Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde neler oluyor?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 10 Temmuz 2018’de kurulan Bakanlar Kabinesi 3 buçuk yıldır görevde ve bugüne dek 16 bakanın 11’i görevine kesintisiz devam ediyor. Sonradan 1 bakanlık daha eklenince sayı 17’ye çıktı. Sadece 5 bakanlıkta görev değişimi oldu. Yani kabinenin 3’te 2’si hiç değişmeden istikrarlı olarak devam ediyor. Üstelik 3 bakan daha önceki hükümette de görev yapmıştı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da görevine başarıyla devam ediyor.
10 TEMMUZ 2018’DEN BERİ
DEVAM EDEN BAKANLAR:
• Adalet Bakanı Abdulhamit Gül
• Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum
• Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu
• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez
• Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu
• İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
• Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy
• Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar
• Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
• Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank
• Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli
“DEĞİŞİM GERÇEKLEŞEN BAKANLIKLAR”
• Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan yerine Adil Karaismailoğlu
• Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yerine Derya Yanık,
• Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak yerine Lütfü Elvan ve ardından Nureddin Nebati
• Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yerine Mahmut Özer
• Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan yerine Mehmet Muş
• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin (Sonradan kurulan 17. bakanlık)
“KABİNEDE SONUÇ”
Birileri ısrarla; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çöktü, ilerlemiyor, istikrarı sağlamıyor” diyor! Madem sistem çöktü ise yukarıdaki sonuç nedir? Kabinenin 3’te 2’si istikrarla yola devam ediyor. Üstelik görevden alınanlar “Skandallar zinciriyle” anılmıyor. Onlar da görevlerini yaptılar ve bayrağı devrettiler.
Parlamenter Sistem’de 2002 öncesi seçimlere bakınca kabine değişikliğini bırakın, hükümetler değişmiş! Ülkeyi yöneten Başbakanlar değişmiş!
“13 YILDA 11 BAKANLAR KABİNESİ
TAMAMEN DEĞİŞMİŞ”
Sadece Turgut Özal sonrasına yani 1989-2002 arası 13 yıla şöyle bir bakalım, buyurun:
Yıldırım Akbulut 1 buçuk yıl, Mesut Yılmaz 5 ay, Süleyman Demirel 1.5 yıl, Erdal İnönü 39 gün, Tansu Çiller 2.5 yıl ama bu sürede kabine 3 kere baştan aşağı değişmiş (50, 51, 52. dönem kabineleri), sonra yine Mesut Yılmaz 3.5 ay, Necmettin Erbakan Hocamız 1 yıl, sonra bir daha Mesut Yılmaz 1.5 yıl, sonra da mâlum Bülent Ecevit dönemi, ki iki defa kabine baştan aşağı değişip 56 ve 57. hükümetler kurulmuş!
13 yılda değişen her Başbakan ile beraber ülkeyi yöneten tüm kadrolar da değişmiş, tüm “Bakanlar Kabinesi” baştan aşağı değişmiş!
13 yılda tam 11 defa hükümet değişmiş! Değişmiş de değişmiş, değişmiş de değişmiş!
Her hükümet yeni planlar açıklamış! Her gelen “yeni bakanlar kurulu” eskisini bırakıp kendi planlarına bakmış! Hal böyle olunca da bir arpa boyu yol gidememişiz. Bülent Ecevit’e kızıyoruz ama onun öncesi zaten berbat şekilde gelmiş. Rahmetli Necmettin Erbakan bir şeyler yapacakmış ama ona da “postmodern gericiler” çullanmış!
Şimdi sormak gerek: Parlamenter Sistem çok istikrarlı ve iyi ama Başkan Erdoğan’ın 3.5 yıldır idare ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi istikrarsız ve kötü?
“ÜLKEMİZİ KARALAMAYIN YETER”
Fahiş fiyatlar var, zamlar var, alım gücü düşüklüğü var! Bunları konuşalım, vatandaşın derdine derman olacak faaliyetler için ortak akıl üretelim! Yapıcı eleştirilerde bulunalım! Ama lütfen ülkemizi karalamayalım! Türkiye büyük ve güçlü bir devlettir.
Yıllık nüfus artışı %1.2 olan ülkemizde tarım yılda ortalama %6 büyüyor, hayvancılık son 20 yılda %85 büyüdü ve hayvan sayısı bu oranda arttı, küçükbaş toplam hayvan sayısı 57.4 milyonla Avrupa’da birinci sırada, tarım ihracatı 20 yılda %411 arttı, savunma sanayi ürünlerinde yerlilik %70’e ulaştı, 2022 senesinde ülkemiz %9’dan daha fazla büyüyecek!
Rakamların tamamına açık kaynaklardan erişebilirsiniz. Tarımda bazı yıllar büyüme %3 olmuş, ama 20 yılın sadece 2 yılı küçülürken tam 18 sene büyümüş. Doğruları konuşalım!
Marketler bütün dünyada olduğu gibi pandemi sonrası Türkiye’de de el yakıyor, bunu konuşalım! Bu durumu düzeltmesi için yetkililere süre verelim, mümkünse yol gösterelim! İsteyen sonuna dek eleştirsin! Ama lütfen artık ülkemizi karalamayın!
