DERİNLİK STRATEJİSİ, KURT VE KUZUYU AYNI DÜZLEMDE GÖRMEKTİR?

Okuduğunuz Yazı
DERİNLİK STRATEJİSİ, KURT VE KUZUYU AYNI DÜZLEMDE GÖRMEKTİR?

İçerik

Afrin harekâtının bölgede emperyalistler adına bir kırılma sürecini de beraberinde getireceğine dair kanaatler hem iç hem de dış siyasi gözlemcilerin üzerinde durduğu bir konu. El Bab ve Münbiç’te yaşadığımız zaafiyetlerden yeterince ders çıkardığımız da ortada.

Dikkat edersek Münbiç’te bir çok stratejik hatalar yaptık. Uçaklarımızın kalkamadığı zamanlar oldu, operasyon gücümüzü sekteye uğratan girişimler oldu. Kıvrak manevralarla geçiştirilmesi gereken durumlarda oyalandığımız dönemler oldu.

Temel aksaklık neydi?

Öncelik stratejisini net olarak ortaya koyamamış olmamızdı. Öncelikli düşmanımız ve tehdit boyutunda bizi yakın ilgilendiren PYD-YPG ve PKK denklemini hangi stratejiler üzerinden bozabileceğimiz değil, Esed üzerine bina edilmiş bir dış siyaset yanılgısı üzerinden, Coni’nin sahte hedefi üzerinden ısrar eden o dönemin dış ilişkiler kurmaylarının yanılgısını savunmamız oldu.
Oysa gerçekte PYD ve YPG gerçeğini bugüne kadar getiren süreci kabul etmiş olduk. Coni’nin Esed’i hedef gösterip tersten YPG ile kolkola girişine seyirci kaldık. Mecbur bırakıldık…

İlk hedefimizin Esed olmayıp gerçek manada PKK ve bileşenleri olduğunu o günlerden görebilmeliydik. Oyunu farkettiğimizde başımıza bir 15 Temmuz’un gelmiş olması tesadüf değil elbet. Sistematik olarak Coni ve Siyonist bir stratejinin kombinasyonları olarak tecelli etti.

Görünürdeki düşmanın PKK gibi gösterilmesi, onlara silahlar verilmesi çok boyutlu stratejinin işletilen saçayaklarıydı.

Gerçeğin yansımasını Talal Silo ile görüp deşifre edilmesiyle anladık. Bu hain bize teslim olduğunda Coni ve Siyonizmin kuyruğuna takılan batı emperyalizminin sürüngenlerinin hedeflerini de öğrenmiş olduk öyle değil mi?

Bölgedeki bütün aktörleri Kürtleri, Arapları kazanarak derinlik stratejisi üzerine bölgesel bir ittifakla emperyalistleri bu topraklardan sürmek olmalı. Hatta Esed ile bu aşamada ittifak düşünülebilir. Afrin harekatımızla Esed’in Ankara’ya yeşil ışık yaktığını söylemek mümkün.

Siyasette hissiyatlar değil, devlet çıkarımız önemlidir.
Son olarak, bölge aktörleri dururken Fransa’nın BM’yi acilen toplanmaya çağırması batı emperyalizminin hamisi Coni’ye olan inançlarının tükendiğinin resmidir.

Binnur Günay

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay