Demek Haluk Bayraktar isimli kişi…
Yok öyle cephe taarruzu.
Artık size saldıranlar siz görünümlü ya da en azından argümanları siz görünümlü.
Ağacın kurdu içinden olurmuş dedirtecek cinsten.
Bu mümkün değilse mesajların tamamı çift başlı ama üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi birinden nur birinden kir akmıyor, ikisinde de ağu balın içine saklanmış durumda.
Siz sanıyor musunuz ki savunma sanayisine bodoslama saldıracaklar?
Öyle yapana bu milletin gün yüzü göstermeyeceğini onlar en az sizler kadar iyi biliyor.
O yüzden bir yandan suret-i haktan gözükme gayretinde olacaklar diğer yandan da tenhada iblis ile el sıkışmaya devam edecekler. Ferasetiniz varsa, doğruyu söyleyen değer görüyorsa ne ala, ikisinde de mahrumsanız ağacın kurdu kendi içinden olur misali o kurtlar koca gövdeyi kemirmeye devam edecekler.
Şimdilerde de olan bu.
İstanbul Ticaret Odası önünde yapılan gösteriye her anlamda izin verildiği halde baş örtülü bir gösterici üzerinden polise balgam atma yarışına girmeleri bu yüzden
CHP gençlik kolları Filistin konusunda susanın dilsiz şeytan olduğuna dair paylaşımlar yapıyor.
Peki ya ısrarla HAMAS terör örgütüdür diyen Genel Başkanlarına dair diyecekleri bir şey var mı acaba?
İsrail’e dilinin kenarı ile de olsa bir eleştiri getirmeden önce yedi kez HAMAS terör örgütüdür diyerek adeta abdest alırcasına girizgâh yapan bir Genel Başkan’ın gençlik kolları ‘haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ paylaşımı yapıyor.
O yüzden son bir haftadır kazanan belediye başkanları koltuklarına besmele ile oturuyor, illerindeki camilerde sabah namazı kılarak işe başlıyor. Buna karşı çıktığım da yok kimsenin niyetini sorguladığım da yok lakin bu değişim tartışmasız Erdoğan’ın eseri.
Ne yani, mitinglerinde ‘inşallah, maşallah’ dedi diye Erdoğan’ın partisine kapatma davası açıldığında bu davayı sonuna kadar destekleyenler birdenbire aydınlanma mı yaşadı?
Benzerlerini 28 Şubat sürecinde bolca görmüştük, sanırım hafıza-i beşer nisyan ile maluldür diye filmin bazı bölümlerini tekrardan devreye almaya karar vermişler. Bazı bölümlerini diyorum çünkü şu sıralar ne tank yürütebilecek mecalleri var ne de yargıya Genelkurmay Karargahında brifing verebilecek otonom alanları.
İşte şimdi de İBB’nin kurumsal hesabından Haluk Bayraktar için ‘Haluk Bayraktar isimli kişi’ ve ‘Haluk Bayraktar isimli kullanıcı’ gibi ifadeler eşliğinde açıklamalar yapılıyor.
Oysa Haluk Bayraktar eşiğinde bekleştikleriniz için tanınmayan birisi değil.
Siz, Haluk Bayraktar’ı Karabağ cephesinde dar durumda kaldığı bir anda tepesinde TB2 Bayraktar’ı gören ve ‘Nuri Paşa’nın ruhu Kafkas semalarında göründü’ diye haykıran kahraman Azerbaycan askerine sorun.
Siz, Haluk Bayraktar’ı hududun bilinmez noktalarında vatan görevi yapan Memed’in anasına sorun.
Siz, Haluk Bayraktar’ı Suriye’de ve Irak’ta kahramanca görev yaparken sırtını önce Allah’a sonra SİHALARA dayayan kahramanlara sorun.
Siz, Haluk Bayraktar’ı terör örgütlerine boğazlatılan Libya’dan Somali’ye coğrafyanın tüm mazlumlarına sorun.
Peki kime sormayın?
Bin yıllık Türk yurdu Karabağ’da işgal altındayken ‘Maalesef Türkiye Azerbaycan’a silah gönderiyor’ diye efendilerine yaltaklanan kişilere sormayın.
‘Maalesef SİHALAR JİTEM oldu’ diyen partinizin kod numaralı mensubuna sormayın.
‘Alevilerin neden bir PKK’sı olmalıydı?’ diye yazılar yazan terör sevicilerine sormayın.
Savunma Sanayi efendileri adına hedefte
Zerre kadar şüpheniz olmasın, Nuri Killigil’e, Nuri Demirağ’a ne yaptılarsa bin beterini yapacaklar ama bu sefer işi tereyağından kıl çeker gibi yapma derdindeler, acıtmadan, incitmeden, kırmadan, dökmeden.
O yüzden yeri geldiğinde camide safa girecekler, yeri geldiğinde kilisede mum yakacaklar ve kendilerine yakın olan tüm kalembazları, kelambazları ve siyasetin itibarsızları denebilecek kullanışlı elamanları devreye sokmaya devam edecekler.
Tam bu sebepten ‘Türkiye İsrail’e jet yakıtı satıyor’ yalanını Selçuk Bayraktar fotoğrafı ile paylaşıyorlar.
Baykar grubu jet yakıtı satma gibi bir ticari alanın içinde bulunmuyor lakin son zamanlarda jakuzi örneğinde olduğu gibi ‘resim temsilidir’ diyerek işin içinden çıkmaya alıştıklarından bu ahlaksızlıkları da dert edinmiyorlar.
Aslında temsili olan bu yalanlara ısrarla imza atanların namusları ve ahlaklarıdır.