Deprem konutlarını siyasete malzeme yapmak
Bu konuda gerçekten gerildim.
Çünkü deprem bölgesine defalarca gittim. Ve bölgenin bir insanı olarak şöyle söyleyeyim; İstiklal Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük acıdır bu deprem felaketi.
Konu; çok hassas.
İnsan olan kişi, bu konuyu siyasete malzeme yapmaz/yapmamalı!
13 milyon kişi depremin mağduru ve 50 bin kaybımız var.
Acılar, mahrumiyetler hâlâ devam ediyor ve yaralar hâlâ çok taze!
DEPREMZEDEYE DE YALAN SÖYLENMEZ Kİ!
Onca acının üzerine çıkıp da birileri buradan siyasi rant elde etmek istiyorsa onlara da “yazıklar olsun” derim.
Konuyu açayım; Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu bu konu üzerinden bir vaatte bulundu.
Peki ne dedi?
Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda herkesin anahtarını teslim edeceğiz, beş kuruş almayacağız” ifadelerini kullandı.
Açıklamaya yalanlama; daha gerçekçi bir yaklaşımla, İYİ Parti’den geldi.
değil. Biz bunu uzun vadeye yayarak toplayacağız.”
İYİ Partili yetkili ne diyor? Biraz açalım ve netleştirelim:
1-Konutları bir sene içinde bitiremeyiz.
2-Konutların inşası için dış finansman arayışına geçeceğiz.
3-Konutları bedava veremeyiz. Maliyetini vadeli bir şekilde vatandaştan alacağız.
POLİTİK TARİH DE KOLEKTİF HAFIZADIR!
Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin tarihini biliyoruz, belediyelerdeki güncel fiili pratiklerini de izliyoruz. Bu kitlenin potansiyeli zaten konutları bir senede bitirmeye yetmez. Bırakın bir senede bitirmeyi bir sene içinde temel atacaklarını bile düşünmüyorum. Çünkü öncelikle finansmana ihtiyacımız olacak diyorlar ve yurt dışından bunun için borç arayacaklar. Peki ya sonra? Şahsen CHP’nin konut projelerini, 20 senede bitiremediği zamanları hatırlayan bir gazeteciyim. Daha çocuk yaşta bizim evimizde bunlar hep konuşulurdu. Toplumsal hafıza böyle bir şey. Hiçbir şey unutulmuyor, gizli kalmıyor!
KILIÇDAROĞLU’NUN SİYASET TARZI
Peki Kılıçdaroğlu insanların gözünün içine baka baka neden yalan söylüyor?
Neden yapamayacağı vaatleri sıralıyor?
Zaten düşmüş insana bir tekme de siyasetçinin atması nasıl bir şeydir?
Hatıraları toprak altında kalmış insanları aldatmak ne kadar insani ve ne kadar etik?
Sayın Kılıçdaroğlu! Bir kabiliyetin, planın, projen varsa elbette vaatte bulun. Ama bu becerin yoksa da insanların umutlarıyla oynama!
Bir oy için insanların geleceklerini, boşluğa bırakma!
Bu tarz-ı siyaset, bu politika pratiği, acıları; oy için araçsallaştırmaktır.
HALK “ ERDOĞAN GİDERSE UNUTULURUZ” DİYOR
Bakınız depremzede kardeşlerimizin hakkını savunmak bir gazeteci olarak benim görevimdir.
Sahada ne gördüysem o! Ne daha azı, ne daha fazlası!
1.si; Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin acısını yüreğinde hissetti.
2.si; Bakanlıklar ve AK Partili Belediyeler, depremzede şehirlerimize ekipleriyle birlikte kamp kurdular. Sanmayın, bakanlıklar Ankara’da çalışıyor. Çoğu deprem bölgesinde faaliyette.
Erdoğan’ın talimatı; “Mağduriyetler son bulmadan buradan çıkmayacağız!”
Cumhurbaşkanı bu kadar net ve mert!
Erdoğan finansman için yurt dışından para da aramıyor. Böyle bir gündemi yok!
Halkına söz verdi, bir sene içinde bu konutlar sağlam ve estetik biçimde yapılacak ve teslim edilecek!
Erdoğan’ı bilen bilir. Yaparım dedi mi Allah’ın izniyle yapar.
Ve halkımız… Yüzlerce kişiyle röportaj yaptım. Hepsi çok üzgün, ama gözlerinde umut var. Geleceğe dair yeni hayaller kuruyorlar. Bu o kadar güzeldi ki… Şahsen bana çok iyi geldi. Onca acıyı gözlemleyen bir gazeteci olarak buna ihtiyacım vardı.
Ve yüzde 99’unun ortak yorumu şu: “Evlerimizi yaparsa Erdoğan yapar. O giderse buralarda unutuluruz.”