Deprem, Ekrem, Akşener, Cem Yılmaz, Merkel, Babil!
Elazığ depremi hepimizin imtihanı oldu.
Enkazdan çıkmadan evvel çocuğumu çıkarın diyenler, bana başörtü verin diyenler, namazını edâ edenler..! Hiç kimseden talimat gelmemesine rağmen seferberlik ilan edilmiş gibi 81 ilden yola çıkan yardım konvoyları! Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha 24 saat geçmeden enkazın dibine kadar giderek çalışmaları takip etmesi! Kesintisiz iletişim için mobil baz istasyonları! Camiler, okullar, kışlalar, spor salonları hatta TCDD, tren vagonlarının bile kapılarını açıp milleti dışarıda bırakmaması! Kızılay ve AFAD’ın muhteşem organizasyonu! İşte bu Büyük Türkiye fotoğrafıdır!
Büyük fotoğrafın cüceleri de var! Daha ilk dakikalarda “Devlet nerde ulan” diye çemkiren zavallılar, depremin büyüklüğü hususunda “güncelleme” eleştirisi yapan gereksizler, yardım derneklerine bağış çağrısı yapanlara “hele durun 1999’daki vergiler nerede” diye hesap sorup önlerini kesmeye çalışan acizler, tadilattaki hastanenin görüntüsünü işte depremde hastanenin hali diye yayınlayıp milletin moralini bozmaya çalışan alçaklar!
Fay hatları kırılınca milleti de birbirine kırdırırız diyenler kaybetti! Hepimiz gördük ve herkes “kendine yakışanı” yaptı!
“THE SHOW EKREM İMAMOĞLU”
Tamam, İmamoğlu’nu 2023’te Cumhurbaşkanı adayı yapacaklar ama o şimdiden “rol kesmeye” başladı. Tüm olaylarda “ismi” anılsın istiyor. Maksat şu; “Sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin tüm şehirlerinin sorunlarına koşup kucak açmaya devam ediyor” algısı oluşturmak! Lakin gerçekle örtüşmeyen tüm algılar çökmeye mahkûmdur!
Şova gelince mahalle ortasında göbek atan şugarlar gibi dikkatleri üstüne çekmeye çalışıyor ama gerçeğe bakınca “PKK silah bırakmadı” ve İmamoğlu onların siyasi uzantılarının desteğini aldı. Aşırı şekilde HDP’ye yaslanarak baştan yanlış yaptı ve dikkat edin HDP henüz konuşmadı!
MERAL AKŞENER DE
ERDOĞAN’I SEVİYOR; AMA…!
İyi Parti’nin HDP’ye bakışı ikiye ayrılmış vaziyette! Bir kanat HDP ile “adı konulmamış ortaklık” projesinden gayet memnun iken partinin diğer kanadı HDP’ye mesafeli! Akşener “mesafeli” kanadı temsil etse de nihayetinde onlarla aynı adayı destekledi. Amaç; “Recep Tayyip Erdoğan hele gitsin, meydan bize kalsın, sonra bakarız” cümlesi etrafında dönüyor. “Sonra bakarız” kısmı “girift çatışma”nın önsözü!
Akşener, PKK sempatizanı yahut FETÖ’cü değil! Ama partisi PKK’nın desteklediği adayı destekledi ve tüm FETÖ’cüler arkasında! Acayip denklem! Girift ki girift!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli öyle kararlı ki Başkan Erdoğan’la çok güçlü yol arkadaşlığı var. Bu sağlam yola “tali yollar” eklemek mümkün değil! Akşener’in bazı sözlerinde; “Erdoğan’la devam edelim ama ortak olalım” şeklinde bir duruş seziyorum. Ortaklık şu anda mümkün gözükmüyor.
CEM YILMAZ OLAYINI
SULANDIRMAYALIM!
Yılmaz’a, Şahan Gökbakar’a, Tarkan’a ve benzerlerine neden tepki koyduk? Diyarbakır HDP İl Binası önünde ailelerin eyleme başladıkları üçüncü gün oradaydım. Ayşegül Biçer bana; “Sanatçılar nerede Hacı Bey? Evlatlarımızı istiyoruz. Konuşurlarsa sesimiz daha güçlenir” dedi. Biz de milletin teveccühü ile öne çıkan isimlere çağrı yaptık; onlar “suskunluğu” tercih ettiler! Bunun üzerine; “Birçok mevzuda konuşmuştunuz, şimdi susuyorsunuz. Millete sırtınızı dönüyorsanız millet de size sırtını döner” dedik. Öyle de oldu!
Şimdi işi sulandırıp “İlluminati” falan demeye başladılar. “İlluminati” dediğiniz olay Siyonistlerin kendilerini tatmin ettikleri gizli sembollerden ibaret! O sembolleri Kudüs’e sahip çıkarak yıkmaya devam ediyoruz. Sözde sanatçılara olan tepkiyi çizgisinden çıkarmayın! Onlar millete sustukça biz de insani tepkilerimizi sürdüreceğiz!
“ANGELA MERKEL VE
YALOVA KAYMAKAMI”
Pek çokları “Merkel İstanbul’da” haberlerini görünce onun Türkiye’ye geldiğini öğrendi. Eskiden Merkel gelecek de bir hafta önce haberler yayınlanmayacak öyle mi? Yok Merkel şuradan gelecek, üst düzey güvenlik önlemleri falan diye eziklenip dururduk! Bir okuyucumuz olayı özetleyen şu mesajı atmış: “Abi algılar değişti. Eskiden medyada haftalar önce bahsedilir, geldiğinde her hareketi masaya yatırılır, didik didik edilirdi. Şimdi Yalova Kaymakamı gibi görülmeye başlandı.”
“STAR TV’NİN BABİL DİZİSİ”
Star’daki yeni dizi Babil’de “KHK’dan atılan FETÖ’cü akademisyenlerin hikâyesi anlatılıyor” haberini ODA TV’den görünce Halit Ergenç’ten haz almasam da dizinin ilk bölümünü seyrettim. Ergenç’in oynadığı İrfan isimli akademisyen KHK ile atılmıyor, ihaleye fitne karıştırmak sebebiyle açığa alınıyor. Çocuğunun beyninde tümör olduğu için milyonlarca liralık ameliyat masrafı var. İrfan da parayı bulmak için “büyük dolandırıcılık” yapıyor. Dolandırıcılığa “haklı gerekçe” oluşturma algısı sebebiyle sıkıntılı! Yine herkes birbiri ile zina halinde; ortada çocuk var! Onun çocuğu sanıyorsunuz ama bunun çocuğu çıkıyor. Diziyi izlemeyeceğim fakat “FETÖ bağlantısı” deyip haksızlık yapmamak gerekiyor.
