Depremde absürt tatil
Devlet ve millet bu sınavdan geçenlerden…
Acıları umursamayıp, akbaba gibi yanlış yapılmasını bekleyen insafsızları, bu milletten saymıyorum.
99 Gölcük depremi unutamadığımız acı hatıralar bıraktı. O günden bugüne hamd olsun çok şey değişti. Gölcük’te üç gün boyunca devlet yoktu. Bugün ise 15 dakika içinde enkaz başında olan bir devleti gözlemledik.
Deprem sonrası enkazlara müdahale, arama-kurtarma faaliyetleri, insani yardım faaliyetlerinde yabancı devletlere örnek olabilecek bir performans sergiledik. Peki, deprem öncesi hazırlıklar tamam mı? Bu konuda yolun başındayız ve alınacak daha çok mesafe var.
Elazığ’da enkazdaki (bilinen) son kişi de çıkarıldı.
Şimdi depremin kritiğini yapma zamanı…
DEPREMDE GÖREVİNİN HAKKINI VERENLER
Devlet esas alındığında;
Cumhurbaşkanlığı,
Bölgede kamp kuran bakanlıklar,
AFAD,
UMKE,
Kızılay,
JAK, TSK ve güvenlik güçleri,
Belediyeler,
Diyanet,
THY görevlerini tam olarak ifa ettiler.Vatandaş olarak teşekkürü bir borç bilirim.
Devletimizin deprem sonrası organizasyon kabiliyeti ve görev refleksi, pratikteki başarısı pek çok yabancı devlete ders niteliği taşıyor. Dünden bu güne gelişen bu bilinç düzeyi için millet olarak gurur duymalıyız.
Arama-kurtarma ve insani yardımda bir de vakıf ve derneklerin hakkını teslim etmek gerekir. Çok hazırlıklı geldiler ve olaya müdahalede bulundular. Milletimizin güçlü yanlarından biri olan vakıf geleneğinin devam etmesi onur duyulacak bir başka yönümüzdür. Tüm çalışanlara minnettarız.
DEPREMİN KAHRAMANI
Enkazı tırnaklarıyla kazıyarak depremzedelerin imdadına koşan Suriyeli üniversite öğrencisi Mahmud el Osman, depremde insanlık dersi vermiştir. Peki kime? Depremin ilk dakikalarında “Depremde yiyecekleri Suriyeliler çalıyor” diyerek iftira atan insanlık düşmanı haydutlara… Vatanımıza hoş geldin Mahmud. İçimizdeki hainlerden daha fazla buralısın, bunu bilmeni isterim.
Benim deprem kahramanlarımdan biri de hiç şüphesiz, Azize’yi konuşmalarıyla hayata bağlayan UMKE görevlisi Emine Kuştepe’dir. Sağol, var ol Emine.
DEPREMİN DUYGUSU
Acı günde,duyguyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözyaşlarında hissettik. Halkını, milletini aşkla seven bir devlet adamı olarak anında olay mahalline intikal etti ve halkını bu acı günde kucakladı. Milletinin derdiyle dertlendi. Acıyı yüreğinde hissetti. Ömrün uzun olsun Milletin Adamı.
DEPREMİN ABSÜRDÜ
Depremin acıları tazeyken,yaralar henüz sarılıyorken bir siyasetçinin ailece tatile gitmesi,absürt bir durum.Ekrem İmamoğlu, deprem bölgesinde vatandaş ile selamlaştıktan sonra kayak merkezine gitti ve alandan eğlenceli pozlar verdi.
Bize, halkının derdini yüreğinde hisseden siyasetçi gerek. “Belediye olarak yardımları gönderdik, olay mahalline gittik, selam da verdik, artık tatile çıkabilirim”anlayışı bu milletin kabul edeceği bir yaklaşım tarzı değildir. CHP’nin gelecek gördüğü bu profil, çok suni ve yapay bir portre çiziyor.
DEPREMİN AKBABALARI
Tahmin edersiniz… Yüreği sevgisiz kalmış, nefret ve kinden yıkılma noktasına gelen bir güruh var ki bunların tedavisi imkansız. İşte bunlar milletin başına gelmesi muhtemel her kötülük için kenarda hazır beklemekteler. Allah bunlara fırsat vermesin. Amin.
DEPREMDE YENİLER
Malum yukarda bahsettiğimiz güruhun hiç hazzetmediği yeni teknolojik gelişmeler var. Ülkemizin yüz akı, başarılmış projelerinden olan İHA’lar depremde de maharetlerini sergiledi. Yapandan, yaptırandan, emek ve zeka ortaya koyan herkesten Allah razı olsun.
