Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tekfir ediyoruz!
Kendinden başka herkesi onursuz, satılık, münafık mürtet ilan eden şımarıklar savrulmanın zirvesine ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir söz sarf etti ve herkes ne demek istediğini anladı, konu kapandı; ama bazıları -ki bunların bazıları da bizzat reformist ve tarihselci şımarıklardır- Cumhurbaşkanı’nın niyetini okuyup güya Hakk’ı haykırma yarışına girişmişler.
O kadar utanmaz, o kadar şımarıklar ki, ipleri gevşese Afgani ile Abduh’tan başka kahraman yok; “Mutezile ve Teymiye’den de başka içtihat yok” diyecek kadar zehirlidirler, kendileri bizzat evde güncelledikleri İslam’ı anlatırlar; ama gel gör ki “güncelleme” kelimesine takılmışlar. Yahu siz neyin numarasını yapıyorsunuz; kim yutar sizin bu numaranızı, siz zaten her sabah İslam’ı güncelliyorsunuz da biz sizden kaçmanın, çocuklarımızı sizden korumanın yolunu arıyoruz; sizden Allah’a sığınıyoruz, utanmaz arlanmazlar…
İlk gençlik yıllarından bugüne kadar, geçen ömrünün her anını İslam’a, Ümmeti Muhammed’e, bu millete hizmete adamış, millete hizmet edeceğim diye ailesine bile haksızlık yapıp kendi çocuklarının zamanını alıp milletin çocuklarına harcamış bir insandan söz ediyoruz… Bu uğurda bedeller ödemiş, ölümlerden dönmüş, hapislere atılmış birinden söz ediyoruz… Hiç mi utanmanız yok; sırf pazarlık edebilmek adına böyle bir adamın “Allah’a isyan ettiğini” ima ediyorsunuz…
Bütün derdi İslam’la savaşmak olan, müşrikliği paçalarından akan adamların hem hocalara hem Erdoğan’a niye sataştığının farkında değil misiniz? Buz gibi farkındasınız; ama işte zehirli fitne fucur aklınız, size bunu bir tezvirat fırsatı olarak gösterdi. Hep böyleydiniz ki siz; Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Mısır gibi her can yakıcı meselemizde de böyle yaptınız.
Bu meseleler size sataşma fırsatı verdikçe değerliydi; çünkü siz bunları satarak ucuz kahramanlıkların adamıydınız başından beri. “İslam’ı güncelleme” lafında hiç mi sıkıntı yok? Olmaz olur mu?.. Ancak Erdoğan, bu lafı söylerken sizin pusuda beklediğinizi fark etmedi. Erdoğan, zuhurata teslim olup onun bereketiyle ilerleyen biri. Yine öyle yaptı; sırf sizin cımbızınızdan korktuğu için bütündeki manayı terk etmedi. Yoksa ne demek istediğini kendi de biliyordu, dinleyenler de gayet iyi anlamıştı…
O lafın söylendiği gün, 40 derece ateşle titreye titreye yatıyorum. O kadar ağır hastayım ki biri ensemden tutmasa su bile içemiyorum. Cumhurbaşkanı’nın konuşması olay olmuş; benim, ne konuşmadan haberim var ne konuşmanın çıkardığı olaydan. Annem de hani dikkatim dağılır diye geldi başıma, bana haber verdi durumu. Yattığım yerden zorlanarak “Ne demiş” diye sordum. “İslam güncellensin, demiş” dedi. “Demez öyle bir şey” dedim, hiç gerisini bile dinlemeden gözlerimi kapattım.
Bu sefer iki kişi geldiler yanıma, telefondan videoyu izlettiler. “Ne anladınız” diye sordum. Annemin anladığı şuymuş: “Müslümanlar zamana yetişsin artık, gâvurdan daha büyük silahlar yapsınlar, gâvurlar Müslümanlar’a eziyet etmeye korksun, benim kalp ilacım Amerika’dan gelmesin artık, Müslümanlar daha iyisini yapsın, ilkokullar daha güzel olsun, gâvurlar görünce özenip bizim okullarımız da Müslümanlar’ınki gibi olsun desinler, mahkemelerimize özensinler, mutfağımıza özensinler, yaptıklarımıza özenirlerse dinimize de özenirler; onlar da Müslüman olurlar. İnsanoğlu kimin işine özenirse onun dinine de özenir…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bunu anlayan kadın, 68 yaşında ilkokul mezunu. O anladı da sen mi anlamadın ne demek istediğini? Dedim ya; bal gibi değil buz gibi anladınız da Erdoğan’a sataşma kahramanlığı bu zamanın en bedava kahramanlığı… Siz tekfir edin efendiler; sizin cımbızınızdan korkan sizin gibi olsun…