlattı.
Kimse beklemiyordu bu adımları.
Özel önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile randevu talep ederek saatlerce görüştü. Görüşmelerden sonra yaptığı açıklamalardaki devlet adamlarına yakışır usturuplu üslubu, konuşmalarında yerli ve milli bir duruş sergileyeceğini ortaya koyması MHP’yi pek bilmem ama özellikle AK Parti bünyesinde tatlı bir rehavete sebep oldu.
Ne hoş!
Alice harikalar diyarında…
NORMALLEŞME’NİN ÖZEL’E PUAN YAZMASI ONLARI ÇILDIRTTI?
Özgür Özel bir anda Türkiye’nin Google aramalarına göre Ekrem İmamoğlu’ndan onlarca kat daha fazla sayıda okunan, izlenen, tık alan ismi haline geldi. Sosyal medya TT listelerinde ilk sıralara yerleşti. Her söylediği, her yaptığı olay olmakla kalmayıp adeta gündemi belirledi.
Ama bundan, Ekrem İmamoğlu’nun fonladığı televizyonlarda “memur” olarak görev yapan sunucu-spikerler ile muhalif medya ekranlarına konuk olan yorumcular ziyadesiyle rahatsız oldular.
Gelgelelim bu rahatsızlığı belli etmemeleri de gerekiyordu. Tüm Türkiye kamuoyunu domine eden bir genel başkanları olsun istemişlerdi ama onun adı Özgür Özel değildi. Özel yine düşük profilli olarak devam etsin ve tüm görevi Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na gidecek yolu açmak olsun. Bir nevi emanetçi yani.
Bu normalleşme siyasetinin iktidar tabanında CHP’ye yönelik önyargıları kaldırmaya başlaması ve hatta yukarıda da ifade ettiğim gibi onları derin bir rehavete sürüklemesinin Özgür Özel’e puan olarak yazması hepsini derinden endişelendiriyordu. Ancak partileri açısından bu olumlu durumu doğrudan eleştirmeye de çekiniyorlardı.
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık sendromu anlayacağınız.
Bir de bunun üzerine CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır’ın gazetecilerle konuşurken 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için “Ben Erdoğan’ın yerinde olsam Özgür Özel ile yarışmak istemem” demesi tüm bu endişelerin üzerine tüy dikti.
ÖZGÜR ÖZEL’İ HEDEFE KOYMAK İÇİN BİR SEBEP GEREKİYORDU VE O GELDİ
Bu yüzden onlara büyük bir KOZ ya da SEBEP gerekmekteydi.
Onu da geçen gün elde ettiler.
Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’ün üç gün önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i TBMM’deki makamında randevulu olarak ziyaret etmesinden sonra yayınlanan fotoğrafları.
CHP’nin fotoğrafçısı, Özel ve Taha’nın fotoğraflarını çekmiş ve göndermişti. Taha Hüseyin Karagöz de bunları yayınladığında kıyamet koptu. Yukarıda sıraladığım isimler başta olmak üzere İstanbul merkezli bir odaktan yönlendirilen oktroller topluca bir linç kampanyasına giriştiler.
Ama en çok Özgür Özel’di hedefe konulan.
Nasıl olur da bir AK Parti destekçisi gazeteci ile fotoğraf çektirirdi.
Oysa Taha Hüseyin Karagöz, iki yıl önce Özgür Özel’i CHP Grup Başkan Vekili olduğu sırada Tv Net’teki programında ağırlamıştı. Tanışıklıkları vardı ve sürekli zaten haberleşiyorlardı bir gazeteci-siyasetçi ilişkisiyle.
ÖZGÜR ÖZEL’E HAKARET BİLE ETTİLER
CNNTürk’ün genel müdürlüğünü yapan babası sayesinde medyaya indirilen, hiçbir kanalda reyting alamadığı için son olarak Sözcü tv’ye aktarılan kadın sunucu “Biz çok bedeller ödedik, tepeden inme troller” değiliz diye şedit bir dille adeta bağırıyordu ezberindeki tüm aforizmaları peş peşe sıralayarak. Bununla da kalmadı, bir tweet atarak Özgür Özel’e “Bunun adı yumuşama değil yumuşakçalaşma” diye hakaret etti.
SELÇUK TEPELİ “SIĞIR PLAKETİ” Nİ NEDEN HAKETTİ?
Ama asıl plaketi hak eden başkasıydı
Yıllarca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uçağında müstesna bir yere sahip olarak hep Cumhurbaşkanı’nın dizinin dibinde olmak için sekiz takla atan ve şimdi Now tv’de ana haber sunucusu olan Selçuk Tepeli’nin bu konuyu ele alış biçimi zarafet yarışında birinciliği alacak türdendi.
Selçuk Tepeli, Özgür Özel’in Taha Hüseyin Karagöz ile bir araya gelip bir de onunla fotoğraf çektirmesini “Ben olsam o fotoğraf yerine bir sığırla fotoğrafım olsun isterdim” sözleriyle
“yorumlayarak” kutuplaştırmanın, aşağılık bir nefret duygusunun nirvanasını yaşadı.
İşte bu yüzden, yıllarca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dizinin dibinden ayrılmayan Selçuk Tepeli’nin de Külliye’ye davet edilerek bir “SIĞIR PLAKETİ” ile ödüllendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
AK PARTİ İÇİN KISSADAN HİSSE; CHP’NİN MAYASI
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattığı normalleşme girişimleriyle yeni ve olumlu bir siyaset ikliminin oluştuğu bir gerçek. Bu normalleşmenin ve içerde muhalefet, dışarıya karşı Türkiye partisi olma yolunda atılacak adımların desteklenmesi gerektiği de muhakkak.
Ancak bir kendinize gelin.
CHP’nin mayası tektir ve şimdiye dek hiç değişmemiştir.
Ha bu arada “birbirlerine düştüler” diye sakın sevinmeyin, yanılırsınız, onlar size benzemez.
Şimdi birbirine düşer gibi görünseler de her an homojenize olabilme potansiyeline sahiptirler ve AK Parti tabanını oluşturan sizler gibi demokratik bir düşünce sistemine sahip değiller. Hele kendiniz gibi partilerini beğendiğinde destekleyen, beğenmediğinde oy vermeyen demokrat duruşlu seçmen beklemeyin CHP’de. Her halükârda kemik yüzde 25 ceptedir.
Özgür Özel yumuşayabilir ama sizin yumuşamanız nelere mal olur hayal bile edemezsiniz.
Ben en iyisi sizlere durumunuzu aşağıdaki caps ile örnekleyeyim, anlarsınız.
Yetmedi mi?
Bir örnek de CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’dan vereyim. Geçen günkü konuşmasında Müslümanların 1400 yıldır (Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in Allah’ın elçisi olarak duyurulması ve Kuran’ı indirilmesinden itibaren)dünyayı ezdiğini söyledi.
Hani CHP’de siyaset yapmaya kalkışan başörtülü ve dindar insanlar var ya, sözüm onlara.
Hani AK Parti’ye ders vermek için az da olsa yerel seçimlerde CHP’ye oy verenler var ya, sizlere.
Bu ülke halkı normal bir iktidar muhalefet ilişkisi istiyor ama muhalefettin fabrika ayarlarına aykırı bir beklentiye girmeyin, üzülürsünüz.
Yerinizi bilin. Bulunduğunuz yerde güçlenin, beğenmediğinizi de orada değiştirin.
